Okul harçlıklarının finanse ettiği yanlış düzen

Okul kantini meselesi yazdık ya. Çeşitli kesimlerden çeşitli reaksiyonlar geldi. Meğer düşündüğümden daha ciddi bir karın ağrısı ile karşı karşıyayız.

İlk reaksiyonlar velilerden geldi elbette.

Benimle aynı duyguları paylaştıklarını, harçlık denen kavramın artık ciddi bir gider kalemi olduğunu ve aile bütçesini sarstığını ifade edenler oldu haliyle.

Diğer taraftan, ‘Almasın efendim. Evden götürsün diyenler çıktı’

Sanki evden götürülen ürünler, evde üretiliyormuş gibi. Onlar da marketten alınıyor. Bizim kavgamız, okul kantini ile market fiyatları arasındaki fahiş fiyatlar.

Okul kantini değil beş yıldızlı otel dememiz ondan.

Marketlere yakın bir fiyat olsa zaten evden götürmek de gerekmeyecek.

Bir diplomatımız, Washington’da görev yaparken çocuğu kantinden alışveriş yapmıyor da evden götürüyor notunu da ekledi. Çok alakalıymış gibi.

Washington- KKTC kıyaslamasını daha sonraki bir yazıya bırakalım çünkü konumuz o değil.

Güney Kıbrıs’ın en pahalı okulu olan Falcon’da çocuğunu okutan bir dostum, okul kafeteryasındaki yemek listesini ve fiyatları içeren maili iletti. Yemek kalite ve içeriği çok yüksek olmasına karşın fiyatları Euro-TL kuruna rağmen daha mantıklı.

Bir yerde bir yanlış var ama nerde diye kendi kendime sorarken, bazı kantin işletmecileri aradı.

Fiyatların yüksek olduğu konusunda haklı olduğumu, hatta bu konuda en çok öğrencilerin mağdur olduğunu anlatanlar vardı aralarında.

Cebindeki para anca ona yettiği için yarım sandviç, hatta yarım boğaca isteyen, ya da okul kantinine aç olduğu için veresiye yazdırmayı utana utana rica eden öğrenciler olduğu anlatılınca iyice düzene isyan edesim geldi bir kez daha.

Okul kantinlerini, fiyatları bakımında beş yıldızlı otellere benzettik ya.

Meğer okul kantin kiraları da, Dereboyu mağazalarından pek de aşağı kalır yanı yok.

Bir okul kantini yıllık 185 Bin TL. Bir diğer 180 Bin.

Okulun 8 ay açık olduğunu düşünürsen kira aylık 22 Binlerde. Haftasonları da iş yapma şansı olmadığından bu kira dışarıya kıyasla daha da yükseklere gelir.

Bir iki de personel koydun mu 10’ar binden en kötüsü. Al sana aylık 50 Bin TL hiçbir iş yapmadan gider.

E bu kantinci kar da elde edecek.

Peki bu para nereden çıkacak? Tabi ki okul harçlıklarından.

Öğrendiğim kadarıyla kiraları ve tavan satış rakamlarını belirleyen Kıbrıs Türk Eğitim Vakfı.

Eğitim Vakfının amacı ne?

Siteden bakıp yazıyorum.

Okul yapmak, alt yapıların geliştirilmesine ve tamiratlarına katkılarda bulunmak, ihtiyaçlı ve başarılı öğrencilere eğitim bursu vermek,

öğrencilerin bilimsel araştırma ve incelemelerde bulunmalarına gerekli olanakları sağlamak, kültürel değerlerimizin ortaya çıkarılması, geliştirilmesi ve yaygınlaşmasını desteklemek amacıyla gerekli olanakları sağlamak ve Sanat ve sanatçılarımızı desteklemek ve olanaklar yaratmak için çalışmalarını sürdürmek.

Bunlardan hangisi gerçekleşiyor? Pek çoğu gerçekleşmiyordur eminim.

Gerçekleşen varsa bile fahiş okul kantini kiraları, ile kurulan bu düzeni, okul harçlıkları ile finanse etmek, vakıfcılık değil, hele eğitim vakıfcılığı hiç değil.

Hele hele Okul Aile Birliği yönetimleri ile konuşunca iş ne yazık ki tuvalet kağıdı, temizlik malzemesi ve A4 kağıdı ve toner gibi okul sarf malzemesine indirgeniyorsa, bu işte bir yanlışlık var.

Bu konuyu daha çok yazacağız gibi görünüyor.