Eğer bir kadınsanız...

Yayın Tarihi: 09/03/22 11:00
okuma süresi: 4 dak.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü geride bıraktık. Sosyal medya paylaşımlarına bakarak bu alanda ne denli sığ bir toplum olduğumuzu herkes gördü.

Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde Medya Kültürü adlı bir ders veriyorum. Öğrencilere İngiliz medyasını anlatıp, İngiliz medyasının cüretkar ön sayfalarından da örnekler veriyorum.

Basıp hazırladığım kapaklar arasında çok önemsediğim bir tanesi var.

8 Mart 2006 tarihli The Independent Gazetesi.

Bu sizin hayatınız (eğer bir kadınsanız) başlıklı ön sayfası son derece ilginç ama bir o kadar da üzücü istatistiki rakamlarla donatılmış.

Misal, dünyadaki tapulu malların sadece yüzde 1’i kadınların adına kayıtlı. Yüzde 1, inanabiliyor musunuz?

Daha kötüsü var.

Dünyada okuma-yazma bilmeyen yetişkinlerin yüzde 67’si kadın.

Dünyanın ‘geri kalmış ülkeler’ demeye utandığı ve adlarına ‘gelişmekte olan ülkeler’ dediği ülkelerle ilgili daha da çarpıcı istatistikler vardı o gazete ön sayfasında.

Misal, Etiyopya’da her hamile kalan 7 kadından 1'i ya doğum esnasında ya da hamileliği sırasında hayatını kaybediyor. Bu oran İngiltere'de 19 binde 1.

Dünya geneline bakacak olursak 2006 yılında her gün 1440 kadın doğum sırasında hayatını kaybetmiş. Bir başka ifadeyle, The Indepedent’a göre o yıl dakikada 1 kadın doğum yaparken ölmüş.

Dünya genelinde 85 milyon kız çocuğu okula gidemiyor. Bu sayı erkek çocuklarında 45 milyon. Bu dünyanın ayıbı değil de nedir?

Aynı gazetenin istatistiklerine göre Büyük Britanya’da doğan bir kız çocuğun 81 yaşına kadar yaşaması beklenir. Bu yaş Swaziland’da doğan bir kız çocuğu için 39. O kız çocuğunun 39 yıl boyunca yaşadıklarını, Britanya’da doğan ile kıyaslamaya gerek yok sanırım.

2006 yılında dünyada 700 milyon kadın yeterli gıda, su, sanitasyon, sağlık hizmeti ve eğitimden yoksun olarak hayatlarını sürdürmeye çalışıyor. Bu rakam erkekler için 400 milyon.

2006’daki rakamlara göre, açlık sınırının altında yaşayan 1,2 milyar insanın yüzde 70’i kadınlar ve çocuklar.

Tamam ‘gelişmekte olan ülkeler’ için bu rakamlar son derece üzücü ama bazıları için şaşırtıcı olmayabilir.

Hadi gelişmiş ülkelere bakalım biraz da.

Yine Independent’ın 8 Mart 2006 sayılı gazetesinin kapağına bakıyoruz.

Büyük Britanya’daki yargıçların yüzde 9’u, şirket direktörlerinin yüzde 10’u, rütbeli polislerin yüzde 10’u kadın.

Yine İngiltere’de tam zamanlı çalışan kadınlar, erkeklere oranla yüzde 17 daha az kazanç sağlıyor. Yarı zamanlı çalışan kadınlar ise erkeklere oranla yüzde 42 daha az parayı evlerine götürebiliyorlar.

Amerika Birleşik Devletleri’nde avukatların yüzde 35’i kadın. Ancak sadece yüzde 5’i hukuk şirketlerinde ortak.

Avrupa Birliği’nde faaliyet gösteren büyük şirketlerin sadece yüzde 3’ü bir kadın CEO ile çalışıyor.

Evet The Indepedent’ın 2006 istatistiklerine göre derlediği rakamlar bunlar.

Aradan 16 yıl geçti.

Dünyada bu geçen zamanda olup bitenleri hesaba katınca, dünya kadınlar için daha iyi bir yer mi oldu yoksa baksak daha kötü rakamlarla mı karşılaşırız bilemedim. Ama tahminlerim pek de iç açıcı değil.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları