YAŞAM
okuma süresi: 11 dak.

Kıbrıs Postası’na konuşan ‘üreten’ gençler: “Üretmemek mümkün değil”

Kıbrıs Postası’na konuşan ‘üreten’ gençler: “Üretmemek mümkün değil”

Ekmeklerini üreterek kazanan Kıbrıslı Türk gençler; Yena Hacışevki ve Erkin aday, her insanın ürettiğini, üretmemenin mümkün olmadığını düşünüyor… Yena, “Bence üretmemek mümkün değil. Bir kere yaşamak için karbondioksit üretiyoruz. Oksijen verip alıyoruz” derken, Erkin ise, “İnsan önce ne üretmek istediğini bilmeli, sonra da harekete geçmeli. Üretmeli çünkü bu, onun geleceği…” şeklinde konuşuyor…

Yayın Tarihi: 24/02/20 12:19
okuma süresi: 11 dak.
Kıbrıs Postası’na konuşan ‘üreten’ gençler: “Üretmemek mümkün değil”

Kıbrıs Postası - Ertuğrul Senova / Tünay Mertekçi

ERKİN: “ÖNCE İSTEMELERİ, SONRA DA HAREKETE GEÇMELERİ YETERLİ”

Lefkoşa Surlariçi’nde, tarihi Samanbahçe evlerinin hemen arkasında; Cumhurbaşkanlığı’nın karşısında bulunan “İskemleci Özkan’ın yerini” bilmeyen neredeyse yoktur…

Fakat bu röportaj, hasır iskemle ustası Özkan Öke’den ziyade, onun, unutulmaya yüz tutmuş bu mesleği, birkaç jenerasyon sonrasına aktarışının canlı örneğinin hikayesini anlatıyor…

Adı Erkin Aday. 1997 doğumlu ve Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde, bilgisayar teknolojileri üzerine eğitim alıyor. Fakat boş zamanlarını bilgisayar önünde geçirmek yerine, Özkan ustanın dükkanında, hasır sandalye üretmeyi öğrenerek dolduruyor. 

NASIL BAŞLADI?

Erkin, bu işe nasıl başladığını şöyle aktarıyor:

“Bu işi küçüklükten beri öğrenmek istiyordum ama bir türlü usta bulamıyordum. Dedem rahatsızdı, onu fizik tedaviye götürüyordum… Bir gün doktorun odasına gittik, orada hasırdan bir tabure gördüm, üstüne oturdum. Doktora,bu işi yapmak istediğimi ama bir türlü usta bulamadığımı söyledim. O da bana, ‘bu tabureyi yapan kişi benim hastamdır’ dedi. Bana yardımcı olur musun dedim, o da kabul etti. Günlerden bir gün bekleme odasında otururken, doktor, bir adamla beraber yanıma geldi, adama dönüp, ‘işi öğrenmek isteyen çocuk işte bu’ dedi. Usta geldi yanıma, ‘bu işi öğrenmek mi istiyorsun?’ diye sordu, ben de evet dedim. Numarasını verdi, telefonuma kaydetmek için adını sordum, ‘iskemleci’ dedi. Yine adını sordum, yine ‘iskemleci’ diye yanıt verdi. Tam telefona iskemleci diye kaydederken, ‘Özkan’ dedi ve anlaştık. 1 hafta sonra beni ara dedi, aradan geçen 1 haftanın ardından aradım, gel dedi. O gün, bu gündür, gelmeye devam ediyorum…”

“ÖNCE İSTEMELERİ, SONRA DA HAREKETE GEÇMELERİ YETERLİ”

Ağustos 2019’dan bu yana, hasır sandalye üretmeyi öğrenen Erkin, önce minyatür sandalye üretmeyi öğrenmiş; sonra büyüklere geçmiş.

“Kıbrıslı gençler sence üretebiliyor mu?” sorusuna Erkin, şöyle bir yanıt veriyor:

“Bence her insan bir şeyler üretmeli. Önce ne istediğini bilmeli, sonra da üretmeli. Kimisi rahat iş ister, kimisi uğraş… Bir kesim evde oturmayı tercih eder, bir kesim ise çalışmayı seçer. Eğer üretmek istiyorlarsa harekete geçmeleri gerekiyor. Önce istemeleri, sonra da harekete geçmeleri yeterli… Çünkü bu onların kendi gelecekleri! Bir şeyler üretmek insana her zaman iyi gelir. İyi hissettirir, pozitif etkisi çok olur…”

ÖZKAN USTADAN NASİHAT VE ÇAĞRI…

Röportajın sonlarına doğru, usta Özkan Öke, öğle arasının ardından dükkana geliyor, başlıyor anlatmaya…

Önce çırağını övüyor, sonra da tüm gençlere çağrıda bulunuyor: “Siz de gelin, öğrenin…”

Özkan usta, şöyle konuşuyor:

“Erkin bir üniversite öğrencisi fakat gönlünden bu işi öğrenmek geldi. Bana danıştı, ben de ona başımın tacı olduğunu söyledim. Sadece Erkin değil, herkes bu işi öğrenebilir. Yok olmaya yüz tutmuş bu ada mesleğini birilerinin devam ettirmesi, benim en büyük keyfim olur. Günümüz gençleri bu işten genelde uzak duruyorlar, bunu tavsiye etmiyorum. Adanın bugünkü pozisyonuna baktığımda gençlerin kesinlikle üretmesi gerek… Gönüllü varsa, gelsin, ben seve seve tarif ederim! Önce okusunlar, yaz döneminde boşta kalmasınlar, kendilerine katkıda bulunsunlar…”

YENA: “ÜRETMEMEK MÜMKÜN DEĞİL”

1985 Lefkoşa doğumlu olan Yena Hacışevki, Liseye kadar Kıbrıs’ta yaşadı. Daha sonra üniversite okumak için Antalya’ya giden Hacışevki, arkeoloji okudu. Ardından da İtalya’da restorasyon okumaya giden Hacışevki, 3 sene orada kaldı ve ardından da Kıbrıs’a döndü. Kıbrıs’a döner dönmez rehberlik kurslarına katıldığını belirten Hacışevki, “Adayı biraz daha iyi tanıdım. Sonra rehberlik yapmaya başladım. Ondan sonra da Bandabulya’da bu dükkanı açtım. Yaklaşık beş senedir buradayım” dedi.

