Serhat İncirli’yi kovabilirler, ama...

Gazetecilerin kaderidir. Çok enderdir, bir kurumda işe başlayıp bütün kariyerini aynı gazete ya da televizyonda tamamlayan.

Bizler ya kovula kovula, ya da dayamayıp istifa ede ede mesleğimizi icra eder ve meslekte bitmeyen yıllarımızı doldurmaya çalışırız.

Serhat İncirli ne yazık ki, kovulmaktan beter oldu.

Kovulmaktan beter diyorum çünkü, sabah erken kalkıp yayına gitmek üzere yatağına girdiğinde hala bir işi vardı, sabah uyandığında ise bir gece yarısı operasyonu ile programına son verildiğini Kanal Sahibi First Lady’nin sosyal medya paylaşımından öğrenenlerin telefonları ve mesajları ile öğrendi.

Buna kovulma değil. Kovulmaktan öte bir şey diyoruz.

8 Temmuz’daki ifadeleri gerekçe gösterilmiş.

Yani bir başka ifadeyle, ‘Biz Serhatı söylediklerinden dolayı kovduk’ diye itiraf etmiş. Bir başka itiraf ise, defalarca onu susturmaya çalıştık ama başaramadık’ itirafıdır ki, Kanala Sahibinin ifade özgürlüğüne bakış açısının ne denli dar olduğunu ve kovulan gazetecinin ifade özgürlüğünü kullanmak konusundaki direncini ispatlamak için yeterli.

Serhat İncirli’nin görüşlerinin bazılarına katılırım, bazılarına katılmam. Ancak Serhat’ın ya da herhangi bir meslektaşımın ya da yurttaşımın görüşlerini, yorumlarını ifade etmesini ölümüne savunurum.

Ne kadar radikal olursa olsun, ne kadar tabuları sarsarsa sarssın, farklı görüşler ortaya çıkacak ki, onun karşısındaki fikirler o fikirlerle savaşabilsin. Entellektüel tartışma dediğimiz ve bu ülkede birçoğunun haberdar olmadığı şey de budur işte.

Dedim ya biz gazeteciler kovula kovula, ya da istifa ede ede kariyerimizi devam ettiririz.

Serhat bir önceki durağından dayanamayıp istifa etti, şimdiki durağından ise kovuldu.

Serhat İncirli iyi bir gazetecidir. Çalışkan bir gazetecidir. Disiplinli bir gazetecidir. İzleyicilerini kendine müptela eden bir tarzı var. Ve benim tanıdığım en sabırlı adamdır. Nelere sabrettiğini iyi bilirim.

Bir başka ifadeyle Serhat İncirli’nin kolundaki altın bilezik, birçoğumuzdan daha kalındır ve bu nedenle de asla işsiz ve aşsız kalmaz.

Farklı bir platformda yeniden izleyicileri ile buluşacağı müjdesi müptelalarını çok mutlu etti. Ben ise hiç şaşırmadım. Çünkü bir gazeteci, onu izleyecek, dinleyecek ya da okuyacak birileri varsa, patron ne kadar, ne biçimde ve kimden çekinerek kovarsa kovsun, katiyen yok olmaz ve susmaz.

Serhat’a yolun açık olsun bile demeyeceğim. Çünkü onun yolu, söyleyecek sözü, verecek haberi, yapacak yorumu olduğu sürece hep açık.