Ne de suyunu!

Yayın Tarihi: 14/01/20 07:00
okuma süresi: 6 dak.

Çok değil üç beş yıl önce Temmuz aylarında mesela, çoluk çocuk pazar günü denizden eve gelinir, sırayla herkes üzerindeki tuzu atmak için duşa girerdi. Aile kalabalıksa sona kalanlardan biri duş alacak su bulamaz, ya da ertesi gün sabah duşa girmek için telefonundaki tanker numaralarından birilerine su getirmesi için yalvarmak durumunda kalırdık.

Ne mutlu ki Asrın Projesi denen müstesna bir işle Türkiye’den su geldi ve yukarıda tarif ettiğim gailelerden kurtulduk.

Haftasonuna girerken Türkiye’den gelen boru yerinden çıktı ve Türkiye’den KKTC’ye tamirat gerçekleşinceye kadar su gelemez duruma geldi.

DSİ yetkilileri ve uzmanları 10 aylık suyumuz olduğunu, bu süre içerisinde de borunun tamirinin yapılacağını kaydetti.

Rahatız anlayacağınız. Kasım’a kadar sorun yok.

Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Mustafa Akıncı, haftasonunda Geçitköy Barajı’nı ziyaret etti ve kara bir tablo çizdi.

Tamiratı beklenenden uzun sürecek ve bu suya bağımlı kalmamalıyız tadında bir şeyler söyledi.

Bugünlerde oy kullanma yaşına gelen gençler Akıncı’nın “Fırsat bu fırsat Türkiye’ye yönelik bir laf atayım” yaklaşımından etkilenebilirler ama 2015 yılının Ekim ayında hem Anamur hemde Geçitköy’de Akıncı’nın konuşmasını izleyip, haber yapan bizler yemeyiz.

“Türkiye’mizden, Anamur’dan Geçitköy’e akacak olan bu su, sarı olan rengimizi, gerçek anlamda bizi bir yeşil adaya döndürecek… Yeni bir teknoloji ile ilk defa böylesine bir proje gerçekleştirilecektir… Bu teknoloji ile bu suyun miktarını arttırarak Güney ile de paylaşabiliriz. Bu bağlamda gerçek bir barış suyunu konuştuğumuzu ben de teyit etmek isterim.

Bu büyük proje için gerçekten kararlılık, büyük emek, büyük takip ve her aşamasında ilgisini esirgemeyen TC Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan’a teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Onun bu konuda gösterdiği irade olmasa belki bu konuda hâlâ sonuç alamazdık. En başta onun bu kararlılık ve katkısını söylemek benim vicdan borcumdur… Türkiye şimdi bize yaptığı katkılarının yanına ek olarak, bizimle suyunu paylaşıyor. Tüm Türkiye’ye teşekkür ediyorum”

Bunlar benim laflarım değil. Rahmetli İrsen Küçük’ün sözleri de değil. Bunlar Mustafa Akıncı’nın Anamur’daki sözlerinden alıntılar.

Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Mustafa Akıncı’nın seçim stratejisini Türkiye karşıtlığı üzerine bina ettiğini defalarca yazmış birisi olarak, yeni bir örnekle karşı karşıya olduğumuzu ifade etmek isterim. Dört buçuk yıl önce, hem Anamur’da hem de Geçitköy’de gönülden, içtenlikle teşekkür ettiği bu suyla ilgili olarak bugün “Bu suya bağlı kalamayız” sözü de bunun bir tezahürüdür ne yazık ki.

“Cumhurbaşkanı Türkiye’nin suyunu da istemiyor” sonucuna varmak istemem ama yersiz ve zamansız çıkışlarının artık bu halkı yormaya başladığını da ifade etmek isterim.

Bizi yeşilada yapacağını söylediği ve Güney ile paylaşılması durumunda barış suyu olacağını ifade ettiği, gerçekleşmesinde vicdan borcum diyerek gönülden teşekkür ettiği su ile ilgili bir olumsuzluk yaşanınca, bu suya bağımlı kalamayız çıkışı nedir Allah aşkına?

“Bir sıkıntı var. Fırsat bu fırsat bir laf da ben atayım ve Türkiye düşmanlığı üzerinden yürüttüğüm seçim kampanyasına bir katman daha ekleyeyim” ise Cumhurbaşkanı’nın taktiği, yanlış yolda olduğunu düşündüğümü yinelemek isterim.

Öyle doğrudan padişah, tek adamlılık gibi laflar edemiyor ya da yapılan bir askeri operasyon ile ilgili yersiz ve zamansız sözler sarf etmiyor belki ama önümüzdeki süreçte stratejisine yakışır bunun gibi küçük küçük göndermeler yapmaya devam edecektir. Hazır olun. 

Cumhurbaşkanı, Berlin öncesi ve sonrası Türkiye yetkilileri ile yapmadığı istişare, yaşanan kaynak krizi sırasında Cumhurbaşkanı olarak devreye girmeyip bıyık altı gülmekle ve şimdi de su ile ilgili gereksiz ifadeleriyle, “Ne memurunu ne paranı” söylemine “ne de suyunu” söylemini eklemiş oldu sanırım.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları