YAŞAM
okuma süresi: 10 dak.

Ameliyatla cinsiyet değiştiren Özgür: "O ağırlığı taşımaktansa ameliyat izlerimi taşırım daha iyi"

Ameliyatla cinsiyet değiştiren Özgür: "O ağırlığı taşımaktansa ameliyat izlerimi taşırım daha iyi"

Cinsiyet değiştiren Özgür hayatını değiştiren ameliyatı anlattı: "Önceden, kadın bedenindeyken kendimi ifade etmeye çalışır, herkese sesimi yükseltirdim, şimdi öyle bir derdim kalmadı, kendimi buldum. O ağırlığı taşımaktansa ameliyat izlerimi taşırım daha iyi..."

Yayın Tarihi: 30/07/20 14:05
Güncelleme Tarihi: 22/12/22 12:37
okuma süresi: 10 dak.
Ameliyatla cinsiyet değiştiren Özgür: "O ağırlığı taşımaktansa ameliyat izlerimi taşırım daha iyi"

Tüm trans bireylerin ve tabiiki Özgür'ün de en büyük sorunu buydu: "Ne olduğumu bile bilmiyorum.Bastırılmış duygularla ne olduğumu anlamadan yaşadım yıllarca." Özgür artık kendi sesini duydu, kimsenin duymasına ihtiyacı yok. Özgür Kıbrıs Postası’na zorlu süreci ve bedeniyle tekrar tanışmasını anlattı...

NASIL BİR HİKAYE SENİNKİ?

Tek kelimeyle yorucu. Ama bu sürece başladıktan sonra ,allah yardım etti ve her konuda yolum açıldı. Çünkü ben olması gerekeni yapıyordum.

BİR ŞEYLERİN FARKLI OLDUĞUNU İLK NE ZAMAN FARK ETMEYE BAŞLADIN?

Ben çocukluğumdan beri böyleydim. Hiç öyle bebeklerle oynayan,etek giyen bir çocuk olmadım. Feminen bir çocuk olmadım. Hiç bir zaman okulda bile etek giydiremediler bana. Hatta okulda üniformaların değiştiğini bilirim. Kızlar da pantolon giymeye başlamıştı.

Çünkü hiçbir zaman o frekansta değildim. Beni o kalıba soktukları zaman, sokmaya çalıstıkları zaman direnemiyordum o yaşta ne kadar direnebilirdim ki. Ona rağmen direnmeye çalışıyordum. Şimdi  sorsan çocukluk der geçerim.

Çok mutsuzdum. Saçlarımı kestirmek istiyordum, izin vermiyorlardı. Bir gün kimseye haber vermeden saçlarımı kestirdim. Hep sapka takmak istiyordum, yani bir erkek çocuğu ne yapıyorsa onları yapardım.

Ruhum ve bedenim aynı noktada değildi.  Biri Venüs’te biri Mars’ta diyebilirim.

Farklı gezegenlerdesin ve birleştiremiyorsun. Asıl sorun bu!  Doktorların bize yaptığı, bu iki gezegeni birleştirmek.

ERGENLİK SÜRECİN NASIL GEÇTİ?

Ergenlikte hoşlandığın kişiler oluyor, yaklaşamıyorsun.  Seni hep lezbiyen sınıfına koymak istiyorlar. Ki nefret ediyorum bu kelimeden. Sen de bilmiyorsun nesin... Yıllarca kendini öyle zannediyorsun.

Bastırılmış duygu... Çevremdekiler soruyor, hiç mi erkek arkadaşın yok.

Zoraki erkek arkadaşı ediniyorsun. Zoraki yanında oluyorsun.  Zoraki elini tutuyorsun.

Ben bu değilim ki... Normal kadınlardan hoşlanıyorum. Bununla birlikte herkese bir şeyleri ispatlama çabasındasın.  Bana gül alıyor, sanki kafama balyozla vuruyor. Bir kadın, kendinden hoşlanan bir erkek olduğunda karnında kelebekler uçar, benim kafama balyoz iniyordu.

Eski ismimle bana seslendiklerinde sanki bana küfrediyorlardı. 18’li yaşlarımda birkaç ilişkim oldu, tabi hiçbirini yürütemedim.

CİNSEL KİMLİĞİNİ NE ZAMAN FARKETTİN?

18’lerimde... Artık o yaşlarda internet çağına girdik. İnternet cafeler var. Bende internet cafeye gitmeye başladım, bunları araştırmak için.  Ama neyi nasıl araştıracağımı da bilmiyorumki.

Ne olduğumu bilmiyorum ki , ne diye araştırayım. Boşlukta bir şey yaşıyorum.

