Bu kadarcık yetmez

Rum lideri Hristofyas, Atina'da coşmuş ve bazı itiraflarda bulunmuş. Anlaşılan, bu itiraflardan memnun olanlarımız var.

Bakalım, sahte "Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı" ünvanı altında, Kıbrıs'ın tümüne sahip çıkmak için uğraşan Rum lideri ne demiş:

(1) "Kıbrıs Rum toplumumda bazıları 1960 sonrasında dahi Enosis ülküsüne bağlı kaldı"

Büyük yalan!

Akritas Planı, ortaklığı yıkıp Enosis'e sıçrama siyaseti ve eylemi Kıbrıs Cumhurbaşkanı mevkiini işgal eden Makarios canisinin planı ve siyasetiydi.

Papadopulos, Yorgacis, Klerides, Rum polis teşkilatı, Cimnasyolardaki gençlik bu planın parçalarıydılar; Yunan Alayı gizlice Rum gençlerini silahlı çatışma için hazırlamaktaydı.

Milli Konsey bu hazırlığın içindeydi.

(2) "Kıbrıslı Türk vatandaşlarımıza, onların endişelerine ve özellikle çıkarlarına gereken dikkati göstermedik".

Yalan!

Türklerin çıkarlarını, haklarını yok etmek, uygulamamak için elden gelen her şey yapıldı.

Türklere karşı düşmanlık yalanlarla körüklendi; okullarını yaktılar, cami bombaladılar.

EOKA büstüne bomba koydular ve Rum gençliğine "Türkler yaptı; Türkler adayı taksim edecek" diye yalan söylediler.

Gizlice silahlandılar ve kahpece saldırdılar; 103 köyün insanını 11 yıl adanın %3 toprağında yaşamağa mahkum ettiler; yollardan aldıkları masum Türkleri öldürüp kuyulara attılar; Meclislerinden Enosis kararları çıkardılar; Anayasayı çiğnediler, "Meşru hükümet biziz, Türkler azınlıktır" dediler, halâ bu yalanın arkasına saklanıp Kıbrıs'ın tümüne sahip çıkmaya çalışıyorlar.

Hristofyas, Türk tarafının %65 reddettiği BM Kararlarının uygulanmasını istiyor. Yani "beni Cumhurbaşkanı olarak tanıyın; 1960 Cumhuriyetini biz yıktık ama, aldırmayın biz onu Rum Cumhuriyeti yaptık, kabul edin, Anayasayı 47 yıldır uygulamıyoruz ama, hatırınız için bunu tadil ederek iki eyaletli bir federasyon adı vereceğiz devletimize demeğe getiriyor.

"Kıbrıs Hükümet ve Devleti" olarak AB üyesi olduklarını kabul etmemizi, garantilerden vazgeçmemizi, tüm Rum göçmenlerin eski yerlerine dönmesini istiyor, kısacası, Akritas Plancılarının yapamadıklarını, sanki yapmışlar ve başarmışlar gibi, siyasi açıdan kabul etmemizi istiyor.

Bazı dostlarımız, Hristofyas'ın Atina'da yaptığı açıklamadan memnun.

"Güzel itiraf" diyenler var.

Halbuki Hristofyas bu açıklaması ile, Türklere karşı 1963'den 1974'e kadar yaptıklarının üzerine bir şal örtüyor ve bugüne kadar Kıbrıs'a sahip çıkma eylemini de ört bas etmeğe çalışıyor.

Yemezler!

İtiraf ciddi olmalıdır ve 1963'den 1974'e kadar Türklere yapılanlar tazmin edilmelidir.

Yunanistan Türklere yapılanlardan, Makarios idaresi kadar sorumludur.

AB artık gerçekleri görmeli, adil davranmalı, Türkiye'yi yanlış yola davetten vazgeçmelidir.

Gerisi hava cıvadır, kandırmacadır, hiledir, Bizans oyunudur.