YAŞAM
okuma süresi: 4 dak.

Osmanlı yadigarı sedef işlemeler 40 yıllık sedefkara emanet

Osmanlı yadigarı sedef işlemeler 40 yıllık sedefkara emanet

Sedefkar Enis Türk, "20 yıla yakındır bu sanatın kalkınması, bilinmesi ve öğrenilmesine katkım oldu. 40 yıla yakın da tecrübem oldu." dedi.

Yayın Tarihi: 15/08/20 08:06
Güncelleme Tarihi: 15/08/20 10:08
okuma süresi: 4 dak.
Osmanlı yadigarı sedef işlemeler 40 yıllık sedefkara emanet
A- A A+

Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'ndeki Sultan 2. Selim ve 3. Murat'a ait türbelerin kündekari kapılarındaki sedef kakmaları restore eden sedefkar Enis Türk, "Gerek uygulama gerekse sanat tarihi açısından bilgi birikimimi insanlara aktarmanın önemli olduğunu düşünüyorum." dedi.

Sedef kakma sanatına 40 yıldır emek veren 51 yaşındaki Enis Türk, ahşap sanatıyla babasının atölyesinde tanıştı. Çocukluğu sedef sanatıyla iç içe geçen Türk, lise eğitimini de bu alanda aldı.

Mesleğinde edindiği tecrübeleri öğrencilerine de aktaran Türk, arasında Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde bulunan 2. Selim ve 3. Murat türbelerinin de olduğu yüzlerce tarihi yapı ve eserin ahşap ve sedef kakma bölümlerini restore etti.

Çalışmalarını AA muhabirine anlatan Enis Türk, Türklerin Osmanlı'da hem kendi kültürlerini hem de İslam sanatını bir araya getirerek özgün bir tarz yarattığını söyledi.

Sedef sanatının da bu özgünlükten payını aldığını belirten Türk, geleneksel sanatlarla ilgili 20 yıl öncesine göre ilerlemeler olduğunu kaydetti.

Üniversitelerde geleneksel sanatlara daha fazla yer verilmesinin sevindirici olduğuna değinen Türk, şöyle konuştu: "20 yıla yakındır bu sanatın kalkınması, bilinmesi ve öğrenilmesine katkım oldu. 40 yıla yakın da tecrübem oldu.

Gerek uygulama gerekse sanat tarihi açısından bilgi birikimimi insanlara aktarmanın önemli olduğunu düşünüyorum. İyi bir sedefkarlığın ve iyi bir insan olmanın gereğinin öncelikle kişisel menfaat ön planda olmaksızın, samimi olmak, ecdadın getirdiği bu sanatlara omuz verip işin ruhunu algılayarak, ne amaçla ne şuurla yapmışlar, bunu anlamaya çalışarak, yola çıkılması gerektiğine inanıyorum."

"OLAĞANÜSTÜ MANEVİ KEYİFLER ALDIĞIM ÇALIŞMALAR OLDU"

Ayasofya'daki türbelerin restorasyonu işine ise 2006 yılında başladığını belirten Enis Türk, sözlerini şöyle sürdürdü: "2. Selim ve 3. Murat Han türbelerinin Türk İslam sanatları açısından mihenk taşları olduğunu biliyorum.

Türk-İslam sanatları tarihi açısından çok önemli eserlerin hayat bulduğu türbelerde çalışma imkanı buldum. Çok tahrip olan 2. Selim ve 3. Murat Han türbe cümle kapılarını restore ederek, Allah'ın izniyle tekrar hayata kazandırmaya vesile olduk.

Ayasofya Sultan 1. Mahmut Kütüphanesinin içinde nitelikli eserler vardı. Osman Hamdi Bey'in Kur'an tilaveti ve Ab-ı Hayat Çeşmesi isimli eserine konu olmuş Kur'an muhafazası bu kütüphanede sergileniyor.

O eseri de restore etmek vesile oldu. Olağanüstü manevi keyifler aldığım çalışmalar oldu." Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin ibadete açılmasının "tarihi bir olay" olduğunu vurgulayan Türk, "Ayasofya'da onur ve gururla secdeye kapanarak namaz kılma imkanını Allah lütfetti. Bu anlamda sevindirici bir olay. Manevi hazzı olan bir şaheserin tekrar ibadete açılması, sedefkar olarak bizi mutlu etti. Oradaki eserlere omuz vermek ayrı bir hazdı." ifadelerini kullandı.

Enis Türk, geleneksel Türk sanatlarıyla uğraşan bir grup sanatkarla gelecek yıl "Ayasofya" konulu bir sergi açma hazırlığı içinde olduklarını sözlerine ekledi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.