2 buçuk yıl kadar önce ne olduğumu öğrenmeye başladım. Bu tür insanların olduğunu. Benim lezbiyen olmadığımı.

Lezbiyen bir kişinin kendi kadın bedeninden memnun olduğunu , kadın bedeninde biriyle birlikte olmak istediğini öğrendim.

Trans erkeğin ise kendi bedeninden memnun olmayıp, karşı cinsin bedenine sahip olmak isteyen, kendi bedeninde biriyle olmak isteyen kişilere dendiğini öğrendim.

Benim bu yaşadığım tercih değildi. Bunun tercihi olamaz. Biyolojik olarak kadın doğmuş olabilirim ama bu bedenden mutlu değilim.

Ben bu değilim, ruhum bu değil.

AİLEN BU DURUMU NASIL KARŞILADI?

Tek korktuğum nokta onlardı. Ben aileme çok düşkünüm. Yıllarca aileme nasıl söylerim diye düşündüm. Kendimi fark ettikten 7-8 sene kadar düşündüm. Acaba babam beni reddeder mi? Onları kaybeder miyim diye korktum. İlk olarak ablama söyledim . ‘Deli misin babam seni öldürür’ dedi.

Annemlere söylemeye karar verdikten sonra, iki ay boyunca nasıl söyleyeceğimi düşündüm. Nasıl söylersem onları kırmam, incitmem diye düşündüm. Aman babam kalp hastası, annem tansiyon hastası... Söylerken onların ilaçlarını yanında bulundurayım diye düşünüyordum.

Bu insanlar trans erkeğin ne olduğunu bilmiyorlar.

Benim için bu durum inanılmaz zordu. Artık çıkar yolum kalmamıştı. Acı çekiyordum içten içe. Allah kimseye yaşatmasın, çok zor bir şey.

Bu önlem alınabilecek bir şey değil.

Bir hap alayım da geçsin denilecek bir durum değil.

Bir gün bunaldım,artık ne olucaksa olsun dedim gittim eve. Annemle babam salonda oturuyordu. Oturdum babamın ayak ucuna.

Hiç unutmam... Öleceğim an bile sadece bu anı hatırlayacağım.

Dedim ki benim sizinle bir şey konuşmam gerekiyor. Derin nefes aldım... Beni lütfen doktora götürür müsünüz dedim. ‘Neyin var’ dediler bana. Açamadım, direkt söyleyemedim tabi.

Ben sizin gördüğünüz ve düşündüğünüz gibi değilim dedim. Tabi anlamaya çalışıyorlar. Ben kendimi kadın gibi hissetmiyorum ve çok korkuyorum sizi kaybetmekten dedim.

Sadece şu anı hatırlıyorum... Babamın göğsüne yattım... Ağlayarak göğsüne vuruyordum. Affet beni... Özür dilerim istediğin gibi bir evlat olamadım, diye.

Benim elimde olan bir şey değil. Yapabileceğim bir şey değildi. Bunca zaman hep sizin için bekledim. Annemin, babamın hastalığı, kardeşimin okulu derken... Ama artık dayanamıyorum.

Hayat beni buna zorluyor. Yaşayamam bu durumdan sonra dedim.

Ben evlenmek istiyorum, aile kurmak istiyorum. Bu hiç bir zaman olmayacak. Beklemeyin benim bir kocam olacağını. Bunlar olmayacak. Ben eğer evlenirsem bir kadınla evleneceğim. Benim tedavi görmem lazım, bu böyle olmaz bana yardımcı olun dedim. Babamın ilk söylediği cümle şu oldu: keşke daha önce söyleseydin babacım.

Benim sizin yardımınıza ihtiyacım var. Ben bu yolu tek başıma aşamam,yapamam dedim. Elimden tutmanızı istiyorum. Evet 30 yaşındayım, bunca senedir her şeyi kendim yaptım,kendim başardım. Güçlüyüm, yapabilirim, azimliyim ama bu konuda yapamam. Bu konuda size ihtiyacım var. Siz olmadan bu yolda ilerleyemem dedim. Tabiki şok oldular. Kendine gelemediler. Annem dondu kaldı. Ben babamdan çekiniyordum ama anneme göre babam daha çabuk kabullendi.

O gün ben onlara her şeyi anlattıktan sonra, gittim bi sigara içmeye gittim. Anında babam kalkmış bilgisayarın başına, yazmış, ne olduğunu araştırmış, öğrenmiş bu durumu. Doktor araştırmaya başlamış. Sadece yarım saat içinde oldu tüm bunlar.

Geldim salona ‘’tamam babacım biz senin yanındayız. Senden tek ricamız elalem ne der diye düşünme ve hayatını yaşa’’ dedi.

