Yaptım ama sor, neden yaptım...

Yayın Tarihi: 21/04/22 11:55
okuma süresi: 4 dak.

Herkes gibi benim de kafam karışık. Kafamda net olanları kalemimin oynaklığı ölçüsünde yazıyor, dilimin döndüğü oranda söylüyorum belki ama söylenmeyenler ne olacak?

Söylemek lazım mı, yazmak lazım mı?

Herkesin bildiğini birkaç satıra, birkaç cümleye sığdırıp, ambalajlayıp halkımızın anlayabileceği lisanda açık etmek ne denli doğru.

Aslında herkes her şeyi biliyor.

Bazıları kapalı kapılar ardında ya da yüz yüze kayıt dışı sohbetlerde bunları anlatıyorlar.

Kahve içerken, meyhanede birkaç duble indirip alkolün kana karıştı andan itibaren her şey tüm netliği ile söyleniyor.

Siyasiler yaptıkları hataları, ya da yapmak isteyip de yapamadıklarını yakın çevrelerine izah ederken, olanı biteni anlatıyorlar ancak iş kamuoyu ile paylaşmaya gelince dilleri tutuluyor.

Bizler olanı biteni tarihe not etmekle görevli gazeteciler de aslında aynını yapıyoruz.

Söylemiyoruz, yazmıyoruz.

Bal gibi arka planda olup bittiğini bildiğimiz şeyleri, utangaçlık mı, korku mu, normalleştirme endişesi mi bilemiyorum, ama söylemiyoruz.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı eleştiriyoruz.

Haklıyız da.

Demokrasiyi alt üst eden, Anayasayı ihlal eden bir devletin başı olmasını elbette ki eleştireceğiz.

Ancak diğer taraftan Ersin Tatar dün yaptığını gerçek anlamda neden yaptığını bildiğimiz halde yazmıyoruz, çizmiyoruz.

Neden yaptığını soran gazeteci yok.

Hepimiz derin derin analizler. Bundan sonrasında ne olacağı ile ilgili öngörülerimizi, köşe yazılarında ya da canlı yayın kameraları karşısında anlatıyoruz ancak bu noktaya neden geldik, bu olay neden oldu diye konuşmuyoruz.

Kafamın karışık olmasının nedeni bu.

Dam dingil söyleyelim mi. Yoksa çekingenliğimize devam edip gerçeğin etrafında Bolşoy Baleti gibi dans etmeye devam mı edelim?

Cumhurbaşkanı Maliye Bakanı’nın görevden alma kararnamesini onaylamak zorunda olmasına karşın onaylamayarak, hükümetin istifasını kabul etmesinin ardındaki nedenini yakın çevresine ve gazabından korktuğu UBP tabanının önde gelenlerine açık açık söylüyor. Çıkıp kamuoyuna bir açıklama yapsa, biz gazeteciler de rahat edeceğiz.

Kuvvetle muhtemel kendisi de rahat edecek.

Banker Bilo filminde olduğu gibi Şener Şen’in gariban İlyas Salman’ı her dolandırdıktan sonra söylediği gibi ‘Yaptım da, sorun bakayım niye yaptım’ dese, ahaliye mantıklı gelip gelmediğine bakmaksızın bir açıklama yapsa ve ‘yaptım ama bunun için yaptım’ dese, Cumhurbaşkanı Allah’ın bildiğini kulundan esirgememiş olacak.

Bu da içimizdeki sıkıntıyı, kafamızdaki karışıklığı ortadan kaldırmayacak mı?

Bir eylemin nedenini yapan açık açık anlatmazsa, ‘Yaptım. Çünkü...’ diye başlayan samimi bir cümle kurmazsa, ya yaptığından utanıyor ya da gelecek tepkilerden çekiniyordur. Ama bizim durumda kimin, neyi, neden yaptığı aslında herkesin malumudur.

Söyleyin bitsin gitsin. Allah’ın bildiğini kulundan esirgemeyin.

Esirgemeyin ki biz kullar da rahat edelim.

Yaptım ama sor, neden yaptım?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları