Korona nedeniyle milyonlarca kız çocuğu risk altında

DW Türkçe'nin haberine göre, Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Nüfus Fonu tarafından yayınlanan Dünya Nüfus Raporu'nda erken yaşta evliliklere ve kadın sünnetine karşı mücadelenin yoğunlaştırılması çağrısında bulunuldu. Örgüt, korona krizi nedeniyle bilgilendirme kampanyaları düzenlemenin zorlaştığına ve milyonlarca kız çocuğunun geleceğinin tehlike altında olduğuna dikkat çekti.

Raporu kamuoyuna açıklayan Dünya Nüfus Fonu yetkilisi Natalia Kanem, "Salgın işimizi zorlaştırıyor ve daha acil hale getiriyor, çünkü çok fazla kız çocuğu risk altında" ifadelerini kullandı.

Kanem, erken yaşta evliliklerin ve kadın sünnetinin engellenmesi için 2030 yılına kadar 3 milyar 400 milyon dolar yatırım yapılması gerektiğini kaydetti.

Raporda koronavirüs salgını nedeniyle küresel çabaların sekteye uğramasından endişe duyulduğu, gelecek 10 yılda 13 milyon kız çocuğunun daha evlendirilebileceği ve iki milyon kız çocuğuna daha kadın sünneti uygulanabileceği belirtildi.

Raporda, kız çocuklarının erken yaşta evlenmek yerine okula gitmesine yönelik programların desteklenmesi gerektiğine işaret edildi. Kız çocuklarının böylece yetişkin olduklarında kendi gelirine sahip olmalarının sağlanacağı kaydedilen raporda, erkeklere de kadın sünnetinin zararları konusunda eğitim verilmesinin gerekliliği vurgulandı.  

Rapora göre dünyada her gün 33 bin kız çocuğu 18 yaşına girmeden evleniyor, yaklaşık 4 milyon 100 bin kadın da her yıl sünnet edilme riski altında.

ALMAN HÜKÜMETİNDEN AÇIKLAMA

Raporla ilgili olarak Alman hükümeti adına bir açıklama yapan Alman Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanlığından Maria Flachsbarth da kadınlara her seviyede daha fazla eğitim verilmesinin mümkün olması gerektiğini söyledi.

Raporun Almanca özetini hazırlayan Alman Dünya Nüfusu Vakfı‘nın yöneticilerinden Renate Bähr da "Korona zamanlarında zararlı uygulamaların geçmişte kalmasını sağlamak için daha az değil daha fazla kaynak ayrılması Almanya için son derece önemli" ifadelerini kullandı.

Kadın sünneti, klitoris veya vajina dudaklarının genelllikle kötü hijyen koşullarında anestezi olmadan bir kırık cam ya da jilet ile kısmen ya da tamamen kesilmesini içeriyor. Bu uygulamaya maruz kalan kadınlar ve kız çocukları, enfeksiyon ve kanamanın yanı sıra doğum esnasında yaşanabilecek risklerle karşı karşıya. Afrika'da çok yaygın olan bu uygulamadan dünya çapında 200 milyon civarında kadın etkilenmiş durumda.