Ben okuyucuma hizmet ediyorum. Siz?

Siyasetin yenilenmesi, yeni yüzlerin makamlara gelmesi gerektiğini söylerdim hep. Vazgeçtim.

‘Eskilerde keramet olsa bit pazarına nur inerdi’ lafını da toptan reddediyorum artık.

Eski siyasetçiler, gazetecilere nasıl davranacaklarını bilirlerdi. Saygı gösterirler, saygı görürlerdi.

İyi sıhhatte olsun, geçenlerde doğum gününü kutlayan eski Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu belki de bu KKTC’de en çok eleştirilen siyasetçi olmuştur. Benim de defalarca eleştirmişliğim vardır. Ferdi Sabit Soyer, Serdar Denktaş, Rahmetli İrsen Küçük, Hüseyin Özgürgün...

Hepsini sırası geldi yerden yere vurduk, sırası geldi yazdığımız yazılar, annemin tabiri ile, ‘köpek yese ölür’ şeklinde tarif edilebilecek sertlikte oldu.

Ne onlar efendiliklerini bozdular ne de biz saygıda kusur ettik.

Hiçbir zaman telefonla aranıp, ‘senin kime hizmet ettiğini biliyorum’ , ‘yazdıklarına sen de inanmıyorsun’ türünden hakaret ve azar girişimlerinde bulunmadılar.

Bu saygın siyasetçileri meslek hayatım boyunca her gördüğüm yerde ayağa kalkıp önümü ilikledim. Bu dünyadan göçmüş olanları da rahmet ve saygıyla anıyorum ve anacağım.

Bu yeni yetmeler, ülke yönetimini oyuncak sandıklarından olsa gerek ki, ne doğru düzgün bir iş yapıyorlar, ne de kime nasıl davranacaklarını biliyorlar.

Çok bağırarak haklı çıkılamayacağını bilmedikleri gibi, eleştiriye karşılık aşağılama ve hakareti moda haline getirdiler.

İsim verecek değilim. Bu köşenin takipçileri neyin ne olduğunu biliyor.

Düzensiz takipçileri ise etrafa bir bakmaları ile neyi kastettiğimi rahatlıkla anlayacaklardır.

Kime hizmet ettiğim soruldu, ya da kime ettiğimin bilindiği ima edildi.

30 yıldır kime hizmet etmişsem ona ediyorum.

Dedim ya, biz Eroğlu, Denktaş, Soyer, Talat, Kalyoncu, Serter, Bayram, Tokel, Adem, Siber, Taçoy, Sucuoğlu, Akıncı, Özgür ve nicelerini gördük. Ne birine hizmet ettik ne de diğerine.

Aynı şekilde ne birinden hakaret dinledik ne de azar. Yazdıklarımıza ya genel yanıt verdiler, ya da doğrudan iletişim kurarak eksik bilgimiz varsa tamamladılar, hatamız varsa düzeltmemizi rica ettiler.

Hiç kimse, ‘ben senin kime hizmet ettiğini biliyorum’ demedi.

Bugün özellikle rahmetle anmayı görev bildiğim İrsen Küçük için yazılıp çizilenler hâlâ hatırlardadır. Kimseyi arayıp hakaret etmedi.

Bilinmesi gerekir ki koltuk dediğiniz şey, üzerine oturulunca dolan bir şey değil.

Koltuğu doldurmak için önce hizmet etmek lazım. Ona buna ya da kendinize ve ailenize değil. Halkın geneline.

Ben 30 yıldır okuyucuma ve izleyicime hizmet ediyorum.

Sizin kime hizmet ettiğiniz de elbette ortaya çıkacak.

Bu da hizmetimizin bir parçası olacak.