Birleşik Kıbrıs

Yayın Tarihi: 09/06/08 00:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Rum tarafında mevsimine göre anketler yapılmaktadır. BM'nin yaptığı kamu yoklamalarına göre 18-35 yaşları arasında bulunan genç Rumlar ve genelde Rumların %45'i Türklerle bir arada yaşamak istememektedir. İngiliz Bakan Hoon "Gerçek bu ise, çare konfederasyondur" demiştir. Gerçek bu olduğu içindir ki TBMM'de "milli karar" KONFEDERASYON olarak oy birliği ile kayda geçmiştir. Annan Planı macerası ile kandırılmış olanların bu gün "Kıbrıs'ın gerçekleri"ne avdet olmaları büyük bir bahtiyarlıktır.

Şimdi Rum tarafında yapılan yeni bir ankette Rumların %65'i "iki toplumun ortak egemenliğinde birleşik Kıbrıs" istediklerini söylemektedirler, yani Hristofyas'ın "kırmızı çizgisini" destekliyorlar. Hristofyas bu "birleşik Kıbrıs'ın" içini nasıl dolduracağını açıklamış bulunmaktadır: "AB normlarına tabi, yani serbest dolaşım, serbest yerleşim ilkesi ile Rum'un bize ve iki kesimliliğe hodri meydan diyeceği bir ortam; askersizleştirme ve Garantisiz bir birleşim; Türklere "YENİDEN Rumların, Ermenilerin, Maronitlerle Latinlerin haklarını gölgeleyecek haklar (toplumsal haklar/ayrıcalıklar) verilmeyecek demokratik bir rejim"! Bunun Kıbrıs Türk halkı için 5-10 yıl içinde "ya göç, ya toplu mezar" anlamına geleceğini bilmemek için 1878'den bu yana Kıbrıs'ta Enosis adına yapılanları, Rumların değişmeyen görüş ve siyasetlerini, 1954'den itibaren başlayan Enosis macerasının bizi getirdiği 1960 Ortaklık anlaşmasının ancak üç yıl devam ettiğini, o günden kurtuluşumuza kadar bize yaptıklarını bilmemek, düşünmemek gerekmektedir. Bu yanlışı yapabilmek için ayni zamanda Anavatanımız Türkiye'nin de Kıbrıs üzerinde Lozan Antlaşmasından kaynaklanan hakları olduğunu, Anavatanın güvenliği konusunda Kıbrıs adasının nazım bir rol oynayacak durumda olduğunu kaale almamak ve "biz Kıbrıslılar" safsatası altında milli değerlere sırt çevirmek gerekeceğini de bilmek gerekmektedir. Buna da Kıbrıs Türklerinin "Kıbrıslılar karar verir" diyerek milli davada tek başlarına karar vermek hakkı yoktur. Zaten Akel ile CTP'nin zamanında "Kıbrıslılık" bayrağını açarak gençlerimizin beyinlerini yıkamaları bu düşüncesizlikten ve "kardeşlik" inançlarındandı. Hristofyas halâ bunun için yabancılara "siz Türkiye ile uğraşın, Talat'ı bana bırakın" diyebiliyor ve Kıbrıs'ta huzur ve barış için Türkiye ile Kıbrıs Türklerinin arasındaki bağlar koparılmalıdır tezi üzerinde ısrarla duruyor. Kendilerinin Yunanistan ile işbirlikleri, AB üyeliğini "Enosis tahakkuk etmiştir" diye kutlamaları haklarıdır. Unutmayalım.

Şimdi, "Bileşik Kıbrıs" isteyen %65 Rum'a sormak gerekir: 1960 Ortaklık Cumhuriyeti "Birleşik Kıbrıs" değil miydi? 45 yıldır bu "Birleşik" olması gereken Kıbrıs'ı "Rum Cumhuriyeti" şeklinde idare eden sizlerin esas hedefi nedir? Hrisrtofyas ""Türklere YENİDEN 1960'daki ORTAKLIK hakları ve GARANTİLENMİŞ eşitlik statüsü verilemez" diyor. Askersizleştirme ve Garantilere gerek yok diyor. Tüm Rum göçmenler eski yerlerine diyor ama Güney'de Türk'e ait ne varsa defterden silinmekte. Arada sizin "EOKA kahramanı dediğiniz, bizim katiller diye andığımız" mezarlarınız, anıtlarınız var. Utanmadan Türk'ü rencide edecek ne varsa "milli dava" addediyorsunuz Ermeni Anıtı, ve PKK destekleyişi gibi. Gençlerinize halâ "Kıbrıs'ta her şey barbar Türklerin adaya gelişi ile başladı" diyor ve dünyaya Kıbrıs meselesini "1974'de başlayana istila meselesi" olarak takdim ediyorsunuz. 1963'den 1974'e kadar Türklere yaptığınız zulüm ve vahşet nedeniyle Türklerin uğradıkları zarar ve ziyanı tazmin etmeyi aklınızın kenarından geçirmiyorsunuz. İstediğiniz "Birleşik Kıbrıs" bu mu? Sizde BİRAZ OLSUN UTANMA, BİRAZ OLSUN İNSAF VE MERHAMET DUYGUSU KALMADI MI?

Devletimize, askerimize, Türkiye'mize, Garantilere dil uzatanlara, bunlarsız Kıbrıs'ta var olabileceklerini zannedenlere tavsiyem: Makarios'un dünyaya yapmış olduğu beyanatını hatırlamalarıdır: Türkiye Kıbrıs Türklerini kurtarmaya gelecek olursa kurtaracak Türk bulamayacaktır" ve hastanelerden alınıp kurşuna dizilenlerle, Papadopullos'un ABD makamlarına yazılı olarak duyurduğu acı gerçeği: Türk donanması kara sularımıza girdiği andan itibaren Türklerin tümünü yok edecek planımız ve imkânımız vardır" sözünü unutmamalarıdır. Rum'un istediği "birleşik Kıbrıs" budur.

Gerisi biz Kıbrıslı Türklerin insafına, akıl ve izanına kalmıştır. Devletinden vazgeçecek olan herkes sonucuna katlanacaktır. Vazgeçmeyecek herkes bu ülkede yeniden bayraklaşacak, yeniden TMT ruhu ile şahlanacaktır. Şehitlerimize ve bayrağımızla Anavatanımıza "barış ve uzlaşma" adı altında "birleşik Kıbrıs" safsatası ile ihanet edenler hakkettikleri cevabı hem HAK'tan hem de HALK'tan alacaklardır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rauf R. DENKTAŞ yazıları