Bir fikrim var; aklınıza yatarsa, hade!

Bir fikrim var. Daha doğrusu fikir benim değil. Beni arayan mesaj atan çok sayıda yurtdışındaki gencin fikri.

Bu gençler neden beni aradılar ve bunu neden dün bunu yaptılar bilmiyorum ama sanırım Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın dünkü Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında bedelli askerlik hakkı kazananlar ya da kazanmaya çalışanlarla ilgili açıklaması idi.

Yurtdışında günlerini sayıp, bedelli askerlik kapsamına girmeyi bekleyen gençler, ‘Bedelli askerliğin bedelini ödeyelim. Muaf olalım. Devletin kasasına şu sıralar para girsin bize de ülkemize dönelim’ etrafından özetlenen bir fikirle geldiler.

Gençler derslerini de çalışmışlar belli.

1999 Gölcük depreminden sonra Türkiye Cumhuriyeti 15 Bin Mark karşılığında bedelli askerlik olanağı tanımış ve bu yolla o dönemde 1.1 Milyar Alman Markı toplamıştı. Depremin yaralarının satılmasında ilaç gibi gelen bu kaynak, bedelli askerlikten gelmişti.

Bedelli askerlik işi bence de mantıklı.

Bir taşla iki kuş vurmak da buna denir aslında.

Biz askerlik hizmetinin bedelli olanağı için genç beyinleri yurtdışına gönderip belli bir süre çalışmalarına olanak tanıyoruz ya. Onlar da orada kök salıp bir daha geri gelmiyorlar haliyle.

Koronavirüs nedeniyle değişen dünya düzeninde kendini İngiltere, Amerika ya da Fransa da güvende hissetmeyen gençlerimiz, ülkelerine dönemiyorlar. Ya da dönerlerse belli bir süre kalıp gitmek durumundalar bildiğim kadarıyla.

Belli ki dönmek isteyen bir ekip var.

Ceplerinde de para var.

Kaç kişiler, ne kadarı, ‘Parayı ödeyin. Serbestsiniz’ çağrısına uyar ve bu KKTC Maliyesi’ne ne büyüklükte bir kaynak oluşturacak bilmiyorum ama hesaplamak, değerlendirmek hükümetin elinde.

Şimdilerde kaynakları zorlamak ve tabiri caizse sinekten yağ çıkartmak zorunda olduğumuz bir dönemdeyiz belli ki.

Bu sürecin ne kadar devam edeceği de anlaşılan meçhul.

Önerim derhal bir çalışma yapılsın. Bedelli askerli kapsamında olan, hatta bedelli askerlik kapsamında olmayan gençlerin hatırı sayılır bedeller karşılığında askerliklerini bedelli olarak yapmalarına olanak sağlanmalı.

Ne çok uçuk olmalı bu rakamlar ki birkaç zengin dışında bunu ödeyebilen olamasın, ne de çok düşük olsun ki askeri personel dengesi aniden şaşmasın.

Hatta bunu ileriye dönük olarak da yapabilirsiniz. 16 yaşında oğlu olan baba, oğlunun askerlik yapmasını istemiyorsa, ya da az yapmasını istiyorsa, pamuk eller cebe girsin, bedelini şimdiden ödesin.

Öğlum Demir henüz 10 yaşında bile değil, o nedenle henüz o tedirginliği hissetmiş değilim ama askerliği ertelemek için yalandan okullara kayıt yapan ve paraları, özel üniversitelere, eğitim amaçlı değil, sadece askerlik erteleme belgesi için ödeyen babalar, ya da gençlere böyle bir imkan da böyle bir zamanda tanınmalı bence.

Bir taşla iki kuş demiştik. Düşündükçe kuş sayısı ikiden fazlaya bile çıkabilir.

Hem yurtdışında kalmak zorunda kalan beyinleri geri getirmek, hem ara elemen ya da zanaatkar olması gereken gençleri üniversitelerde zaman öldürmekten kurtarmak, üniversitelerdeki öğrenci kalitesini arttırmak, hem de çok ihtiyaç olduğu bu günlerde devlete kaynak yaratmak.

Fikir benden, çalışması ve olabilirliğini araştırmak sizden.

Halkın Partisi’nin dediğinden: Hade!