PDR Uzmanı Eyyamoğlu: Hayatı yuvamıza sığdıralım

Koronaviüs pandemisi nedeni ile bir ayı aşkın bir süredir evlerimizde izole olduğumuz şu günlerde, bizlerle birlikte sosyal hayattan uzak ve sürekli evde tutmaya çalıştığımız çocuklar ruhsal ve fiziksel açıdan zorluklar yaşamaya başladı.

Uzman Psikolojik Danışman Ayten Eyyamoğlu, çocuklar ve ailelerin bu süreci nasıl verimli hale getirip neler yapılabileceği konusunda Kıbrıs Postası’na konuştu. “Şüphesiz ki salgının ne kadar süreceğinin ve nihayetinde ne kadar yıkıcı olacağının belirsizliği bizlerde stres, korku ve kaygıya neden olmakta, bizlerin ve çocuklarımızın ruh sağlığını olumsuz etkilemektedir” diyen Eyyamoğlu, yaşam telaşında istemeden de olsa yeterince zaman ayıramadığımız en değerlilerimiz, çocuklarımızla geçireceğimiz sosyal izole günlerini verimli aktivitelerle tamamlamanın aile ilişkilerimizi ve sevgi bağlarımızı güçlendireceğini ifade etti.

“Koronavirüs nedeniyle tüm toplumun evde kaldığı şu sıralar günlük hayat gailesiyle ihmal ettiklerimiz, ertelediklerimiz, unuttuklarımız, farkında olmadıklarımız ve vazgeçtiklerimizin öneminin, fiziksel ve ruhsal sağlığın tüm maddi değerlerin üstünde olduğu gerçeğini bizlere hatırlattı” diyen Eyyamoğlu, “hayatı yuvamıza sığdıralım. Yapabileceklerimiz planlayalım ve gerçekleştirmeye başlayalım. Evimizi mutluluk üçgenine çevirelim” önerisinde bulundu.

“SÜRECİ DOĞRU YÖNETEBİLMEK, HİSSEDİLEN TÜM NEGATİF DUYGULARIN PANZEHİRİ OLACAKTIR”

Dünyada hızla yayılan ve ülkemizde de görülen salgından dolayı toplumun zorlu bir süreçten geçtiğini belirten Uzman Eyyamoğlu, “unutmamalıyız ki içinde bulunduğumuz süreci doğru yönetebilmek, hissedilen tüm negatif duyguların panzehiri olacaktır” dedi.

Stres ve kaygının olağan ve doğal bir duygu durumu olduğunu fakat bizleri yönetmesine izin vermememiz gerektiğini söyleyen Eyyamoğlu, içinde bulunduğumuz durumda hissedilen her duyguya sahip çıkıp duygu düzenlemesine gidilmesi gerektiğini söyledi.

“Duygu düzenleme olumsuz duyguları ortadan kaldırma veya mutlaka olumlu duygular hissetmek değil, duyguyu fark etmek, anlamak, kabul etmek ve yönetebilmektir” diyen Eyyamoğlu, özellikle arzu edilen kaygı düzeyinin karşılaştığımız durumlardaki tehdit öğeleri ile baş etmede önemli bir rolü olduğunun unutulmaması gerektiğini kaydetti. 

Yoğun yaşanılan kaygı ve korkunun hata yapma riskini artırdığını göz önüne bulundurarak sağlığımız için gerekli tedbirleri almak adına endişelerimi göz ardı etmeyip uzmanların açıklamaları doğrultusunda önlemlerin alınması gerektiğini ifade eden Eyyamoğlu,” ülke olarak günlük hayat rutinimizin kısıtlandığı şu günlerde öncelikli olarak çocuklarımızın ve ailemizin sağlığını korumak adına özen göstermemiz gereken hijyen kurallarına dikkat etmek sürecin daha hızlı atlatılmasına katkı koyacaktır” şeklinde konuştu.

Bu noktada çocuklarımıza rehberlik ederek uymaları gereken kişisel hijyen alışkanlıklarını kazandırmanın büyük önem taşıdığını söyleyen Eyyamoğlu, “uzmanların açıklamaları doğrultusunda her birey üzerine düşen görevi bilinçli bir şekilde yerine getirir ve önlemlerini alırsa toplum sağlığını korumuş olacağız” dedi.

EYYAMOĞLU: “UNUTMAYIN, KAYGI VİRÜSTEN DAHA HIZLI BULAŞIR.”

