YAŞAM
okuma süresi: 5 dak.

Türklerin kolonya ve hamam alışkanlığının kökleri

Türklerin kolonya ve hamam alışkanlığının kökleri

Koronavirüs salgınıyla beraber en çok tartışılan konulardan birisi toplumların temizlik alışkanlığı oldu. Temizlik, günlük rutinin basit bir parçası olmanın yanında toplumlar arasındaki yaşayış ve medeniyet tasavvuru farklılıklarının bir göstergesi...

Yayın Tarihi: 27/03/20 16:15
okuma süresi: 5 dak.
Türklerin kolonya ve hamam alışkanlığının kökleri

Koronavirüs (Covid-19) salgınının tüm dünyayı etkisi altına almasıyla beraber en çok tartışılan konulardan birisi de toplumların temizlik alışkanlığı oldu.

Batılıların taharet musluğunu kullanmaması toplumumuzda büyük şaşkınlığa sebep olurken Türklerin kolonya düşkünlüğü gibi alışkanlıklar Batı medyasında sık sık işlenen konulardan birisi oldu.

Türkler ile Batı arasındaki temizlik farklılıkları sadece kolonya ve taharet konularından ibaret değil.

Banyo kullanımı, lavabo kullanımı, tuvalet kullanımı, halı kullanımı ve vücut temizliğine varıncaya kadar birçok uygulama arasında keskin farklılıklar mevcut. Bu farklılıklarla alakalı literatürde başta İngiliz ve Fransız seyyahların yazdığı yüzlerce eser var.

Temizlik, günlük rutinin basit bir parçası olmanın yanında toplumlar arasındaki yaşayış ve medeniyet tasavvuru farklılıklarının bir göstergesi.

TÜRK TARİHİNDE KOLONYANIN KÖKLERİ

Kolonya parfümün bir çeşidi olarak ortaya çıktı. Parfümün tarihi ise bundan beş bin yıl öncesine kadar dayanıyor.

Antik Mısır döneminde rahipler hoş kokuları yaratıcıya bir yakarış şekli olarak algılayarak ibadetlerinde ve ibadethanelerde kullanmaya başladı.

Sonrasında Asurlar, Romalılar ve Bizans’a kadar uzanan geniş bir coğrafyada kullanıldı.

Parfüm, ilkel dönemlerde hoş koku yayan bitkilerin yakılması veya yağının çıkarılması yöntemiyle elde ediliyordu.

Hristiyanlar ve Museviler de bu hoş kokuyu ibadethanelerinde kullanmayı sürdürdü ancak hoş kokunun yaydığı haz, kadınların; iyileştirici gücü de doktorların dikkatini çekmesi üzerine parfüm gündelik hayata da dahil oldu.

Artık din adamlarının dışında şifacıların ve kadınların da vazgeçilmez alışkanlıklarından birisine dönüşmüştü.

Parfüm kullanımı yaygınlaşmasına rağmen kokuların etkilerini kısa sürede kaybetmesi ve her zaman aynı kalitede kokuların üretilememesi büyük bir sorundu.

Bu noktada beklenen devrimi Arap dünyasının önemli isimleri El Kindi ve İbn-i Sina gerçekleştirdi.

Türklerin taharet ve banyo alışkanlıklarının kökleri

Türkler son dönemde bu alışkanlıklarını yitirmeye başlamışsa da temizlik taviz verilemeyecek bir imani meseledir.

Temizlik Türklerde öylesine içselleştirilmiş bir alışkanlıktır ki bu alışkanlığı karşılamak için literatüründe yüzlerce kelime vardır; temiz, temizlik, tahir, taharet, nezih, nezafet, pak, paklık hatta latif, letafet… Bir çırpıda akla gelenlerdir.

Temizliğe böylesine düşkünlüğün kökleri evvela Türklerin İslamiyet hassasiyeti ve üzerine kurulduğu Anadolu’nun geniş bir medeniyet birikimine sahip olmasından ileri geliyordu.

Öncelikle İslamiyet’te dört maddi vücut temizliği her Müslüman’a emrolunmuştur; bunlar abdest, gusül, taharet ve öldükten sonra ölünün defnedilmeden evvel yıkanmasıdır.

SULTAN ABDÜLAZİZ’E TÜRK HAMAMI RİCASI

Türk temizliğinin Avrupa’da tanınmasından sonra birçok Avrupalı devlet Osmanlı Sultanlığına rica mektupları yazarak Türk mimarlarını ülkelerine göndererek Türk hamamları inşa edilmesi ricasında bulundu.

Zengin, fakir, Müslüman, Hristiyan, soylu veya köylü temizlik herkes için eşit derecede önemli olması sebebiyle Osmanlı hamamları herkese açıktı.

Osmanlı hamamları kadın ve erkeklerin birlikte bulunmasını ise kesin hatlarla yasaklamıştı. Bu kuralı yanlışlıkla da olsa ihlal etmenin cezası idama kadar varabiliyordu.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.