Barışa hazırlık

Yayın Tarihi: 07/09/10 11:36
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+

Rum liderliği Kıbrıs'ın meşru hükümeti olarak Kıbrıs'ın müdafaası için ağır silahlar almaya devam ediyor. Bize ne diyemeyiz. Çünkü bu meşru olmadığını gayet iyi bilen, gaspçı, toplu mezar mühendisi, anayasa tanımayan eski Rum ortağımıza (ve bu insanlık suçuna batmış tarafı destekleyen BM, ABD, garantör İngiltere; Rusya ve AB ülkelerine) göre Kıbrıs meselesi "memleketlerinin 1974'de işgali ve bu işgal nedeniyle evinden yurdundan olanların" meselesidir. Görüşme yolu ile halletmeye çalıştıkları mesele de budur. Bunlara göre işgal ve işgale neden olan garantiler bertaraf edilirse Kıbrıs meselesi halledilmiş olacaktır. Bu nedenle de "tek halkın, tek devletin, tek egemenliğin içinde yaşayan Kıbrıs Türk azınlığının(!) ayrı devlet, ayrı egemenlik taleplerine garantilerin devamı saçmadır.

Rum liderliği, Kıbrıs meselesini bu çerçevede "ülkesinin işgalden kurtarılması" meselesi olarak görüp, takdim ettiğine göre sadece kendi memleketi olarak gördüğü Kıbrıs'ı görüşmeler yolu ile askerden ve garantilerden kurtaramadığı takdirde, işgalciden kurtulmak için gereken silahlanmaya devam etmektedir. Güvenlik konseyinin "durumu vahimleştirecek eylem ve hareketlere dur" diyen kararlarına rağmen, güvenlik konseyinin daimi üyesi Rusya, Kıbrıs'ın gaspçı idarecileri olduklarını bildiği gayri meşru, Cenosid plancısı, "Türk'e ölüm" mentalitesini milli kültürü haline getirmiş olan bu eski ortağa bol bol silah satabilmektedir.

Türkiye, bu konuda ses çıkarırsa derhal Rum tarafı ve dostları Türkiye'ye "sen de askerini çek" demeğe başlayacaklardır. Zaten bunu halen yapmaktadırlar.

Çare Rum halkına kalmıştır. Silahlar onların paraları ile alınmaktadır ve onlar da bilmektedirler ki her biri adına birer tank da satın alsalar, bu yığınakla dahi, Türkiye'yi Kıbrıs'tan söküp atamayacaklardır. Yani silaha verilen para sokağa atılmaktadır. Bu paralar ile 1963'den bu güne kadar Türklere yaptıklarının tazminatını ödeseler, özür dileseler, ortaklığın (Enosis sayesinde) ikiye bölündüğünü, Kıbrıs'ta iki eşit ve egemen halkın var olduğunu, sayelerinde Kıbrıs'ın iki devlete kavuştuğunu kabul etseler hem barış kapıları açılmış olacak, hem de Kıbrıs'ta, iki tarafın anlaşacağı sayıda Türk-Yunan askeri kalacaktır.

Esas mesele, Kıbrıs meselesini 47 yıldır gündeminde tutan BM Güvenlik Konseyinin daimi üyelerinin Rumların bu kepazeliğine, ve Rum idaresinin Kıbrıs'ın tümüne sahip çıkma eylemlerine, yüzleri kızarmadan, vijdanları sızlamadan sahip çıkmalarındadır. Kıbrıs meselesi "47 yıldır halledilememişse bunların yüzündendir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rauf R. DENKTAŞ yazıları