Ne olacak şimdi?

Yayın Tarihi: 19/10/20 13:57
okuma süresi: 6 dak.

Öncelikle şunu ifade edeyim. Seçim sürecinde gazetecilik gömleğimi çıkarıp, Siyasal İletişimci gömleğimi sırtıma geçirdim. Sayın Serdar Denktaş’ın seçim kampanyasında aktif ve profesyonel olarak görev aldım. Bu süreçte, üniversitelerde Medya Etiği dersi de vermiş birisi olarak, hem gazetecilik hem de propaganda yapmayı doğru bulmadığım için Genel Yayın Yönetmeni olduğum gazeteden seçim süresince izin aldım ve tek bir satır ne yazı yazdım ne de gazetecilik bağlamında herhangi bir faaliyette bulundum. Kendimce bunu doğru ve etik buldum. Seçim bitti, sonuçlarının hayırlı olmasını diliyor ve müsaadenizle kaldığım yerden başlıyorum.

‘Ne olacak Şimdi’ diye Türk sinemasının çok beğendiğim ve çok güldüğüm filmlerinden biridir.

1979 yılında beyazperdede izleyicileri ile buluşmuş. Başrollerini Levent Kırca, Şener Şen, Perran Kutman ve Nevra Serezli başrollerini paylaşmıştı.

Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanması ile, zafer sarhoşluğu ya da hezimet yorgunluğu içerisinde olmayan kesimin dilindeki ve aklındaki sorudur, ‘Ne olacak şimdi’ sorusu.

Ersin Tatar, bugün mazbatasını alacak. Mazbatasını alır almaz ise elinde biri milletvekilliğinden kalma, diğeri de yeni aldığı Cumhurbaşkanlığı mazbatası olmak üzere iki adet mazbata olacak. Usul olarak kendisine Cumhurbaşkanlığı mı Milletvekilliği mi sorusu sorulacak, o da haliyle Cumhurbaşkanlığından yana tercih kullanacak.

Bu tercih yapıldığı andan itibaren Milletvekilliği düşecek ve Ersin Tatar’ın Başbakanlığında kurulan Ersin Tatar hükümeti de otomatik olarak düşmüş olacak.

O gün yine ‘Ne olacak Şimdi’ sorusu sorulacak elbette.

Hemen akabinde Cumhurbaşkanlığı yeminini mecliste yapacağı ve görevi resmen üstlenecek için Anayasa gereği Ersin Tatar’ın Ulusal Birlik Partisi ile ilişkisi kesilecek.

Yani hükümet başsız kaldığı için düşeceği gibi, parti de başsız kaldığı için Genel Başkanlığa vekalet edilmesi gerekecek.

Tüzük gereği UBP Genel Bakanlık görevi boşaldığı için olağanüstü kurultay gündeme gelecek. Bu kurultaya kadar geçecek sürede UBP Genel Bakanlığı’na Genel Sekreter Ersan Saner vekalet edecek.

Ama Başbakan kim olacak sorusu bugünlerde hala cevapsız.

Tatar Saraya gittikten sonra, yeni bir hükümet kurması için birisini görevlendirmesi gerekecek.

Ya da hukuki sınırları zorlayarak yemin etmeden, birisine Başbakanlık vekaletini bırakıp hükümet bağlamında zaman kazanacak. Bu noktada ise kime vekaleti vereceği de parti içerisinde ayrı bir tartışma yaratacak gibi duruyor.

UBP içerisinde bölgesel bazda alınan sonuçlar, kıdem, Tatar’a yakınlık, tecrübe, alınan söz gibi kriter nedeniyle Genel Başkan ve akabinde Başbakan olmayı bekleyen çok sayıda isim olduğunu söylemeye bile gerek yok sanırım.

UBP tüzüğü 45 güne kadar olağanüstü kurultay emrediyor. Yani üst sınır 45 gün ancak bunun bir alt sınırı yok. Yani gelecek Pazar bir UBP kurultayı da yapılabilir hukuki olarak.

Tatar birine Başbakanlık vekaletini vermesi, parlak bir fikir olarak görünse de, kendi adıyla kurulan bir hükümetten adının Cumhurbaşkanlığı’na gitmesiyle düşmüş olması, Ersin Tatar Cumhurbaşkanı iken Ersin Tatar Hükümeti’nin devam ediyor oluşu başkan bir teknik anomaliyi de beraberinde getireceği bir gerçektir.

2010’da UBP tek başına iktidar olduğu için Eroğlu Saray’a gider gitmez UBP Genel Başkanlığı’nı üstlenen rahmetli Küçük’e hükümeti kurma görevi verebilmişti, ancak bugünkü durumda istifa etmiş bir HP ile koalisyon hükümeti önümüzde duruyor.

Elbette hukukçular bu konuyla ilgili kafa yoruyor ve siyasi teamüller geriye dönülüp bakılıyor. Ülke ne hükümetsiz kalır ne de UBP, Genel Başkansız.

Daha önce yaşanmamış bir durum olduğu için ve UBP Kurultaylarının en az genel seçimler kadar hararetli geçtiğini bilen birisi olduğum için Levent Kırca, Şener Şen, Nevra Serezli ve Perran Kutman’ı da anarak, ‘ne olacak şimdi’ diyorum.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları