Sorun ‘Ak Akçe’sizlik

Yayın Tarihi: 01/04/20 13:35
okuma süresi: 5 dak.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak ‘bize olmaz, olursa da birileri bizi kurtarır’ mottosuyla 1983’den beridir yaşıyoruz.

‘Bize olmaz’ dedik. Sel felaketi ile dört genci yitirdik. Bariyer lazım oldu. Parasızlıktan yapamadık.

‘Bize olmaz’ dedik. Döviz patlayınca biz de patladık. Parasızlıktan ekonominin çarklarının durmasını seyretmekten öteye gidemedik.

‘Bize olmaz’ dedik. Cephane patladı. Parasızlıktan turizme ve oradaki tesislere verdiği zararı tazmin edemedik.

‘Bize olmaz’ dedik. Şimdi de bir bulaşıcı ve öldürücü hastalık ile boğuşma sürecini yaşıyoruz.

Para gerektirmeyen ya da az para ile alınabilecek tedbirlerde hükümet başarılı oldu diyebilirim ama iş ekonomik durgunluk ve ekonomik krizi aşmak noktasına gelince ne yazık ki çuvalladık ve çuvalladığımızı sağlık açısından her şey normal döndüğü zaman daha net anlayacağız.

‘Ak Akçe Kara Gün İçindir’ ilkokulda öğretilen ilk atasözümüzdür.

Biz karagün için akçe ayırmamayı, ‘nasıl olsa bize olmaz’ diye diye ihmal ettik.

Olanı biteni üleştirdik ve şu anda piyasaya enjekte edecek, ne bir döviz rezervimiz ne de ihtiyat akçemiz var.

Neden, çünkü var olanı en adaletsiz biçimde üleştirmekten öteye bir yere gidemedik. Hükümet o kadar sıkışmış ve daralmış durumda ki, herhangi bir yatırımı erteleme ve kaynağı ekonomik döngüyü yeniden çalıştırmaya yönelik bir kaynağı yok.

Yanı başımızdaki Türkiye’nin açıkladığı ekonomik önlemlere baktığımız zaman, ya da daha uzağa ABD, İngiltere ve AB ülkelerine baktığımız zaman belki bizim ne kadar aciz kaldığımızı görürüz.

Kredi alıp çekleri ödemek önerisi ve hala muğlak olan 1500 TL’lik çalışan katkısı vaadi dışında birşey göremedik ve bunlar özel sektörün içine düştüğü ve düşeceği durumu rahatlatmanın çok uzağında.

Birbirine bağlı olan ekonomik çarkların nasıl döndüğü konusunda hükümetin bir fikrinin olmadığını söylemeyeceğim, çünkü pekala kredi almak için ipotek isteneceğini ve tapu Dairesi’nin kapalı olduğunu biliyorlar ve çeklerin aslında bir kredi yöntemi olduğunu ve borcun borçla ödenmesinin işletmeleri ne denli finansal bir yükün altına sokacağını çok iyi biliyorlar.

Memurlardan maaş keserken, memur maaşlarının özel sektöre aktığını ve keserek bu piyasayı iyice daraltacaklarını da biliyorlar.

Muhasiplerin ve gümrük komisyoncularının devlete verdikleri çekler çatır çatır bozulurken, onların müşterilerinden bun karşılık aldıkların çeklerin bozulmamasının, kısa bir süre içerisinde bir tıkanmaya neden olacağını da biliyorlar. Çek yasağına sokulmasalar bile, çeklerin mühürlenmesinin ticari itibarı ne kadar zedeleyeceğinin de farkındalar. Sterlinin gökyüzüne ulaştığı ve insanların bugünlerde kira ödemek durumunda olduklarını eminim biliyorlardır.

Bilmedikleri bir şey yok aslında.

Bir kenarda 1-2 milyar Dolar olsa bunları konuşuyor olur muyduk?

Mesele, kara günü olmayacakmış gibi yaşamaya alışmış bir hükümetler silsilesi bu ülkeyi yönetti bu kadar yıldır. Ve kara gün için bir kenara bir ak akçe koymak yerine popülizm adına kaynakları üleştirme yarışı ülke yönetmek ile eşdeğer kabul edildi.

 

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları