Kusura bakmayın. Bizim Başbakan da bu..

10 yaşındaki oğlum Demir televizyonda yayınlanan Yılmaz Erdoğan’ın öğrencilerinin skeçlerinden oluşan “Çok Güzel Hareketler Bunlar” adlı yapıma bayılıyor. Bayıldığı için ise biz de sürekli izlemek durumunda kalıyoruz. Pandemi başladıktan sonra normalde seyircili çekilen bu yapım, bir süre seyircisiz ekranlara yansıdı. Ondan kısa bir süre sonra mesafe kuralları ve maske ile Erdoğan’ın öğrencileri skeçlerini seyreltilmiş bir biçimde dizilen seyirci önünde yapmaya başladı. Halen de öyle devam ediyorlar.

Yani sanatsal faaliyetler ve sahne sanatları belirli kurallar çerçevesinde yapılabilirmiş.

Şimdi gelelim konumuza.

Öncelikle şunu ifade edeyim. TRT 1’de yayınlanacak 'Bir Zamanlar Kıbrıs' dizisi ile ilgili olumlu görüşlerimi daha önce bu sütundan paylaşmıştım. Yani bu yazının dizi ile ilgili bir yanı yok.

Dizinin bu akşam yapılacak galasıyla ilgilidir.

Birçok kişi galanın yapılmasını eleştiriyor. Köşe yazarları, siyasetçiler, sanatçılar falan.

Bu galanın gerçekleşeceğini zurnanın son deliği konumundaki bendeniz en az bir ay öncesinden biliyordum.

Koskoca Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın adamıza bu iş için geleceğini ben biliyorsam elbette Başbakan Ersan Saner de biliyordu.

Sorum şu: Madem Saner, Fuat Oktay’ın “Bir Zamanlar Kıbrıs” Galası için Kıbrıs’a geleceğini biliyordu, neden geçtiğimiz Cuma günü Bakanlar Kurulu sonrası, tiyatro, sinema, konser gibi etkinliklerin yasak olarak kalması kararını neden uzattı?

1 Nisan 2021 tarihine denk gelecek bu etkinliği de dikkate alarak, “Sinema, tiyatro ve benzer etkinlikler, pandemi koşullarına uygun bir şekilde yapılabilir” diye bir kararı neden almadı?

“Çok Güzel Hareketler Bunlar”daki gibi maskeli ve bir dolu bir boş koltuk mantığında tiyatro oyunlarının yapılması, sinema salonlarının açılması kararını almamakla, Fuat Oktay’ı ne kadar zor durumda bırakacağını önceden göremedi mi?

Yani Başbakan Saner, “Tiyatroları ve sinemaları açıyoruz” dese ve şartları ortaya koysa, bugün KKTC Cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Başbakan olarak kendisi yasa dışı bir şey yapmamış olacak ve bu kadar gürültü de çıkmayacaktı.

Buna öngörüsüzlük mü denir, irade noksanlığı mı denir bilemem ama Saner’in yapmayı akıl edemediği bu açılımın olmamasını, Saner’in Oktay’a attığı kazık olarak kayıtlara geçirmekte bir mahsur görmüyorum.

Sağlık Bakanı, pandemi ile ilgili önlemlerin en üst düzeyde alınacağını söylese de, alınmayan bu açılma kararı “Bir Zamanlar Kıbrıs” Galası’na gölge düşürecek tepkileri getiriyor ve yapılacak etkinliğin yasak olan etkinlikler listesinde yer aldığı gerçeğinin önüne de geçmiyor.

Olanları görüyorsunuz.

Galanın bu şartlar altında yapılıyor oluşuna gelen tepkiler, Türkiye yetkililerine ve Türkiye’ye karşı yapılmış kabul edilecek ve bunun bedelini de öyle ya da böyle Kıbrıs Türk halkı ödeyecek.

O nedenle “Bir Zamanlar Kıbrıs” yapımcısı, oyuncuları, TRT yetkilileri ve diğer konuklar kusura bakmasın. Bizim Başbakan da bu...