Müteahhitler haksız mı şimdi?

İncir İpi gibi uzayan Mağusa, İskele ve Yeniboğaziçi bölgelerine İmar planı yürürlüğe sokma çalışmaları, neredeyse bir hükümet krizine neden olurken, bu sefer müteahhitler patladı.

Haksız da değiller hani?

İnsanlar arazi almış üzerine proje yaptırmış, kısacası deli paralar harcamışlar. Sonra birileri çıkıp ‘hayır buraları yeniden düzenleyeceğim ve sizin araziler yeşil alana, tarım arazisine ya da hesapladığınızın kat be kat altında inşaat iznine tabi olacak’ demiş.

Ülke tabi ki böyle yönetilmez ve kalkınması sağlanmaz. Bir planı bir hedefi ve bir öngörüsü olmalı. Hepsinden önemlisi siyasetçilerin iki dudağı arasından da kurtulmalı.

Müteahhitler ki, bu ülkenin en güçlü özel sektör örgütlerinin başında geliyor, bu süreçte direnen değil, sürecin bir an önce sonuçlanıp, herkesin ne yapacağını bileceği bir noktaya gelmesini isteyen taraf olduğunu gözlemledik.

Birtakım zarar ziyanı göze alıp, asgari düzeyde hasar görerek süreci desteklemeyi kabul eden Müteahhitler, yaşanan didişme nedeniyle, ortaya çıkan tabloya karşı yarın Lefkoşa Sokaklarına dolacaklar.

Yıllardır gazeteciyim.

Hatırı sayılır miktarda Müteahhitler birliği eylemine tanıklık ettim.

Büyük iş yapan, büyük kazanan, ancak buna karşılık büyük riskler alan ve yüksek sayıda istihdam sağlayıp, çok sayıda sektöre doğrudan ve dolaylı olarak katkı koyan inşaat sektörü temsilcilerinin, şantiyelerini bırakıp, iş araçları ile Lefkoşa’ya akın etmesi için canlarına tak etmiş olması gerektiğini biliyorum.

Nasıl etmesin ki.

Ha bugün ha yarın. Müktesep hak vardı yoktu. ‘Biz uzmanız bizim lafımız herkesin üzerinde’, ‘Biz siyasiyiz, kararı biz veririz’ , ‘bizim parti, yok sizin parti’ derken işler kitlenme noktasına geldi.

İnşaat sektörü pahalı ve riski yüksek bir sektördür.

Çok kazananlar olduğu gibi çok hızlı sektörden ve ticari olarak yer yüzünden silinenlerle doludur. O nedenle hem çok kıymetli, hem de çok hassastır.

Bir bakkal bir kasa domates aldıktan sonra hepsi çürüse ne olur? Ancak bir müteahhide, üzerine yapıp, satacağı inşaatları hesaplayarak aldığı bir arazinin değerinin bir anda değersizleştiği söylendiğinde, tamiri imkansız zincirleme hasara yol açar.

O nedenle hazır Bakanlar Kurulu 14 gün sonra toplanmış ve buzların eridiği görüntüsü sağlanmışken, yarın Lefkoşa’nın kilitlenmesinin önüne geçecek bir hamleyi hükümet ortaklarından bekliyorum doğrusu.

Çünkü kimse kusura bakmasın, bu süreçte beklenmeyecek derecede esnek davranan müteahhitler hiç de haksız değil.