Herkes Memnun (Muş) !

Yayın Tarihi: 21/07/08 00:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Güneydeki Rum Cumhuriyetinin (yalancı) Cumhurbaşkanı ile KKTC'nin Cumhurbaşkanı BM Genel Sekreteri ile ayrı ayrı görüştükten sonra ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarda "temasların olumlu geçtiğini, davalarını anlattıklarını ve anlayışla karşılandıklarını" açıkladılar. Genel Sekreter de bu temasların olumlu geçtiğini duyurdu. İşin esasını (yani Rum liderliğinin siyasetini ve Milli Konseyin kararlılığı ile Yunanistan'ın oyunbazlığını) bilenler için bu sonuç 45 yıldır BM'nin (ABD-İngiltere doğrultusunda) oynadığı oyunun tekrarından başka bir şey olmadığını derhal anladılar. 45 yıldır oynanan bu "hepimiz uzlaşmadan yanayız ancak karşı tarafa bakınız" oyunu ve BM'nin de, gerçekleri bildiği halde "olumlu gelişmeler var; fırsat penceresi doğmuştur, aman bu fırsat kaçırılmasın" takdimidir ki Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs'a sahip çıkmak için başlattıkları kanlı senaryo bu güne kadar devam etmiştir.

Hristofyas'ın BM Genel Sekreterine neler söylediği bilinmektedir: "Kıbrıs meselesi işgal ve kolonizasyondan kaynaklanan Rum göçmenlerin geri dönüş ve tazminat haklarının tanınması meselesidir. Kıbrıs AB üyesidir. Garantilere gerek yoktur. Kıbrıs'ta asker de gerekmez. Talat ile bu konuda anlaşmıştık ancak Talat şimdi baskı altında bu konularda gerekeni yapamıyor. Türkiye Talat'ı serbest bırakmalı ve askerini geri çekmeye başlamalı, Kıbrıs hükümetini tanıyıp limanlarını Kıbrıs bayrağına açmalıdır. Türkler arasındaki yoldaşlarımız da bu görüştedirler. İstenen ABD ile diğer Güvenlik Konseyi hükümetlerinin Türkiye üzerinde baskı yapmaları ve Kıbrıs meselesinin hallinin biz Kıbrıslılara bırakılmasıdır. Dıştan müdahale ile bu meselenin halledilemeyeceğini gördünüz. Biz Kıbrıslılar asırlarca barış içinde yaşadık. Türkiye müsaade etse yine de kardeş gibi yaşarız." Yeni Genel Sekreter "Türk kardeşlerin toplu mezarlardan çıkarılmakta olduğunu" her halde bilmiyor. Bilenler ne yaptılar ki?

Bunları nereden çıkarıyorsunuz demeyiniz. Hristofyas Genel Sekreter ile görüşürken, görüşmeden önce ve sonra, Kıbrıs'ta sözcüsünün ve Başpapaz Hrisostomos ile diğer Parti liderlerinin açıklamalarına bakmışsanız siz de ayni sonuca varırsınız. Hristofyas BMGS ile temaslarından sonra adaya döner dönmez bu gruba bilgi vermiş, onlar da sonuçtan memnuniyet izhar etmişlerdir. İşte bize ilham veren beyanatlardan kesitler:
(1) Kıbrıs Cumhuriyeti Dağılamaz,(2) TC'den gelenler gitmeli kolonizasyona son verilmelidir, (3) Türk işgaline karşı mücadele sürecek, (4) işgale ve kolonizasyona son vererek adamızı birleştirmek istiyoruz, (5) Garantilerin devamı AB ülkelerine hakarettir, kabul edilemez. Hristofyas bu tezleri savunmamış olsaydı bu beyanatları yapan sözcü ve Akel Patisi, Kilise ve diğer parti liderleri Hristofyas'ın BMGS ile temasından memnuniyet getirirler miydi? Rum-Yunan ikilisinin "milli görüş ve siyasetinin" bunlardan başka bir şey olmadığını bilmeyen var mı?

KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Talat da BMGS ile temaslarından memnun döndü. Genel Sekreter de bu temaslardan memnun olduğuna göre Sn. Talat'tan "biz uzlaşmadan yanayız, ayrı egemenlik, ayrı devlet istemiyoruz" sözlerini mi işitti ki "bunlar uzlaşabilir" sonucuna vardı? Bilmiyoruz.

Ancak 45 yıllık senaryo tekrarlandı. İki lider arasına "kırmızı telefon hattı" konulacak. Direk temas edebilsinler diye ! Amerikalılar benimle Klerides arasına da böyle bir hat koymuşlardı. Tek bir kez bunu kullanmayı denedim fakat karşı taraf cevap vermemişti. Klerides ile yeniden bir araya geldiğimizde Klerides'e bundan bahsettim. Yarı şaka yarı ciddi bir şekilde "başka yer olmadığı için bu telefonu aşağı kattaki tuvalete koyduk, bu nedenle olacak aradığını işitemedik" dedi. Mesaj alınmıştı. Özel telefonlaşacak bir şey yoktu! Şimdi yeniden "kırmızı hat" oyunları. Kimse açık konuşmuyor Rum'dan başka!

Rum "Kıbrıs benimdir, benim olan Kıbrıs işgal altındadır, başka mesele yoktur" diyor. Siz "KKTC benimdir, dokundurmam ona" demediğiniz sürece eli kanlı Rum'u "45 yıldır "meşru Kıbrıs Hükümeti" yapmış olanlar "uzlaşmadan yanayız" demenin ötesinde bir söz söylemeyen "uslu çocuğa" "o halde git Kıbrıslılar olarak hükümetinle anlaş" diyeceklerdir. Şimdiki durumumuz budur. Yes be annem!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rauf R. DENKTAŞ yazıları