Pandemi Amca

17 Ağustos 1999 tarihinde büyük İstanbul depremi sonrasında peşi sıra gelen Sakarya depremi ve yıkımından sonra televizyonlarda boy gösteren Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara’yı bizim jenerasyon iyi hatırlar.

Deprem ile ilgili gerçekleri, ihtimalleri, öngörüleri, tedbirleri televizyon televizyon gezip anlatan bu beyaz saçlı tonton amca o felaket günler içerisinde tüm Türkiye’nin sevgilisi haline gelmişti.

Çocuklar ona ‘Deprem Dede’ dediler ve çok sevdiler. Büyükler ise ona çok güvendiler ve o karanlık günlerde beyaz saçları, samimi konuşma şekli ve bilgi ile bilime dayalı görüşleri ile tüm Türkiye’ye ışık saçtı. 2013 yılında Deprem Dede’yi kaybettik.

Coronavirüs pandemisi ülkemizi de vurduğunda hasbelkader Sağlık Bakanlığı koltuğunda bulunan Dr. Ali Pilli, yeni siyasetçi olması ve hitabetinin diğer siyasetçilere oranla daha zayıf olması nedeniyle çok eleştirilere maruz kalmıştı.

Covid-19 kendini iyice hissettirmeye başladığı sıralarda bugün sosyal medyada Ali Pilli’nin görevden alınmasına tepki gösteren binlerce insanın hatırı sayılır bir kısmı, Pilli’nin, özellikle bu pandemi sürecinde Sağlık Bakanlığı koltuğunda olması gereken en son insan olduğunu düşünüyor ve bu düşüncelerini açıkça ifade ediyorlardı.

‘İmmunoglobulin’i televizyon ekranında açıklamaya çalıştıktan sonra, Pilli ile nasıl dalga geçildiğini unutmadık. "Ben Ali" deyip, kulaklarına kalem pil takıp, "şimdi Ali Pilli oldum" diye video çekenleri de hatırlıyoruz.

Avazı çıktığı kadar Pilli’nin derhal istifa etmesi ya da görevden alınması gerektiğini TV ekranlarında bağıranlarla, acımasızca yazılar yazanların da eserleri arşivlerdedir.

O günlerden bugünlere geldik.

Ali Pilli var gücüyle çalıştı. Sağlık altyapısının noksanlığı, test kitlerinin olmadığı, Sağlık ve Bilim Kurulları enflasyonunun yaşandığı, kimsenin bu illetin nelere kadir olduğunu bilmediği o dönemlerde Pilli tüm eleştirilere rağmen bildiğini yaptı ve Başbakan Ersan Saner’in ifadesiyle dünyanın en iyi sağlık bakanları listesine, en azından halkın gözünde girmeyi başardı.

Konuların etrafından hiç dolaşmadı, dümdüz konuştu. Eksikliklerini gizlemedi, açık yüreklilikle itiraf etti. Kıbrıs Türk Halkı bu Polili doktoru çok sevdi ve güvendi.

Önceki gün Sağlık Bakanlığı görevinden alınan Ali Pilli’nn KKTC halkı üzerinde bir Ahmet Mete Işıkara etkisi bıraktığını, görevden alındıktan sonra gözlemlediğim sosyal medya tepkilerinden sonra rahatlıkla söyleyebilirim.

Pilli için 'Deprem Dede' tarzı bir lakap uydurmadık, ama ‘Doktor Covid’, ‘Kaptan Corona’ ya da ‘Pandemi Amca’ yakıştırmaları bana göre uygundur. Dileyen beğendiğini kullansın. Ama çocuklardan takip ettiğim kadarıyla Pandemi Amca daha çok tutacak gibi.

Pilli’nin görevden alınmış olması elbette bir siyasi çalkantıya neden oldu ve oluyor. Bu çalkantı rahmetli Işıkara Hoca’nın anladığı türden siyasi bir depreme neden olur mu, göreceğiz ama bazı fay hatlarının koptuğu çok açık.