Bende bu yüzden korkuyorum zaten siz elalem ne der diye düşünürsünüz diye korkuyordum zaten dedim.

‘’ Asla ‘’ dedi. ‘’Hayat senin evlat benim, kimse bizi ilgilendirmez’’ dedi.  ‘’Kimse için yaşamayacaksın bu hayatı’’ dedi.

Hayatımın miladıydı bu benim için. O gün sanki bütün dünyanın yükünü üzerimden kaldırdılar.

BU SÜREÇTE SENİ EN ÇOK YORAN NE OLDU?

Sevgimi ifade edememek... Sevgini ifade edemiyorsun, istediğin gibi hareket edemiyorsun. Yanımdaki insana zarar verdiği için artık gizli kapaklı yaşıyordum ilişkilerimi.

Bu da beni boğuyordu. Dayanamıyordum.

Bir şeyleri değiştirmem gerekiyordu. Ve bunu çok güçlü görünerek yapmaya çalışıyordum. Ama artık hayatımı devam ettiremiyordum. Evlenmek istiyorsun, evlenemiyorsun. Sevgilim olsun elini tutayım, özgürce dolaşayım istiyorum, yapamıyorum. YAPAMIYORDUM. Bu çok başka bir durum, çok zor, gerçekten çok zor.

AMELİYAT SÜRECİN NASILDI?

Doktordan ilk randevuyu aldım. Ölüyorum heyecandan. Korku,panik, endişe ne ararsan var. Doktorum o kadar iyi biriydi ki içeri girince tüm heyecanım dindi, sakinleştim. Tabi önümde uzun bir yol vardı ama hepsine hazırdım.  Bunlar çok değişik psikolojiler. Çok derin.

5 saat sürdü ameliyat. Zor bir ameliyattı.  Narkozdan uyandım. Bir gram mı acı çekmem... Ki çok korkuyordum acısından. Boydan boya kestiler beni zerre kadar acı çekmedim. 2. gün direnlerimi poşete koyup alışveriş merkezine gittim. O kadar iyiyim.

Ameliyatlarım, ilaçlarım beni maddi olarak zorladı. Çünkü ameliyatlarım estetik ameliyattı. Estetik olmasına rağmen elbette izlerim kalıcak ama hiç sorun değil.

O ağırlığı taşımaktansa bu izleri taşırım daha iyi.

İNSANLARIN SANA KARŞI TUTUMU NE OLDU?

Bir kişi bile saçmalama, ne yaptın sen demedi. Çok da iyi yapmışsın dediler.

Senin karakterini seviyordum bedenin beni ilgilendirmez dedi çevremdeki herkes. Böyle mutluyum, çok mutluyum. Yeniden doğdum.  

BEDENİN DEĞİŞTİ... PEKİ YA HUYUN SUYUN?

Kullandığım hormon iğneleri normal şartlarda aşırı sinirli ve agresif yaparmış insanı. Beni ters etkiledi. Şeker gibi insan oldum.

Bi sakinlik, bi dinginlik, bi huzur... O sinirli hallerim neydi biliyor musun? Bastırılmış duygularım.

Sanki insanlar üzerime üzerime geliyordu. Haliyle bende sesimi yükselterek kendimi haklı çıkarmaya çalışıyorum. Kendimi ifade etmeye çalışıyorum. Şimdi öyle bir derdim yok.

Şu an bedenimle ruhum birleşti.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Deniz Suleyman 30/07/20 20:03
Kendini bulman ne kadar guzel. Hatin boyu sana mutluluklar diliyorum. Insanin bir omru var, istedigi gibi yasayamazsa ne yazer?

İnayet Ayşe Tırpan 30/07/20 15:20
Kısacık hayatta mutlu ol derken ne kadar doğru demişler.. mutlu olduğun yer, zaman, kişi.. evet şimdi mutlu olduğun beden?? senelerdir taşıması zor bir yüktür anlayamam bunu ama tahmin edebilirim.. Sapıklık diyenler olacak sapkınlık diyenler olacak kendisi “ elalem” yüzünden birşey yapamadıkca elalem olamaya başlayacaklar babacınız ne güzel demiş hayat senin çocuk benim.. o kadar şanslısınız ki keşke herkesin ailesi her konu da böyle yapabilse.. bence çok güzel bir yazı olmuş ellerinize emeğinize sağlık??

Cemile Oduncu 30/07/20 14:54
Okurken duygulandım. Toplumumuzda bu konuda aydınlanması gereken bir çok insan var. Eminim Özgür'ün hikayesi benzer hikayesi olan bireylere güç verecektir. Kendin için doğru olanı yaptın seni gönülden destekliyorum??