Eroğlu’nu da yalan yere öldürdük ya...

Yayın Tarihi: 03/07/22 20:05
okuma süresi: 4 dak.

Gazetecilik mesleğinin ayağa düştüğünü bu gibi olaylarda çok net anlıyoruz.

Eline telefon alanın kendini halkı bilgilendirmek konusunda sorumlu hissettiği saçma sapan bir enformasyon alanı oluştu. Tamam sosyal medya, üzerinden herkesin görüşünü ifade etmesi ifade özgürlüğünü güçlendiren bir unsur olsa da, bu saçma sapan insanların, defalarca farklı farklı kaynaklardan teyit edilmesi gereken bilgileri zart diye sağına soluna bakmadan paylaşması iherkesi ciddi şekilde zor durumda bırakır oldu.

Aklına eseni ya da bir dedikodu zinciri aracılığı ile kulağına geleni bir gerçek bilgi gibi paylaşmak, bunun karşılığında da alacağı ‘like’ ya da Türkçeleştirilmiş haliyle ‘beğeni’ ile takipçi sayısındaki artış peşinde koşmak olağan birşey haline geldi.

Tabi bunu paylaşımları gören ve henüz gazetecilik ilk ve kuralları ile tanışmamış olduğu halde ya kendi yarattığı ve adına gazete dediği şeylerde, ya da patronların düzgün ücret ödememek yoldan geçenleri haber merkezlerine doldurdukları kişilerden oluşan haberciler, bu paylaşımlardaki bilgileri gerçek gibi kabul ederek, ‘haber’ yapıp yayınlıyorlar.

İki bağımsız kaynaktan teyit etmeyi bırakın hiç bir teyit mekanizması çalıştırmayı dahi düşünmeden. Bir iki telefon açıp, ‘doğru mu? Sorusunu sormayı aklına bile getirmeyenler ülke medyasında hızla çoğalıyor ne yazık ki.

Üçüncü Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu’nun vefat ettiği haberleri gördük bugün. Aklımız gitti elbette.

Yalan bilgi bir sosyal medya manyağının elinden çıktı. Bu yalan bilgi bazı yayın kuruluşları tarafından doğru kabul edildi ve haber yapıldı.

Aile elbette bu haberleri görünce açıklama yapmak zorunda kaldı.

Böylesine saçma bir durum.

Bize öğretilen, bir kişinin vefat ettiğini yalnız ve ancak bir doktor ilan edebilir. Gazeteci edemez. Gazeteci yalnızca doktorun ilan ettiği ölümü, daha büyük kitlelere ulaştırma vazifesini taşır.

Bizim ülkede olmaz tabi ancak daha büyük ülkelerde, öldüğü iddia edilen kişinin bir aile ferdinin, Babam öldü’ diye açıklama yapması dahi birçok durumda gazeteciler tarafından sağlam bir kaynak olarak kabul edilmemesi öğretilir.  

Bizim git gide saçma bir hale gelen medya ve enformasyon alanımız, bir ne düğü belirsiz bir kişinin sosyal medya hesabından, eski bir Cumhurbaşkanını öldüğünü ilan edebiliyor. Daha da acısı, basın toplantılarına davet edilen ya da yazdıkları doğru kabul edilen saçma sapan gazete bozuntuları bunu doğru kabul edip haber gibi duyurmasıdır.

Allah sağlık ve ömür versin, Üçüncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nu bu sabah bu iyice dibe vuran sistem, yok yere öldürdü. Kızları babalarının sağlığına kavuşması için seferber olması gerekirken, babalarını ve en az onlar kadar Derviş Bey için endişelenen annelerini de bir kenara bırakıp babalarının ölmediğini kamuoyuna açıklama uğraşı içine girdiler.

Ortalıkta bunlar varken kendime gazeteci demeye utanır hale geldim resmen.

Geçmiş olsun Başkan. Kusura bakma.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları