Bize değil, bizimle; onlara değil, onlarla 

Yayın Tarihi: 20/02/20 07:00
okuma süresi: 6 dak.

Yeni yapmaya başladığım ‘Karar Zamanı’ adlı programıma telefonla bağlanan CTP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Tufan Erhürman ile kısa, ama gerçekten üzerinde çok düşünülesi bir sohbet yaptık dün canlı yayında.

10 dakika içerisinde neredeyse madde madde ülkenin içinde bulunduğu durumu ve olması gerekenleri herkesin anlayacağı bir lisanı münasiple aktardı.

“Şu da önemli, bu da önemli” diye aldığım notlar bir sayfayı çarçabuk dolduruverdi.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin; Türkiye ilişkileri, Türkiye’yi seven, Türkiye’yi sevmeyen, Türkiye’nin adamı veya Türkiye’ye karşı duran düzleminde geçtiğini anlattı ve bunun ne kadar yanlış bir tartışma ortamı olduğunun altını çizdi. 

Doğru söze ne denir.

Sonra Türkiye ile yaşanan gerginlikleri tarif ederken, pirinç bir levha üzerine yazılıp bir özdeyiş olarak kalması gereken bir laf etti: “Türkiye bize değil, bizimle konuşmalı.”

Bir başka ifadeyle Türkiye ile olan diyalog sisteminin değişmesi ve iki arada bir derede değil, başka ülkelerin yanı sıra Türkiye ile karşılıklı düzgün bir iletişim platformunun oluşturulması gerektiğini ifade etti.

Yani sürekli konuşmalı, anlaşsak da anlaşmasak da konuşmalı ve en azından iki ülke siyasilerinin ve bu arada halklarının da birbirini doğru anlaması için olanak yaratılmalı diyor Hoca.

“Bize değil, bizimle konuşmalı”

Lafa bakar mısınız?

Ne kırıcıdır, ne aşağılayıcıdır. Ne kendinden bir şey kaybettirir, ne de son dönemlerin moda deyimi dik duruşunu büker.

Aksine sana ve temsil ettiğin topluma saygı duyulmasını sağlar.

Tabii bunun iki yönlü bir cadde olduğunu da söylüyor elbette.

Bizim de Türkiye’ye değil, Türkiye ile konuşmamız gerektiğini de belirtiyor. Bir başka ifadeyle medya üzerinden iğneleyici laflarla değil, randevu alıp doğrudan lafımızı söyleyip, kapalı kapılar ardında cevabımızı almamız gerektiğini bir şekilde söylüyor.

Bundan daha doğru bir yaklaşım olabilir mi Türkiye-KKTC ilişkilerinde?

Şimdi bunlardan,“Hoca Türkiye’nin adamı” yaftasını yapıştırmak isteyenler hiç heveslenmesin.

Hoca, Türkiye’nin adamı olsaydı dörtlü hükümet döneminde parayı nereye koyacağımızı şaşırırdık.

Tufan Erhürman diğer taraftan Türkiye seyahatinde gazetecilerle yaptığı sohbetten bahsederken, ne büyük bir eksikliğimizin olduğunu da görmüş olduk sayesinde.

Biz KKTC’liler Türkiye medyasının bombardımanı altında olduğumuz malumunuzdur. Bir başka ifadeyle bizler Türk siyasilerini en az kendi siyasilerimiz kadar tanıyor ve politikaları ile hassasiyetlerini neredeyse ezbere biliyoruz, ancak bu kitle iletişimi tek yönlü olduğu için Türk halkı bizim siyasilerimizi ve bizim hassasiyetlerimizi ne yazık ki yeteri kadar değil, hatta hiç tanımıyor, bilmiyor.

O nedenle Tufan Erhürman ile yaptığım sohbette, benim o sırada idrak ettiğimi Hoca’nın önceden çözdüğünü anladım ve Kıbrıslı Türk siyasilerin Türkiye halkına, Türk medyası aracılığı ile bizim hassasiyet ve düşüncelerimizi anlatması gerektiğini ve bunun olmamasının büyük eksikliğinin üzerine parmak basıldığını gördüm. Şöyle ki, Türk halkı ile Kıbrıs Türk halkının ilişiklerinin gerilmesi ya da kopması bir demece, bir manşete ya da bir polemiğe bağlı olmamalı. Eğer biz Türkiye halkını tanıdığımız gibi, Türkiye halkı da bizi doğru ve net bir şekilde tanısa, kim açıklama yaparsa yapsın bu iki halkın arasının gerilmeyeceği gibi, siyasiler de halkların galeyanına ayak uydurmak için gerginlik tırmandıran açıklamalar yapmak durumunda kalmayıp, bugünlerde içinden geçtiğimiz süreçler gibi süreçler yaşamak durumunda kalmayız.

Hoca bunu çözdü ve iyi cesaretle bu tip sorulara maruz kalacağını bildiği Türkiye medya mensuplarının karşısına oturdu.

Daha çok yapılmalı ve daha çoğumuz yapmalı.

Türkiye bizi tanıyor ama anlaşılan Türk halkı bizi pek tanımıyor. Onu düzeltmek lazım. Çünkü ahaliyi kazandın mı, siyasiler onların peşinden gelir. Erhürman’ın Türkiye ve diğer ülkelerle iletişim stratejisi buysa, bravo.

Ne demişti:“Bize değil, bizimle; onlara değil, onlarla...”

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları