Erdoğan’ın da bir siyasetçi olduğunu unutmayalım

Yayın Tarihi: 20/10/20 10:26
okuma süresi: 6 dak.

Cumhurbaşkanlığı seçimini bir şekilde atlattık ve yeni Cumhurbaşkanı Ersin Tatar bu göreve seçilmiş oldu.

Kendisini kutlarım ve kendisinin de söz verdiği gibi ‘Tüm halkın Cumhurbaşkanı’ olmayı başarmasını yürekten ve samimiyetle dilerim.

Süreç içerisinde yazamamış olmanın getirdiği birikmişlik bazı notları buraya dökme ihtiyacı hasıl olduğu için seçim sonuçları ile ilgili birkaç tespit de benden gelsin diyorum.

Misal.

Şu ana kadar Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş haricinde hiçbir Cumhurbaşkanı ikinci dönemine aday olduktan sonra seçimi kazanamadı.

Talat ve Eroğlu birer dönem Cumhurbaşkanlığı görevini yerine getirdikten sonra girdikleri seçimleri kaybederek, görevi devrettiler. Desen bu sefer de değişmedi ve Akıncı’nın Cumhurbaşkanlığı tek dönem ile sınırlı kaldı.

Cumhurbaşkanlığı ve diğer seçimlerde Türkiye Cumhuriyeti’nin desteklediği hiçbir aday bir seçim başarısı gösteremedi. Bu desen bu sefer değişti ve Türkiye’nin desteklediği aday olan Ersin Tatar seçimi kazandı.

Süreçte ‘seçime müdahale’ ifadesi çok kullanıldığı ve dejenere edildiği için ben kullanmak istemiyorum ve ‘Türkiye’nin seçime etkileşimi’ ifadesini tercih edeceğim.

Bu etkileşimin nedenini hiç doğru düzgün düşündünüz mü?

Türkiye’nin, Akıncı’nın seçilmemesi konusundaki ısrarını ve peşi sıra gelen hareketliliğinin temelinde yatan nedeni ile ilgili hiç kafa yordunuz mu?

Ben epeydir yoruyorum.

Seçime yaklaştığımız dönemde de sürekli yordum ve yazdım.

Akıncı bugünlerde inkar etse de, seçim stratejisini Türkiye’nin yöneticileri ile yaratacağı gerginlik üzerine inşa etmişti. Erdoğan ile arasındaki gerginlik tırmandıkça, onun seçimi kazanma ihtimali arttıkça arttı.

Hatta bir aşamada ilk turdan kazanacağını düşünenler dahi vardı. Seçim sürecindeki genel algı Akıncı’nın her halükarda ilk turun birincisi olacağı yönündeydi.

‘Tek adamlılık’, ‘Padişahlık’ gibi salvolar sonrası, Barış Pınarı ve Tayfur Sökmen meselelerini tırmandıran da damara damara vuran da Akıncı’nın kendisi idi.

Bütün bunlar yaşanırken, Erdoğan’ın bütün heyet-i umumiyesi, Bahçeli’nin bizatihi kendisi ve Türkiye’deki havuz medyası, Akıncı’ya yüklendikçe yüklendi.

Türk medyası Akıncı’yı Türkiye düşmanı gibi gösterdikçe, Anadolu halkına yönelik Akıncı tepkisi büyüdü. Bunun burada prim yapacağını düşünen Akıncı ise ilişkilerin gergin kalması için bir süre çaba gösterdi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir siyasetçi olduğunu ve halkının oyuna mazhar olması gerektiğini bu aşamada yeniden hatırlamak lazım. Kilit unsur bu çünkü.

Akıncı’nın KKTC’deki Anti Erdoğan ve Anti Ak Parti kamplarını konsolide etmek için yürüttüğü strateji KKTC içinde başarılı olsa da, Anadolu’daki etkisi ve Erdoğan’ın özellikle Orta Anadolu’daki milliyetçi muhafazakar seçmenin oyuna ihtiyaç duyuyor olması büyük bir sorunu ortaya çıkardı.

Akıncı’nın seçilmesi halinde, Erdoğan, büyük bir kavga içerisine girdiği bir kişinin aynı karede sarmaş dolaş görünmesinin, onun kendi seçmeni önünde ne duruma sokacağını düşündük mü hiç?

Türkiye-KKTC ilişkilerini hep Sarayönü perspektifinden değerlendirdiğimiz için bu önemli detaya bakan kişi sayısı çok değildir diye düşündüğüm için yazma ihtiyacı duydum.

Erdoğan’ın Tatar’a ciddi bir sempatisi olduğunu biliyoruz ancak asıl hedef son iki yıldır medya önünde kavga ettiği birisi ile aynı kareye girmemekti. Düşünün haftaya ilk ziyaret için Ankara’ya Akıncı’nın gideceğini ve Külliye’de Erdoğan tarafından, bunca yaşanmışlığa rağmen, en üst seviyede ağırlanacağını.

Bunun olmaması ve Erdoğan’ın, hatta Akıncı’nın da zor durumda kalmaması için de gereği yapıldı ve de işe yaradı.

Tekrar ediyorum.

Erdoğan’ın da bir siyasetçi olduğunu unutmayalım.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları