Bu ceza beni mutlu etti...

Yayın Tarihi: 05/05/19 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Cezayı yemek değil tabii. Ama suçun bu şekilde tespiti gerçekten beni mutlu etti.

Neden mi bahsediyorum?

Hemen anlatayım.

Geçtiğimiz Cuma günü arabamla Lefkoşa içerisinde ilerlerken, bir siren sesi ile irkildim. Ambulanstır, hasta yetiştirecek refleksi ile sağa çekip yol verirken, dikiz aynasında da gözlerim ambulansı aradı.

Arkamda ambulans değil, polis arabası vardı. Üstüne üstlük beni geçip gitmek yerine, sağa çekip durduğum arabamın hemen arkasında durdu ve içinde iki genç trafik polisi inip bana doğru gelmeye başladı.

Hızlıca bandı geriye sarıp son birkaç dakika içerisinde kırmızı ışıkta geçip geçmediğimi ya da telefonda konuşup konuşmadığımı anımsamaya çalıştım. Hiçbirini yapmamıştım. Peki polisin bana siren çalarak, beni durdurmasının nedeni ne olabilirdi?

Adının sonradan Serdar olduğunu öğrendiğim son derece kibar bir trafik polisi yanıma geldi. Aracımın sigortasının olmadığını söyledi.

Evet aracımın sigortası yoktu. Nedeni de eski çalıştığım sigorta şirketinden memnuniyetsizliğim nedeni ile sigorta poliçemi yenilemeyip, bir başka sigorta şirketi ile çalışmaya karar verdiğim ve araya 1 Mayıs tatilinin girmesi ve biraz da benim evrakları yeni sigorta şirketime ulaştırmak konusundaki ihmalkârlığım, arabamın 3-4 gün sigortasız kalmasına neden oldu. Tam bir gün önce evraklarım sigorta şirketine ulaşmış ancak herhalde yoğunluktan o ana kadar da poliçem hazırlanmamıştı.

Yani ben aracımın sigortasının henüz çıkmış olmadığını biliyordum da bu genç polis nereden biliyordu?

Sordum.

'Nereden biliyorsunuz' diye.

Gülümsedi ve elindeki tableti göstererek, 'buradan' dedi.

Aklım almadı.

Yine polis ile birlikte Lefkoşa Polis Müdürlüğü'ne gittim. Aracım sigorta poliçemi ibraz edene kadar orada kalacaktı. Sigorta şirketini aradım ve sigorta poliçem yapıldı. Bana ulaşması ve polise ibraz etme süresi içerisinde, aracımın sigorta durumunu, ehliyetimin geçerli olup olmadığını ve aracımla ilgili Allah bilir diğer bilgileri içeren bu sihirli tablet ile ilgili bilgi edinmeye çalıştım.

Bu arada da ceza kesildi. 15 gün içerisinde ödeyeceğiz.

Sağ olsun bu sihirli tabletin kerametini Trafik Tahkikat Amiri, Müfettiş Muavini Mehmet Özaltılgan ayrıntılı bir şekilde anlattı.

Şaşkınlık ve mutluluk birbirine karışmıştı. Kendimi Amerika'da hissettim resmen. Polis devriyesi yolda giderken, gördüğü araç plakalarını sisteme giriyor, aracın hangi şirketten sigortalandığını, poliçesinin türünün ne olduğunu, poliçesinin geçerli olup olmadığını anında ekranda gösteriyor. Yaklaşık bir yıl önce geçilen bu sigorta takip sisteminin adı Tramer.

Bu Tramer, 'Sigortamı evde unuttum' yalanını yutmadığı gibi, kaza sırasında, acele bir sigorta şirketi arayıp geriye dönük sigorta çıkartmak hilesine de prim vermiyor.

Derviş Eroğlu'nun koruma ekibinden tanıdığımız Özatılgan, ayrıca Kent Güvenlik Sitemi Projesi içerisindeki plaka tanıma özelliği sayesinde sürücülerin Tramer'in denetim kabiliyetinin üzerine daha da sıkı bir şekilde denetlenebileceğini de anlattı. Daha birçok konuyu anlattı Sayın Özaltılgan. Ne kadar özveri ile insanlarımızın güvenli bir şekilde trafikte seyretmesi için kısıtlı imkanlarla yaptıkları çalışmalardan bahsetti.

Kendilerine işlediğim trafik suçu nedeniyle kestikleri ceza için değil belki ama bu suçu tespit etmek konusunda teknolojinin imkanlarından yararlanarak bunun yapılabileceğini gösterip, kendimi Orta Doğu'da değil de Avrupa'daymışım gibi hissettirdikleri için teşekkür ederim.

İnsan ceza yediğine sevinir mi? Bir yurttaş olarak gerçekten sevindim.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları