Bu sefer 'Cek-Cak' ile idare edemezsiniz

Şimdiki dahil, şimdiye kadar bu ülkeyi yönettiğini iddia eden hükümetler ‘cek’lerle ve ‘cak’larla durumu idare ettiler.

Gerçi durumu idare edip etmedikleri sorgulanabilir ama idare ettiler diyelim.

Ancak içinde bulunduğumuz bu kriz kelimesinin zayıf kaldığı ahvalde, cekler caklar artık pek bir işe yaramayacak gibi.

‘Yurtdışından gelen vatandaşlarımız 14 gün süreyle evlerinde kalacaklar’ darken burada da koskocaman bir ‘cak’ var.

Bu ‘Cak’ bir işe yarıyor olsaydı, ‘İngiltere’den geçen gün geldim. Dışarı çıkıp bir hava alayım istedim. Sigaram da bitmişti markete uğrayıp alayım’ diyen bir Londralı ile burun buruna gelmezdim.

‘Tıbbi malzemeyi yüksek fiyata satanlara yönelik tedbir alınacak’ dedikten ve içine de gözle görülür bir ‘Cak’ konduktan sonra, 130 TL’ye maske alan ve kolonyayı Fransız parfümü fiyatına alıp kullanmak zorunda kalanların sitemlerini dinlemek zorunda kalmazdım.

İşyerlerini kapatmak zorunda kalan özel sektöre mali anlamda destek olunacak, deyip Cek-Cak’lara bir toplantı dizisi de ekledikten sonra, ‘Ben battım. İflas bayrağını çektim’ diyen işadamlarına rastlamak durumunda olmazdım.

Karantina kurallarına harfiyen uyulacak dendikten sonra, bir grup rehberin, karantinadaki arkadaşlarını ziyaret etmesi sonrasında, en sertinden cezalandırılmadıklarını görmek ve devletin aczini hissetmek zorunda kalmazdım.

‘Gece kulüpleri kapatılacak’ denince, bütün faaliyetleri duracak diye anlamamıza rağmen, gece külüplerindeki ‘faaliyetler’ bu sefer ‘evlere, otellere servis’ tadında devam ettiği ile ilgili ihbarlar almak durumunda kalmazdım.

Şimdi seçimi erteleme konusu gündeme geldi.

‘Siyasi partiler 2020 Cumhurbaşkanlığı seçimini erteleme konusunu değerlendirecekler’ diye bir ‘cek’ daha yapıştırmasınlar bugünkü toplantılar sonrasında.

Kim ertelenirse daha avantajlı olur, kim siyaseten zarar görür diye de düşünmesinler.

Danışmanların aklına uymasınlar. ‘Kaybedersem kaybedeyim, kazanırsam da kazanayım’ diyerek, ‘Şu anda seçimi düşünecek durumda değiliz’ laflarının arkasında dursunlar ve seçimi siyasi hayatlarında bir kerecik olsun düşünmesinler.

Seçimin her siyasinin kaygısı olduğunu ve alınan kararlar, yapılan öneriler ve yürütülen politikalar geri planında seçim olduğunu hissediyor ve endişe ediyoruz.

Bu seçimi masadan kaldırın ki karar vericiler, gerçek bilim ışığında karlarını alabilsinler diyorum. Bu seçimi akıllardan çıkarın ki, kimse karşısındaki rakip olarak görmekten vazgeçip, elbirliği ortamı yakalayabilsin.

Şu anda birlik olma zamanı ise, ülkemizi her seferinde kamplara bölen seçim işini şimdilik unutalım ve bir araya gelelim.

Çünkü emin olun ki, bu sefer cek ve cak ile idare edebileceğiniz bir süreç değil.

Ceklerle caklarınız, dı ve di’ye dönüşmezse, halimiz duman olacak.

Olacak derken de sizin ‘cak’larınız gibi değil.