DOĞA ve ÇEVRE
okuma süresi: 9 dak.

Şerife Gündüz: İklim değişikliği artık iklim krizine dönüşmüştür ve dünyayı tehdit etmektedir

Şerife Gündüz: İklim değişikliği artık iklim krizine dönüşmüştür ve dünyayı tehdit etmektedir

Prof. Dr. Şerife Gündüz, büyük kitlesel yok oluşun çoktan başladığını kaydederek, “İklim değişikliği artık iklim krizine dönüşmüştür ve dünyayı tehdit etmektedir” dedi.

Yayın Tarihi: 11/12/22 11:50
Güncelleme Tarihi: 11/12/22 13:58
okuma süresi: 9 dak.
Şerife Gündüz: İklim değişikliği artık iklim krizine dönüşmüştür ve dünyayı tehdit etmektedir

Gündüz, iklim değişikliğinin genellikle birkaç on yıl veya daha uzun bir süre boyunca ortalama hava koşullarındaki önemli değişiklikler (örneğin, koşulların daha sıcak, daha nemli veya daha kuru hale gelmesi) olarak tanımlandığını kaydetti.

“Dünya, geçmişte, insanlar etrafta olmadan çok önce ısınma ve soğuma aşamalarından geçti” diyen Gündüz, iklim değişikliğine katkıda bulunabilecek kuvvetler arasında güneşin yoğunluğu, volkanik patlamalar ve doğal olarak oluşan sera gazı konsantrasyonlarındaki değişikliklerin yer aldığını ifade etti.

“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ARTIK İKLİM KRİZİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR VE DÜNYAYI TEHDİT ETMEKTEDİR”

Ancak kayıtların günümüzün iklim ısınmasının özellikle 20. yüzyılın ortalarından beri meydana gelenin her zamankinden çok daha hızlı gerçekleştiğini ve bunun tek başına doğal nedenlerle açıklanamayacağını gösterdiğini aktaran Gündüz, “İklim değişikliği artık İklim krizine dönüşmüştür ve dünyayı tehdit etmektedir” dedi.

Gündüz, insanların, daha spesifik olarak, insan faaliyetlerinin ürettiği sera gazı emisyonlarının, bugünlerde dünyanın hızla değişen ikliminin önde gelen nedeni olduğunu söyledi.

Sera gazlarının, gezegeni yaşanabilecek kadar sıcak tutmada önemli bir rol oynadığını belirten Gündüz, atmosferimizdeki bu gazların miktarının ise son yıllarda hızla arttığına değindi.

Çevre Koruma Ajansı'na göre, mevcut sera gazı miktarımızın son 800 bin yılla karşılaştırıldığında eşi benzeri görülmediğini dile getiren Gündüz, “Gerçektende, gezegenin iklim değişikliğine en fazla katkıda bulunanı olan karbondioksitin atmosferdeki payı, sanayi öncesi zamanlardan bu yana yüzde 46 arttı” dedi.

Elektrik, ısı, ulaşım için kömür, petrol ve gaz gibi fosil yakıtların yakılmasının, insan kaynaklı emisyonların birincil kaynağı olduğunu ifade eden Gündüz, ağaç kesme, yangınlar ve diğer orman tahribatı biçimlerinin yılda ortalama 8,1 milyar ton karbondioksit saldığının altını çizdi.

Tüm küresel CO2 emisyonlarının yüzde 20'sinden fazlasını oluşturduğunun tahmin edildiğini söyleyen Gündüz, “Hava kirliliğine neden olan diğer insan faaliyetleri arasında gübre kullanımı, hayvancılık ve salınan bazı endüstriyel işlemler yer alır” dedi.

Gündüz, tarım ve yol yapımı gibi faaliyetlerin de dünya yüzeyinin yansıtıcılığını değiştirerek yerel ısınmaya veya soğumaya yol açabileceğini vurguladı.

“SERA GAZLARININ BİRİKMESİ, DÜNYA ÇAPINDA ENDİŞE VERİCİ DERECEDE HIZLI ISINMAYA NEDEN OLUYOR”

“Gezegenimizin ormanları ve okyanusları, fotosentez ve diğer süreçler yoluyla atmosferdeki sera gazlarını emse bile, bu doğal karbon yutakları, artan emisyonlarımıza ayak uyduramıyor” diyen Gündüz, ortaya çıkan sera gazlarının birikmesinin, dünya çapında endişe verici derecede hızlı ısınmaya neden olduğunu belirtti.

Yirminci yüzyılda dünyanın ortalama sıcaklığının yaklaşık 1.2 arttığının tahmin edildiğini ifade eden Gündüz, “Kulağa fazla gelmiyorsa, şunu bir düşünün: Son buzul çağı sona erdiğinde ortalama sıcaklıklar şimdikinden sadece 5 ila 9 derece daha soğuktu” dedi.

İklim değişikliğinin küresel ekosistemleri dönüştürürken, yaşadığımız yerlerden içtiğimiz suya ve soluduğumuz havaya kadar her şeyi etkilediğini de kaydeden Gündüz, iklim değişikliğinin herkesi bir şekilde etkilediğini ancak en olumsuz etkilerinin tartışılmaz şekilde kadınlar, çocuklar ve az gelişmiş ülkelerin olacağının altını çizdi.

“SON ON YILIMIZ, SON BİN 300 YILDA KAYDEDİLEN YILLARDAN DAHA SICAK”

“Dünyanın şimdiden nasıl değiştiğini anlamak için iklim bilimcisi olmanıza gerek yok” diyen Gündüz, 2010'dan 2019'a kadar olan son on yılımızın, son bin 300 yılda kaydedilen yıllardan  daha sıcak olduğunu vurguladı.

Gündüz, ikinci sırayı ondan önceki on yılın aldığını ifade ederek, “Şu anda yaşanan sıcaklıklar en sıcak kasım ayını kaydetti” dedi.

Artan bu sıcaklarla birlikte tabi ki daha sık ve daha şiddetli hava olaylarıyla ilgili afetlerin geldiğine değinen Gündüz, “Ülkemizde de rekor sıcaklık, kuraklık ve orman yangınları ve seller  damgasını vurdu” ifadelerini kullandı.

Acil bir iklim eylemi olmazsa, bu rekorların uzun süre rekor olmayacağını söyleyen Gündüz, gelecek yıl veya kısa bir süre sonra kırılacaklarını kaydetti.

“KİRLİLİĞİ ENGELLEYEMEDİĞİMİZ HER YIL DAHA DA KÖTÜLEŞECEK”

Gündüz, iklim değişikliğinin bu tehlikeli etkilerinin gezegenimizi istikrarsızlaştıran kirliliği engelleyemediğimiz her yılın daha da kötüleşeceğini vurguladı.

IPPC (Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli ) Change, 2022 Raporuna değinen Gündüz, iklim değişikliğindeki etkilerin, uyum ve kırılganlık raporunda özetle, insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının neden olduğu iklim değişikliği, doğaya ve insanlara yönelik yaygın kayıplara ve zararlara neden olduğunu söyledi.

Tam anlamıyla hiçbir değişiklik yapmadan raporda bazı önemli noktaları paylaşan Gündüz, IPCC Rapor’unun, iklim değişikliğinin insan refahı ve gezegenin sağlığı için bir tehdit oluşturduğunu ve azaltım konularında ileriye yönelik müşterek küresel eylemlerde daha fazla herhangi bir gecikmenin, herkes için yaşanabilir ve sürdürülebilir bir geleceği güvence altına almak için dar ve hızla kapanan bir fırsat penceresini kaçırılmasıyla sonuçlanacağının  artık kesin olduğunu anlattığını ifade etti.

“Küresel ısınma artışını 1,5°C'ye yaklaştıran kısa vadeli eylemlerin, insan yaşamında ve ekosistemlerde iklim değişikliği kaynaklı öngörülen kayıp ve zararları, daha yüksek ısınma seviyelerine kıyasla önemli ölçüde azaltacağını, ancak hepsini ortadan kaldıramayacağını vurguluyor” diyen Gündüz, mevcut emisyon politikaları ve taahhütlerinin, dünyayı yaklaşık 2,3-2,7°C ısınma rotasına soktuğunun altını çizdi.

“İNSANLAR DOĞANIN UYUM SAĞLAYAMAYACAĞI RİSKLER YARATIYOR”

İklim değişikliğinden kaynaklı kayıp ve zararlara değinen Gündüz, daha fazla ısınma ile hızla artacak ve çoğu durumda insanların ve doğanın uyum sağlayamayacağı riskler yaratacağını kaydetti.

Gündüz, emisyonların yalnızca şu anda planlanan oranda azaltılması halinde, ortaya çıkan sıcaklık artışının gıda üretimini, su kaynaklarını, insan sağlığını, kıyı yerleşimlerini, ulusal ekonomileri ve doğal dünyanın çoğunun hayatta kalmasını tehdit edeceğini söyledi.

Gündüz, daha hızlı emisyon kesintilerinin bunu önlemenin tek yolu olacağını da vurguladı.

İklim değişikliğine uyum, iklim değişikliğinden kaynaklanan riskleri azaltmanın yanı sıra insanların refahını da iyileştirebileceğini dile getiren Gündüz, “Ancak buna yeterince kaynak sağlanmıyor” dedi.

“DÜNYA GİDEREK UYUM SAĞLANMAYACAK DEĞİŞİKLİLER İLE KARŞI KARŞIYA”

Uyum faaliyetlerinin ise emisyon kesintilerine bir alternatif olmadığını belirten Gündüz, ısınmanın devam etmesi halinde, dünyanın giderek uyum sağlanmayacak değişikliklerle karşı karşıya kalacağını söyledi.

“BÜYÜK KİTLESEL YOK OLUŞ ÇOKTAN BAŞLADI”

Büyük kitlesel yok oluşun ise çoktan başladığını kaydeden Gündüz, “Bunu da  iklim değişikliği, biyolojik çeşitliliğin ve türlerin kaybı (Dünya Doğayı Koruma Vakfı'nın (WWF) kısa süre önce yayınladığı 'Yaşayan Gezegen' raporu yaşam alanları hızla küçülen hayvanların karşı karşıya olduğu tehlikeyi gözler önüne seriyor” dedi.

“SON 40 YILDA DÜNYA ÜZERİNDEKİ VAHŞİ HAYVAN NÜFUSU YÜZDE 60 ORANINDA AZALDI”

Rapora göre son 40 yılda dünya üzerindeki vahşi hayvan nüfusunun yüzde 60 oranında azaldığının kayda geçtiğinden bahseden Gündüz, “Dünya ekosistemine biyolojik, jeolojik ve kimyasal akışların bozulması, ormansızlaşma ve arazi kullanımındaki diğer değişiklikler,  atmosfere aerosol salımı yoluyla iklimin ve canlı organizmaların etkilenmesi, ozonun incelmesi, okyanusların asitleşmesi, mikro plastiklerin soframıza kadar gelmesinden anlayabiliriz” dedi.

“POLİTİKACILAR UYUM ÇALIŞMALARINI HAZIRLAMALI”

Uyum için ise harekete geçmemiz gerektiğini söyleyen Gündüz, ülkemizde yaşayan herkesin bir an önce iklim krizini kabul etmesi gerektiğinin özellikle altını çizdi. Gündüz, “Politikacılar uyum çalışmalarını hazırlamalı, bireyler kendi sorumluluklarını yerine getirmelidirler" dedi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.