Seçimler ve görüşmeler

Yayın Tarihi: 10/02/09 00:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+

Cumhurbaşkanı Sn. Talat 19 Ocak'ta Akis programında "19 Nisan seçimleri müzakere sürecini etkilemez; iş başına gelecek hükümet, Hükümet Programını benim Türkiye ile birlikte yürüttüğüm müzakere esaslarına göre uyarlayacaktır" demiş. Yeni bir hükümetin "Türkiye ile birlikte yürütülen" müzakere esaslarına karşı çıkamayacağını savunmuş. Ben Türkiye ile birlikte müzakereleri yürütürken muhalefet partileri "uzlaşmaz politikadan vazgeçmemi, Türkiye'ye kulak vermememi" savunuyorlardı.

Annan Planına kadar iktidarda olan partilerse Türkiye ile birlikte yürüttüğümüz müzakereleri desteklemişlerdir. Annan Planında ben Türkiye ile ayni çizgide olamayacağım içindir ki görüşmelerden çekildim ve görevi "derhal çözüm" yanlılarına devrettim. Dolayısı ile "iş başına gelen" yeni bir hükümet halktan "KKTC devam etmeli, egemenlikten vaz geçilemez, tek halk değil iki halkın eşitliğine ve egemenliğine dayalı bir ortaklık" yetkisi alarak gelmişse Sn. Talat, etik açıdan, tek halka, tek devlete, tek egemenliğe dayalı bir müzakereyi yürütemeyeceğini anlamak ve gereğini yapmak zorundadır.

Türkiye, bu güne kadar tek halk, tek devlet formülünü kabul ettiğini açıkça beyan etmiş değildir, sadece Talat-Hristofyas görüşmelerini desteklediğini söylemekle yetinmiştir. Ancak bunun karşısında Sn. Toptan ile Sn. Çiçek'in ve Sn. Gül'ün iki halkın ve iki devletin ortaklığından bahseden açıklamaları vardır ki bu açıklamalar Annan Planından önce TBMM'de oybirliği ile alınmış (ve bu güne kadar aksi bir kararla ortadan kaldırılmamış) milli çizgimizin ifadeleridir. Ayrıca Türk ulusunun bir bütün olarak üzerinde durduğu milli düşüncenin de yansımasıdır.

Halk tercihini "KKTC-Egemenlik-Türkiye'nin fiili ve etkin garantisinden" yana koyduğu takdirde Sn. Talat müzakereleri bu çizgiye çekmek veya benim Annan Planı döneminde yaptığım gibi görevden ayrılmak zorunda kalacaktır. Halkın ret edeceği formüller üzerinde müzakereye devamın hiçbir yararı olamaz. Bu nedenledir ki "KKTC ve Bağımsızlığım, egemenliğim, fiili ve etkin Türk Garantisinin devamı" diyen partilerin milli davayı hırpalamayacak işbirliğine girmeleri ve Annan Planını destekleyerek aldanmış ve halkımızı da aldatmış olan Partilerin de milli çizgiye gelerek seçimlerde milli davaya zarar verecek girişim ve söylemlerden sakınmaları hepimizin çıkarına olacaktır. Sn. Talat "ayrı devlete, ayrı egemenliğe gerek yoktur, Rumlar değişmişlerdir,yaptıklarını yeniden yapmazlar, Kıbrıs Kıbrıslılarındır" diyenlere dayanacak olursa ileride çok zor durumda kalacağını bilmelidir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rauf R. DENKTAŞ yazıları