HOBİ OLARAK YAPIYORDU, KENDİ DÜKKANINI AÇTI

Dükkanda müzik aleti yaptıklarını dile getiren Hacışevki, daha çok flüt yaptıklarını söyledi. Çocuk ve yetişkinler için oyun ve oyuncak tasarımı da yaptıklarını ifade eden Hacışevki, önceleri zaten evde hobi olarak da yaptığını söyledi. “2011 önceleri arkadaşlarla masa oyunları oynardık sürekli ama hiç tatmin etmezdi bizi sonunda. Sürekli aynı şeyleri oynayınca değiştirme ihtiyacı duyardık ve tam olarak aradığımız şeyleri de bulamazdık” diyen Hacışevki, bunun sonucunda kendilerinin bir oyun yapmayı düşündüğünü vurguladı.

“TALEBİMİZE KARŞILIK BİR ŞEY YOKTU”

“Bir istek vardı fakat talebimize karşılık bir şey yoktu” diyen Hacışevki, bu talebi de kendilerinin karşılamayı düşündüklerini söyledi. “İstediğimiz şeyleri yazdık, çizdik. Bir oyun haline getirdik. Bunun sonucunda da çok hoşuma gitti benim bu olay. Devam ettirdim. Basit bir şey gibi görünür ama bir düzenek hazırladığınızda, iki karenin yerini değiştiğinizde, o oyunun düzeni, dakikası, her şeyi değişir. O analizler ve deneyimler çok hoşuma gitti” şeklinde konuşan Hacışevki, bu şekilde de dükkanda satabilecek duruma getirdiklerini ifade etti.

“İLETİŞİM ARACI OLARAK KULLANIP SATIŞINI DA YAPIYORUZ”

Dükkanda birkaç çeşit flüt yaptıklarını kaydeden Hacışevki, bunun da hobiden yola çıkarak gelişen bir şey olduğunu belirtti. “Burada gösterebileceğim iki tarz flüt var. Kişinin aynı anda çalabileceği flüt var. Muhabbeti ve aşkı anlatır iki kişi arasında. Empati kurduran, iletişim artıran bir flüttür. İki çeşidi vardır. Bir tanesi yan flüt gibi çalınır. Hem aile bireyleri hem arkadaşlar için yapıyoruz” diyen Hacışevki, flütleri iletişim aracı olarak kullanıp satışını da yaptıklarını kaydetti.

“ÜRETMEMEK MÜMKÜN DEĞİL”

“Bence üretmemek mümkün değil. Bir kere yaşamak için karbondioksit üretiyoruz. Oksijen verip alıyoruz. Sürekli yapıyoruz bunları. Ses üretiyoruz, fikir üretiyoruz. Üretmemek mümkün değil” diyen Hacışevki, başka bir bakış açısıyla söylediğini ve kendisinin tüm bunları üretmese olamayacağını ifade etti. “Yapmam lazımdı ve yaptım” şeklinde konuşan Hacışevki, herkesin, her an ürettiğini belirtti ve farkında olmanın önemine dikkat çekti.

“BANA BAKIP ‘FLÜTÜ ÇOBANLAR YAPAR’ DİYORLAR”

Bakış açısının önemine vurgu yapan Hacışevki, “Görmek istemezseniz göremezsiniz. Bana bakıp “A, flüt yapar” diyor insanlar mesela. Bunu da üretimden saymazlar. “Flütü çobanlar yapar” derler. Bunu da üretimden saymazlar. Bakış açısıyla alakalıdır. Kıbrıs ile de çok alakası yok bence” dedi.

“BİLİNÇLİ ÜRETİMİN İLK ADIMI İSTEK VE CESARET”

Bilinçli üretebilmenin ilk adımının öğrenilmiş çerçevenin dışına çıkabilme isteği ve cesareti olduğuna değinen Hacışevki, “Kendi kendinize bir tuzak hazırladıysanız, ödemeniz gereken borçlar falan varsa, kendinizi o tarz şeylerde sınırladıysanız, belirli bir maaş alma durumundaysanız, birazcık riskli gözükür bizim yaptığımız işler. Çünkü bir memuriyet olmadığı için, birinin çalışanı olmadığınız için, kendi işinizi yürüttüğünüz için özellikle lüks sayılabilecek bir iş yaptığım için. Bunlar yeme içme değil. Barınma, doğma ihtiyaçları karşılandıktan sonra, biraz gözleri kara olması lazım. Biz ne kadar kazanacağımızı bilmiyoruz” dedi.

“BENİM İÇİN CESARET, BİR OFİSE TIKANIP KALMAK”

Kendini daha farklı bir işte hayal edemediğine dikkat çeken Hacışevki, “Benim için cesaret aslında bir ofis içerisinde tıkanıp kalıp o işle uğraşmaktır” dedi. Kendisini en mutlu hissettiği, en rahat yapabildiği işte olduğunu belirten Hacışevki, “Bakış açısıyla alakalıdır. Kendi üretimlerini yapmak isterlerse, belki kafalarından silerlerse öğrenilmiş bilgileri ve kendi kalplerini dinleyerek onlar adım atarsa gerisi gelir” diye ekledi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.