Kırmızı Çizgilerimiz?

Yayın Tarihi: 02/05/08 00:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Cumhurbaşkanı Sayın Talat'ın son Ankara ziyareti MGK'nın toplantı gününe denk düştü. İyi de oldu. Yapılan açıklamalardan "Türk tarafının" (yani TC ile KKTC'nin) bir ekip olarak hareket ettikleri" vurgulandı.

MGK'dan çıkan kararda şunlar var: "Kıbrıs'ta 21 Mart 2008 tarihinde başlayan yeni süreç ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Bu çerçevede, Türkiye'nin Kıbrıs'ta adil ve kalıcı bir çözüme ulaşılması çabalarını içtenlikle desteklediği, çözümün Adadaki gerçekler temelinde iki ayrı halkın ve iki demokrasinin varlığına dayanacağı, iki kesimliliğin, iki tarafın siyasi eşitliğinin, iki kurucu devletin eşit statüsünün ve yeni ortaklık devleti parametrelerinin korunmasının esas olduğu, Garanti ve İttifak Antlaşmalarının yürürlükte kalacağı vurgulanmıştır"

Biz bu açıklamayı Sayın Gül ile Sayın Toptan'ın ve Sayın Çiçek ile Genel Kurmay Başkanı ve Kara Kuvvetleri Komutanının son açıklamaları ışığında değerlendiriyor ve Cumhurbaşkanı Sayın Talat'ın eski dostu Hristofyas'ın kırmızı çizgilerine mertçe "Hayır" diyebileceği sağlam bir ortamın yaratılmış olduğu sonucuna varıyoruz.

Bu ortamın Annan Planına "evet" dendiği günlerdeki ortam ile uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. Annan Planı halkımıza "adil ve kalıcı" bir anlaşma olarak yutturulmuştu. O günkü referandum Kıbrıs Türk halkının "adil ve kalıcı" bir anlaşma istediğini göstermiş, sonuç da aldatıldığını kanıtlamıştı. Şimdi MGK ve Sayın Talat "adil ve kalıcı" bir anlaşmanın parametrelerini açıklamış oluyorlar. "Adadaki gerçekler" ve bu gerçeklerin İKİ HALK ve İKİ DEMOKRASİYİ içerdiği vurgulanmaktadır. İki kesimliliğin ve iki kurucu devletin eşitliklerinin de ayrıca vurgulanmış olması ne kadar da açıklığa muhtaç ise de, yukarıda da altını çizdiğim gibi bunlar en üst makamların yaptıkları açıklamaların ışığında değerlendirildiğinde "iki devletin ortaklığı öngörülmektedir" sonucuna varmak mümkündür. Halkımızın büyük bir çoğunluğu bunu böyle değerlendirmekte ve "Garantiler devam edecektir" kararı nedeniyle büyük huzur duymaktadır. Bütün mesele "dünyaya şirin görünmek" veya "bir adım önde olmak" gibi düşüncelerle bu "adil ve kalıcı" temelden taviz vermemektedir. Bu nedenle, KKTC'nin yaşatılmasını öngören ve doğuşu için kan ve can vermiş olan kitlelerin yaptıkları ve yapacakları açıklamalar görüşmeci Cumhurbaşkanına güç vermeli, onu üzmemelidir. Rum tarafında Hristofyas'ın arkasında Milli Konsey ve Rum Ortodoks Kilisesi vardır. Kıbrıs Türklerinin arkasında kolu bükülmez ve Kıbrıs davasında haklı olduğu kadar da güçlü olan Anavatanı Türkiye vardır. Görüşmecimiz bunun hazzı ve gururu içinde olmalıdır. Haklıyız ve devletimizi korumakta, Türkiye'nin Kıbrıs üzerindeki haklarından taviz vermemekte kararlıyız görüntüsünü bozacak, sulandıracak demeçlerden, hafifliklerden kaçınmalıyız.

AB'nin eski Komisyon Başkanlarından Chris Patten "politik realiteleri görmezlikten gelerek karmaşık sorunları çözümleme çabaları hiçbir yerde başarılı olamaz" demiştir. Bunun en belirgin örneklerinden biri Filistin meselesi ise, diğeri de Kıbrıs meselesidir. Bu mesele 45 yıldır halledilememişse "plan üreticilerin" meseleye- kendi çıkarları için- teşhis koymaktan kaçınmaları ve realitelere göz yummaktaki ısrarlarıdır. Kıbrıs'ta İKİ HALK varken TEK HALK görmek, İKİ DEMOKRASİ varken Rum'un demokrasisine bakarak Kıbrıs'a HÂL ÇARESİ ARAMAK; BİR ORTAKLIĞIN NİÇİN VE KİMLER TARAFINDAN YIKILDIĞINA BAKMAKSIZIN SUÇLU TARAFI "MEŞRU HÜKÜMET" İLÂN ETMEK Chris Patten'in akıl ve mantıkla bağdaşan sözlerine ters düşmek ve haksızlık yapmak anlamına gelir.

Bütün temennimiz Komitelerde çalışan arkadaşlarımızın DEVLETLERİNİ YAŞATMA yükümlülüğü altında olduklarını bilerek çalışmaları ve yıktıkları, toplu mezarlara gömdükleri KIBRIS CUMHURİYETİNİN DEVAMI OLDUKLARINI SAVUNAN SAHTEKÂRLAR KARŞISINDA KENDİLERİNİ ZAYIF GÖRMEMELERİDİR. Sayın Talat Ankara temaslarından sonra, herhalde, KKT'ni yaşatmak ve yüceltmek andının kutsiyetini ve Türkiye'nin güvenliği açısından da omuzlamış olduğu sorumluluğu çok daha iyi değerlendirmiş olmalıdır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rauf R. DENKTAŞ yazıları