Bel ağrısına rağmen Rock Believer olduk yeniden.

Yayın Tarihi: 15/07/22 09:00
okuma süresi: 4 dak.

İçinden çok gitmek isteyen ancak saatlerce ayakta durmak, kuyruklarda beklemeyi göze alma konusunda zorlukları ancak kızının isteğine karşı duramayan baba olarak Scorpions konseri için yola çıkma noktasına kadar yaşadıklarımızı dün anlatmıştım.

Yaklaşık 30 yıldır Rock Konseri’ne gitmedim dedim ama 2014’te Yakın Doğu Üniversitesi’nin organize ettiği Deep Purple Konseri’ni yok saydığımdan değil. O harika organizasyona iyi saatte olsun Suat Hoca’nın yarattığı ayrıcalıkla, ayıptır söylemesi VIP gibi izlemiş, bilet al sırada bekle, gibi bir rock konserinin normallerini yaşamadık.

Kişisel tutanaklarıma geçmesi bakımından Scorpions Konseri’ne bugün devam ediyorum.

Limassol’a vardığımızda, yanımızda bir anne olmasının doğasında getirdiği hassasiyetle, ‘Çocuklar konserde acıkmasınlar, bizi Mc Donalds’a götür talimatıyla karşı karşıya kaldım.

Saate baktım, kapıların açılmasına yarım saat var. ‘Oraları ana baba günüdür şimdi. Rahat rahat vakit geçirelim. Stada giren girsin, biz kuyrukta beklemeden gireriz.’ Diye son derece safça bir düşünce içerisine girdim.

Yemeğimizi yedik. Ve konser alanına doğru yol aldık.

Bir de baktık ki stad dışında mahşeri bir kalabalık. Biletlerimizin emrettiği giriş kapısını bulduk ve beklemeye başladık.

Kendi aramızda Türkçe konuşunca, duyan Kıbrıslı Türkler de bulunduğumuz noktada toplanmaya başladı. En azından beklerken iki laf edecek bir ortam da oluştu. Anlaşılan bekleyecektik.

Bekledik de.

Hem de çok.

Hatta Scorpions gubu sahneye çıktı ancak biz hala dışarıdaydık. Kıbrıslı Türk ya da Rum fark etmiyor. Kalabalık olduk mu ve bir haksızlık da varsa bağırmaya başlarız.

Rumca, Türkçe, İngilizce hatta Rusça bağırma ve küfür yükselmeye başlayınca kapılar açıldı ve bilete kontrolü olmaksızın dışarıda kalanlar stadyuma alındı.

Artık içerideydik.

Stadyumda konser yapmak için normalde stadyumun çimlerini koruyacak plastik yer karoları tüm alana yerleştirilir. Öyle de yapılmış. Bizdeki stad konserleri gibi çimleri darmadağın etmeye kimsenin gönlü razı gelmemiş.

Dedik ya Scorpions sahneye çıkmıştı.

Üyelerinin yaşları 60 ile 74 arasında olan efsanevi Rock Grubu hem eski şarkıları hem de bu yıl çıkardıkları Rock Believer adlı albümlerinde şarkılar çaldılar söylediler.

Kalabalık çıldırmış gibiydi. Bizimle birlikte olan gençler de aynı şekilde şarkının temposuna göre yerlerinde zıplıyorlar ya da gözlerini kapatıp, elleri havada sağa sola sallarken, kendilerinden geçercesine şarkılara eşlik ettiler.

Her yeni şarkı başladığında, hangi şarkı olduğu anlaşılınca bir çığlık başlar, ondan sonra çığlığın yerini, 74 yaşındaki Klaus Meine’ye eşlik eden bir uğultuya bırakır.

Mikkey Dee’nin davuldaki muhteşem solosu, benim de içimi kıpırdatmadı değil hani. Saç baş olsa, kafa da sallayacağız, gençlerle birlikte yerimizde zıplayacağız, ancak müziğin etkisiyle içimizden gelen dürtülere vücudumuz eskisi gibi yanıt vermiyor ne yazık ki.

Kafa sallayınca baş ağrısı artıyor, zıplamaya kalkınca da saatlerdir ayakta durmanın verdiği bel ağrısı dayanılmaz hale geliyor. O nedenle, içimizde kopan fırtınalara inat, yeni yetme müzik grubu keşfetmeye gelmiş müzik menajeri edasıyla, eller cepte, sütun gibi durduk konser boyunca.

Bu işler için çok yaşlanmış olduğum gerçeği her şarkıda, kaslarımdan gelen ağrılar aracılığı ile yüzüme vurulurken, Rock Believer (Rock’a inanan) olduk yeniden.

YARIN: Bayrak işi keyfimizi kaçırsa da. Rock on Scorpions.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları