Koltuk denen şey

Yayın Tarihi: 07/12/21 07:00
okuma süresi: 4 dak.

Zor bir yıl oldu. Hem de en zorundan.

Kıbrıs Postası’nın 20 yılının 7’sinde KP Havası solumak bana son derece iyi geldi ama çok da yorucu oldu.

En kalitelisinden oksijen bile fazla ve yoğun dozda insanın ciğerlerini yıpratabilir.

Bana da öyle oldu. O nedenle taze ciğerler o bazen toksik olabilen havayı teneffüs etmelerine fırsat vermek ve ciğerlerimi dinlendirmek için koltuğu bıraktım.

Koltuğu devrettikten sonraki ilk özel sayı bu elinizde tuttuğunuz.

Koltuksuzluk özgürlüktür. Koltuğu terk etmeyi bilmeyenlerin asla tecrübe edemeyeceği bu histir.

Zor bir yıl oldu dedik ya.

Aslında koltuk meraklılarının, koltuk hastalarının başımıza ördüğü çorapların birleşimi ve sonucuyla zorlaştı hayatımız.

Koltuğa erişmek ve koltuğu korumak için çevrilen dolaplar, yapılan işler ve kilitlenen demokratik değerler başta gazetecilik olmak üzere tüm alanları berbat etti.

Son özel sayıdan bu yana bir Cumhurbaşkanlığı seçimi yaşadık.

O koltuk ne koltukmuş ki, hepimizin hayatını çekilmez kıldı.

Biri koltuğa ulaşmak, diğerleri bir başkanısın koltukta kalmasını engellemek için yapmadıklarını bırakmadılar. Bugünlerde onun artçı sarsıntılarını yaşıyor ve yıkıntıları üzerine hayat inşa etmeye çalışıyoruz.

Pandemi yaşadık son özel sayıdan bu yana. Yine koltuklarda oturanlar ya da oturmak için çabalayanlar hayatımızı zorlaştırmak için ne gerekiyorsa yapar gibiydiler.

UBP Kurultayı yaşadık yine bir koltuk yarışı. Bu sefer her ne hikmete yarım kaldı.

Hemen akabinde bir kurultay yarışı daha, bu sefer ne özel hayat kaldı ne mahremiyet. Koltuktan etmek için elbette.

Şimdilerde döviz bürolarının önünde geçerken, sürekli değişin kurları görmemek için kafamızı çeviriyorsak, bir koltukta oturanın sayesinde değil midir?

Anlayacağınız koltuk başa bela ama bizde galiba koltuk oturanın değil başkalarının başına bela oluyor.

Evet ben koltuktan kurtuldum. Kendime zarar vermeyi kestim. Özgürlüğümü kazandım. Ama diğer koltuklara oturup da yapışanlar, koltuğu kapmak için yarışanlar ya da yarışacak olanlar geçtiğimiz yılı herkes için zorlaştırdıkları gibi  ve bundan sonraki yılları zorlaştıracakları ile ilgili şüphem pek yok ne yazık ki.

Meslek nerelere evirildi baksanıza.

Gerçek gazetecilerin hayatı daha da zorlaşırken, tetikçilerin, iş bilmezlerin, gazeteciliği halkın bilgi edinme aracı olarak değil, halkı yanlış bilgilerle baskılamanın, kandırmanın, korkutmanın aracı olarak görenlerin dikensiz gül bahçesi haline geliyor hızlı bir şekilde.

Koltuğun hakkını veremeyenlerin, ya da asla koltuğa oturamayacakların, kendilerinin yaratıp yerleştikleri koltuklar medyada da halkın hayatını zorlaştırmıyor mu?

Kıbrıs Postası 20 yaşında. Bu rezil ortamda ortamda itibarlı bir 20 yılı doldurabildi.

Orada ter döken, o bazen zehirli olabilecek havayı solumak zorunda kalan  meslektaşlarımı kutlar, bu cefalı ve vefasız mesleği etraflarında olup biten rezaletlere itibar etmeden, kolay yolu seçmeden, koltuğa tapmadan sürdürmelerini dilerim.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları