Utanıyorum ama gazeteciyim

Yayın Tarihi: 02/09/22 12:20
okuma süresi: 3 dak.

Yazının başlığı aslında Doğan Tiliç’in harika bir kitabının başlığıdır. Ama bugünlerde benim duygularıma da tercüman oluyor ne yazık ki.

Doğan Hoca, yıllar önce elime geçip okuduğum kitabında gerçek hayat gazeteciliğini ve demokratikleşme noktasında aslında toplumun üzerinde çalışmaya değer halkasının yine gazeteciler olduğunu anlatıyor. Özellikle Türk Yunan medyası üzerindeki notları da benzeri bir durumda olan Kıbrıs Türk gazetecisi için önemli bir el kitabı.

Ama yine üzülerek söylüyorum ki, ülkemizde kitap okumayı bırakın yazdığı haberi bile okumayan, hatta Türk dilini kullanmaktan aciz gazetecilerin sayısı hızla artıyor.

Gazetecilik meslek ilkelerinin varlığından haberdar olmak için onları okumak lazım geldiğinden, bu arkadaşlarımızı bunlardan bihaber olarak, çok tıklanma haberciliğine geçişi çoktan, ama gazetecilik kurallarını ve ilkelerini geride bırakarak geçmiş durumdalar.

Birisinin bir şey fısıldamasını, doğru kabul edip bunun üzerine haber yapma, teyit etme, belge temin etme ya da kaynağının art niyeti olup olmadığını düşünme gereği duymama meslekte moda olmuş.

Haberler yalan. Basbayağı yalan işte.

Tapu Müdürü ile ilgili yazılanlar yalan, plajda eşi ile birlikte hafta sonu tatili geçiren eski bakan ile ilgili iddialar yalan.

Son 48 saatte iki büyük yalan.

Her hafta en az iki üç tane var.

Doğan Tiliç’in kitabının başlığı ‘utanıyorum ama gazeteciyim’ dedirtiyor resmen.

Eskiden gazetecinin bir saygınlığı vardı ama tıklama uğruna yalan yazanlar ve bundan hiçbir şekilde utanmayanlar yüzünden, ben gazeteciyim demeye utanır hale geldim.

Meclis'te eylem yaptık. Basın özgürlüğü diye. Ağzımızı bantladık. Saatlerce yayın yaptık.

Bunun için değildi.

Bunlar için de değildi.

Zaten bunların hiçbiri de yanımızda değildi.

Çünkü bunlar, gazeteci falan da değil, sadece gazeteci kisvesi altında yalan üstüne yalan yazıp söyleyen ve bundan prim elde eden, korku salarak reklam toplayan ve gerçek gazetecilerin mesleğinin saygınlığını çalan kişilerden başka şeyler değil.

İftira yasalarımızca yasaklanmıştır. İftiraya uğrayan, hem de yayın yoluyla uğrayanlar, sadece bir basın açıklamasıyla yetinmesinler. Polise şikayette bulunsunlar. Yalanla dolanla, tıklama kazanıp bunu ranta çevirmeye çalışan gazetecimsiler de bunun bedelini ödemeye başlasınlar istiyorum.

Yalanın bir bedeli olmalı.

Çünkü ben mesleğimi seviyor ve gazeteci olmaktan hep gurur duydum.

Ama zaman artık kendime gazeteci demeye beni utanıyor hale getiriyor.

Gazeteci olmaktan utanmak istemiyorum.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları