Arıklı’nın Kıb-Tek Obsesyonu ve Lady Macbeth

Obsesyon diyorum çünkü Ekonomi Bakanı Erhan Arıklı Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’na normal olmayan, hatta hastalık seviyesinde takmış durumda.

Takıntı hastalığı tıp dilinde Obsesif Kompülsif Bozukluk olarak tanımlanır. Saplantı hastalığı da denir.

Birçok efsaneye ve esere konu olan takıntı hastalığının en çarpıcı ve meşhur örneği Shakespeare’in Macbeth adlı eserinde hayat bulur.

Lady Macbeth’in etkisiyle kocası Macbeth, Kral Duncan’ı öldürür ve Leydi Macbeth’de bir el yıkama hastalığı başlar. Leydi Macbeth, “Arabistan’ın bütün parfümleri getirilse bu elin kirleri temizlenemez” der ve ellerini yıkamaya devam eder. Lady Macbeth’in elleri kirli miydi? Değildi elbet. Ama hastalığı onu öyle bir noktaya getirdi ki ellerini istem dışı yıkamaktan geri duramaz.

Bizim Erhan Arıklı Kıb-Tek’te Lady Macbeth tarzı bir temiz eller operasyonu yürüttüğünü ifade etmektedir. Hem de bağıra bağıra.

Çıkardığı gürültü, bu konuda yaptığı iş ve attığı adımların fersah fersah önünde gidiyor. İçimden, ‘Bir şey yapacaksan yap. Yapmayacaksan sus be adam. Elimizde bir Kıb-Tek kaldı onu da sen mi itibarsızlaştırıp batıracaksın’ diyesim var ama şimdilik susuyorum.

Uzun sayılabilecek kariyerimde Kıb-Tek’i benim kadar eleştiren gazeteci sayısı azdır. O nedenle Arıklı’nın basına yönelik aşağılık ve aşağılayıcı ifadeleri bana işlemez. Meslektaşlarım gereken cevabı vermiştir. Vermeye de devam ederler böyle giderse.

Benim derdim Arıklı’nın yürüttüğünü bağıra bağıra söyledi ve söylerken de çoğunlukla kendinden geçtiği Kıb-Tek’teki temiz eller operasyonu bir temizleme mi yoksa bir kirletme operasyonu mu?

Yani soru şu: Erhan Arıklı, Lady Macbeth gibi bu konuyu kafaya taktığı için mi amaçsızca ve istem dışı bir şekilde akıl sağlığından şüphe etmemize neden olacak kadar Kıb-Tek’e yüklenip itibarsızlaştırıyor?

Yoksa Erhan Arıklı ekonominin yerlerde olduğu bu dönemde, Ekonomi Bakanı olmasından mütevellit kendisinden beklenenleri yapamadığı için iş yapar görüntüsü mü vermeye çalışıyor?

Bir diğer ihtimal ise, yaklaşan YDP Kurultayı’na savaş kazanmamış ama kahramanlık yapmış birisi olarak gitmeye mi çalışıyor?

Son ihtimal ise, ki bunu düşünmek bile istemiyorum, Arıklı'nın Kıb-Tek ihaleleri ile ilgili başka hesapları mı var?

Saydığım 4 ihtimalden hangisinin gerçekleşeceğini zaman gösterecek ancak hangisi gerçek olursa olsun Kıb-Tek'e zerre faydası olmayacağını biliyorum.

O nedenle demin içimden geldiğini yazdığımı yüksek sesle ifade edeyim ki kayıtlara geçsin.

Et de elinde, bıçak da. Mart kedisi gibi bağıracağına, çöl tilkisi gibi hesap peşinde koşacağına, Afrika aslanı gibi hemen sonuca git.

Ha eğer bunu yapamıyorsan, Lady Macbeth olarak kayıtlara geçiverirsin. Ahalinin de öyle birinin ekonomiyi ve enerjiyi yönetmesini istediğini düşünmüyorum. En azından ben istemem.