Biz ne çocuğuyuz?

Yayın Tarihi: 16/11/21 09:15
okuma süresi: 3 dak.

Hep duyardık. Türkiye’de, yaşı ilerlememiş olmasına rağmen yaşam biçimi, özgürlükçü düşünceleri, kılık kıyafeti ya da mesleği nedeniyle bir kadın için, ‘Tam bir Cumhuriyet kadını’ dendiğini.

‘Biz Cumhuriyet çocuğuyuz’ diye kendini tanıtan bir nesil ile karşılaştık yine Türkiye’de.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı tam bir bayram ve siyaset müessesesi hani noktaya savrulmuşsa savrulmuş olsun, sözün bittiği yer Cumhuriyet.

Türkiye’de hâlâ öyle.

Sağcısı solcusu, milliyetçisi muhafazakarı, ilericisi aydını, Cumhuriyet dendi mi akan sular durur.

Dün bizde 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı idi.

İlan edildiğinde 10 yaşında olduğum için kendimi Cumhuriyet çocuğu sayarım.

Bu Cumhuriyet’in var olduğunu, tanınmasa da, bilinmese de, pasaportu hiçbir yerde geçmese de bizim olduğunu hep söyledim, söylerim.

Alışkanlık haline geldi her olumsuz olaydan sonra, ‘KKTC Forever’ ifadesinin kullanılması. Dalga geçer gibi. Sanki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bize dayatılmış, istemeden ilan etmişiz ve şimdi olumsuzlukların da tüm sorumlusu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ymiş gibi.

Şunun ayrımını yapmayı bir türlü beceremiyoruz sanki.

KKTC ile KKTC’yi yönetenlerin aynı şey olmadığını.

Cumhuriyet’in bir düşünce biçimi, bir ideal, bir hayal, belki de ulaşılmaya çalışılması gereken bir ütopya olduğunu ve ülkeyi yönetemeyenlerle, Cumhuriyetin algıladığımız biçimiyle manevi şahsiyetinin aynı kişiler olmadığını idrak etmek gerekir artık.

Misal, 15 Kasım günü Cumhuriyet Bayramı törenine çocukları ile birlikte giden bir yurttaş, zafer ya da barış işareti yaparsa niye polis baskısına maruz kalır?

Bu kişi Cumhuriyet çocuğu değil mi? Cumhuriyet, yasalar çerçevesinde dilediğimiz gibi özgürce yaşamak için değil mi? Bu Cumhuriyet, Cumhuriyeti yönetenlerin keyfini kaçırmadan yaşamayı emrettiğine inanmıyorum. Öyle düşünüyorlarsa Cumhuriyeti anlamamışlar demek ki.

Kendimi bildim bileli, ya da profesyonel yaşamda olmaya başladığım günden beridir, Cumhuriyet resepsiyonuna davet alır ve katılırım.

Cumhuriyet Bayramı’na yaraşır bir şekilde giyinir kuşanır, eşimi de koluma takar Cumhuriyet resepsiyonuna katılırdım. Bir şeye ait bir Cumhuriyetin kuruluşunu kutlamayı seviyordum. Şimdi bu pandemi bahanesi güzel geldi. Cumhuriyetin sadece kendileri gibi düşünenlere ait olduğunu, sadece kendileri gibi düşünenlerin Cumhuriyet çocuğu, Cumhuriyet kadını olduğunu düşünenlerin eline geçince yetkiler, Cumhur’un ne anlama geldiği güzel güzel unutuldu.

Ben Cumhuriyet çocuğu olduğumu biliyorum ama merak ettiğim kendileri gibi düşünmeyenlere polis gönderen, dışlayan zihniyet bizi Cumhuriyetin neyi olarak ya da ne çocuğu olarak görüyor acaba?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları