EĞİTİM
okuma süresi: 7 dak.

Zamanınızı yönetin: Tembellikten kurtulmanın yolları

Zamanınızı yönetin: Tembellikten kurtulmanın yolları

Yapılacaklar listenize baktığınızda her şeyi bir kenara bırakıp bir yerlerde kafa dinleme isteği mi uyanıyor içinizde?

Yayın Tarihi: 30/07/18 08:38
okuma süresi: 7 dak.
Zamanınızı yönetin: Tembellikten kurtulmanın yolları
A- A A+
Belki de o kadar sıkışıksınız ki programınızda nefes alacak bir alan yok; çok fazla sorumluluk aldığınız için, hayır diyemediğiniz için yapmak istediğiniz hiçbir şeye vaktiniz yok. Gerçekten büsbütün tembel hissediyorsunuz. Bu tembellik, sorumsuz ya da beceriksiz olduğunuz anlamına gelmiyor; daha ziyade bazı şeyleri önem sırasına dizmeniz, bazı şeyleri boş vermeniz ve meseleleri nasıl halletmeniz gerektiğini öğrenmeniz gerektiği anlamına geliyor.

Öte yandan son zamanlarda yapılan çalışmalar gösteriyor ki bu tembelliğin bir diğer sebebi de sıkıntılı durumları yönetmekte güçlük çekmek de olabilir. Yani bir görevi sıkıcı bulduğunuzda o görevden vazgeçme ihtimaliniz daha yüksek. Lakin sıkıntıdan kaçmaya çalışırken uzun vadede daha fazla sıkıntı yaratıyor olabilirsiniz.

Bu gibi sorunlarla başa çıkamıyorsanız, hayatınızı rayına oturtmak için aşağıdaki ipuçlarını takip edebilirsiniz…

MESELELERİ GÖZÜNÜZDE BÜYÜTMEYİN

İnsanların tembellik etmesinin sebeplerinden biri, meseleleri gözlerinde büyütmeleri. Yapacağınız iş çok zor olabilir, çok sıkıcı olabilir; ne olursa olsun, altta yatan sorun, bu görevin katlanılmaz olmasındır. Oysa zorluklar, can sıkkınlığı, çok çalışmak sizi öldürmez, hasta etmez. Bu nedenle yapacağınız işlere bir bütün olarak bakın: "Evet, bu benim en sevdiğim şey değil ama bunu yapabilirim" deyin.

O GÖREVİ YERİNE GETİRMEK İÇİN SEBEPLERİNİZE ODAKLANIN

Görevin yaratacağı stresten kaçınarak uzun vadeli sonuçların ne olacağını düşünün. Neden o görevi yaptığınıza, bu görevin faydalarına odaklanın. Örneğin odanızı temizlemeniz gerekiyorsa, derli toplu bir odaya girdiğinizde nasıl iyi hissedeceğinizi hayal edin.

GÖREVLERİNİZİ İHTİYAÇLARINIZA GÖRE SIRALAYIN

Bugünkü programınıza eklediğiniz şeylerden hangileri kesinlikle yapılması gereken şeyler? Bir süreliğine erteleyip daha acil bir göreve odaklanabileceğiniz bir görev mi yoksa hemen yapmanız mı gerekiyor? Bugünün programına eklediğiniz her şeyin bugün yapılması gerekmiyor. Bazı görevler bekleyebilir. Önemli olan, her şeyi dikkatle inceleyip neyin gerekli neyin gereksiz olduğuna karar vermek. Buna karar verdikten sonra görevlerinizi numaralandırın.

EN ZOR GÖREVİ EN ÖNCE YAPIN

Öncelikli işleriniz arasından ilk yapacağınız görev en zor olanı olsun. En verimli olacağınız zaman dilimi sabah kahvaltınızı ettikten sonradır. Zor görevi bitirdikten sonra daha rahat hisseder, günün geri kalanında daha basit olanları daha kolay yaparsınız.

GÖREV LİSTENİZİ KİŞİSEL LİSTENİZDEN AYIRIN

Çok sayıda görevin içinde kaybolmaktan kaçınmanın tek yolu iki liste yapmaktır: bir görev listesi ve bir kişisel liste. Burada önemli olan, iş gününüzün sonuna bir sınır çekmek ve işinizin kişisel zamanınıza taşmasını engellemek. Eve iş getirdiğinizde ya da işinize kişisel hayatınızı taşıdığınızda gereksiz çatışmalara yol açarsınız. Ayrıca bir sorumluluk alanından diğer sorumluluk alanına gidip geldiğiniz için çok az görevi tamamlamış olursunuz. İş – ev sınırlarının açık bir şekilde çizilmiş olması epey faydalıdır.

MOLA VERİN

Göğsünüzün daraldığını mı hissediyorsunuz? Başınız ağrımaya mı başladı? Bunlar, stresin belirtileri olabilir. Bu noktada stresi ortadan kaldırmanın en iyi yolu durup temiz hava almaktır. Molanın 15 dakika ya da yarım saatten fazla olmaması gerekir; mola bittikten sonra işinize geri dönün ve yapılması gerekeni yapın. Bu şekilde kendinizi tazeleyerek daha fazla motive olacaksınız; hatta belki aklınıza dahiyane fikirler gelebilir.

YARDIM İSTEYİN

Tepeleme dolu bir iş yüküyle uğraşmak ya da yapabileceğinizden daha fazla sorumluluğu omuzlamak, herkesin heyecanını kaybetmesine sebep olabilecek bir durum. Tembellik yapmak istemenize şaşılmamalı. Ağır bir iş yükünü azaltmanın en etkili yollarından biri de yardıma ihtiyaç duyduğunuzda yardım istemektir. Görevlerinden kaçan mızmız, beceriksiz, tembel biri gibi görünmek istemiyorsanız yardım isteme konusunda idareli olun. Aynı şekilde başkaları da sizden yardım istediğinde, yapabiliyorsanız yapın. Yardım istediğinizde önünüzde duran görev yığını o kadar da büyük görünmeyecektir.

Ayrıca bir arkadaşınızla anlaşıp görevinizi hangi tarihte bitirmeniz gerektiğini söyleyebilir ve sizi motive etmesini isteyebilirsiniz. Örneğin, filanca tarihte filanca işi bitireceğinize dair söz verebilir, belirli aralıklarla (örneğin haftada bir) konuşup yaptıklarınızı anlatabilirsiniz (bu kişi eşiniz ya da sevgiliniz olmasa daha iyi olur; aranızda gerilimlere yol açabilir).

ÇEVRENİZİ DÜZENLEYİN

Çevreniz verimliliğinizi olumlu ya da olumsuz anlamda etkileyebilir. Bilhassa teknoloji konusunda dikkatli olun. Sosyal medya, kafanızı karıştıran internet aramaları, telefon görüşmeleri yapmanız gereken işi uzatmanıza sebep olabilir. Bu nedenle bir işi yaparken maillerinizden, sosyal medya sayfalarınızdan uzak durun, telefonunuzu kapatın ya da en azından "rahatsız etme" moduna alıp telefonu uzak bir yere koyun ve görevi tamamlayana kadar bunlara ilişmeyin.

KENDİNİZİ ÖDÜLLENDİRİN

Yapmanız gereken şeyi yaptığınızda kendinizi ödüllendirin. Yapmanız gereken şeyi o gün için bitirene kadar aklınızı çeken ilgi çekici şeylerden kaçının ama işinizi bitirdiğiniz zaman da bunlarla kendinizi ödüllendirin.

MÜKEMMELİYETÇİLİKTEN KAÇININ

Mükemmeliyetçilik "ya hep ya hiç" zihniyetidir. Bu zihniyete göre bir şey ya mükemmeldir ya da tamamen başarısızlıktır. Mükemmeliyetçi eğilimlere sahip olan insanlar, harekete geçmek için her şeyin mükemmel olmasını beklerler. Bu "ya hep ya hiç" zihniyeti, sizi görevlerinize başlamaktan ya da o görevi tamamlamaktan alıkoyabilir. Mükemmel olmaktan ziyade daha iyi olmaya odaklanın.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer EĞİTİM Haberleri