Doç. Dr. Çağla Gür: "Mutluluk bir süreçtir ve mutluluğun kendisi bir yolculuktur”

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çağla Gür, 20 Mart tarihinin 2013 yılından bu yana dünyada mutluluk günü olarak kutlandığını ifade etti.

Doç. Dr. Gür, “Burada amaç, tüm dünya insanlarının yaşamlarındaki mutluluğun önemine ilişkin farkındalık geliştirmeleridir” dedi.

Gür, “Yapılan çeşitli araştırmalar, belli bir düzeyde ihtiyaçları karşılayacak nitelikteki refahın mutlulukla ilişkili olduğuna işaret etmektedir. Bununla birlikte çok zengin olmak, daha fazlasına sahip olmak ya da çok üst düzey bir mevkide bulunmak mutluluğu daha fazla arttıran unsurlar değildir” diye konuştu.

UKÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çağlar Gür, açıklamasının devamında şunları söyledi:

“Birleşmiş Milletler 2015 yılında, fakirliği sonlandırmak, eşitsizliği azaltmak ve gezegenimizi korumak olmak üzere, iyi oluş ve mutluluğu destekleyecek üç anahtar husus belirlemiş ve bu bağlamda sürdürülebilir gelişim hedefleri ileriye sürmüştür. Araştırmaların, çok fazla zenginliğin değil, standart bir düzeyin önemine işaret etmesi, günümüzde tüm dünya devletlerini işbirliği içerisinde çalışmaya, herkesin bir biri ile etkileşim içerisinde olduğu ve birbirinin yaşam kalitesi üzerinde etkiye sebep olacağı, iyi bir dünyanın herkes için iyi olacağı bilinci içerisinde hareket etmeye çağıran anlamlı bir mesajdır.

Bireylerin düşünme biçimleri mutluluk üzerinde en etkili faktördür. Mutluluk bir kariyeri elde etme, evlilik, bir şeye sahip olma, zengin olma gibi durumların sonucunda elde edilecek bir sonuç değildir. Mutluluk bir süreçtir ve mutluluğun kendisi bir yolculuktur.

Genelde bireyler olumsuz durumların üzerinde daha fazla odaklanmaya daha müsait olmaktadır. Bu durum ise, olumsuz düşünceleri, olumsuz duyguları, olumsuz tepkileri ve davranışları beraberinde getirmektedir. Olumsuz düşünme şekli insanların kendilerini geliştirmek ve üretkenlik için ihtiyaç duydukları enerjiyi yok etmektedir. Bununla birlikte, olumlu düşünme öğrenilebilen bir davranış biçimidir, beyin bu yönde eğitilebilmektedir. 

Gelecekte, ülkemizin mutluluk anlamında eğitimler, konferanslar, etkinlikler, kongreler ve festivallere ev sahipliği yapan, mutluluk konusunda diğer dünya ülkelerine örnek olan ve öncülük eden bir ülke olmasını tüm kalbimle yürekten diliyorum. Belki şu an, içerisinde bulunduğumuz süreç, bu tarz organizasyon ve etkinlikler için bizleri sınırlandırıyor. Ancak ilerleyen süreçlerde, bizler Mutluluk Sanatı Proje Ekibi olarak, bu kapsamda yer alan her türlü katkı için ülkemize destek olmaktan mutluluk duyarız.”