Hayatı etkisi altına alanın Covid-19 değil gereksiz panik ve bilgisizliğin olacağını ifade eden Eyyamoğlu, “unutmayın, kaygı virüsten daha hızlı bulaşır” dedi.

Uzman Psikolojik Danışman Ayten Eyyamoğlu, çocuklara koronavirüs sürecinin nasıl anlatılması gerektiğini sıraladı.

• Kaygıyı çoğaltacak mesajlar yerine kontrolünü artıracak mesajlar vermek çok önemlidir. Öncelikle siz endişelerinizi kontrol edip çocuklara yansıtmayın ve onlara güvende olduklarını hissettirin. Onların bu konudaki endişelerini kontrol etmek için bilgiyi en güvenilir kişilerden yani sizlerden almaları çok önemlidir.
• Bilgi kirliliği yaratan haberlerden uzak tutun. Doğru bilgiye doğru kanallardan ulaşın. Bunun için teknoloji kullanımlarını kısıtlamanız, onların gelişimlerini destekleyen aktivitelere yönlendirmeniz gerekmektedir.
• Sordukları sorulara geçiştirme yapmadan, gerçeklere sadık kalarak gelişim düzeylerine uygun anlayabilecekleri açıklamalar yapmak, korkmalarını önleyecektir.
• Sağlıklı kalmak için tedbirler almanın öneminin sadece bu geçici süreç için değil hayatımızın her döneminde önemli olduğunu vurgulamak önem taşımaktadır.

KARANTİNA DÖNEMİNDE EVDE AİLECE NELER YAPILABİLİR?

Virüsün ne zaman biteceği ile ilgili henüz bir öngörünün olmadığını ancak bu günlerin verimli ve keyifli geçirebileceğini kaydeden Eyyamoğlu,  günlük hayat rutinlerimizin değiştiği bu günlerde, derslerin uzaktan eğitim yoluyla devam ettiğini, bugünlerde çocukların normalden çok daha uzun süre evde aileleriyle birlikte zaman geçirdiğini belirtti. Eyyamoğlu, bu süreci kontrollü, verimli ve keyifli hale getirmenin oldukça değerli olduğunu ifade ederek, karantina döneminde evde ailece yapılabilecekleri bizler için sıraladı.

• Öncelikle bir yol haritası çizilmeli ve günlük hayat düzenlemesi yapılmalıdır. Günlük veya haftalık program yapmak, neler yapılacağını planlamak hem sizi hem de çocuğunuzu motive edecek ilk adımdır.
• Yapacağınız bu programda, zamanı değerli geçireceğiniz günlük alışkanlıklar geliştirilmelidir. Bu sayede çocuğunuza zaman yönetimini en kalıcı eğitim yöntemiyle, yaşayarak öğretmiş olacaksınız.
• Ailece egzersiz yapmak eve kapandığımız günlerde hem ruh sağlığı hem de hareketsiz kalınan bu dönemde beden sağlığına olumlu katkıda bulunabilir. Bu özellikle hareketli ve dikkat sorunu olan çocuklarda daha da önemlidir. Kısa süreli ve basit egzersizlerle başlayıp, tüm aile bireylerini katarak oyun haline çevrilen aktiviteler terapi görevi yapacaktır.
• Kendi yaş düzeylerine uygun ifade özgürlüklerini güçlendirecek oyunlar, dikkat ve hafızayı artıracak motor kontrol ve becerilerini güçlendirecek planlı platform oyunları düzenlenebilir. Özellikle özel saat uygulaması ile çocuklarla ebeveynin çocuğun yönlendirdiği bir oyun (20-30 dk) oynamaları çocukların olduğu kadar anne babaların da bir nebze olsun rahatlamasına neden olacaktır. Özel saat uygulaması çocuğun kaygı ve korkularını ifade etmesini sağlayabilir, ayrıca ebeveyn- çocuk ilişkisini güçlendirebilir.
• Yine evde herkesin katıldığı teknolojik materyallerden uzak kitap okuma saati, eşli boyama aktiviteleri, Legolar, sessiz sinema, duygu ormanı, macera ormanı, kelime oyunları gibi kutu oyunları çocukların yaratıcı baş etme becerilerini destekleyecektir.
• Anne babalarıyla oyun oynamak, resim yapmak kitap okumak ya da birlikte sorumlulukları paylaşmak çocuklarımızın kaygıdan uzak kalmasına anı yaşamasına yardımcı olacaktır. Birlikte oynanan oyunlar çok fazla duyguyu içereceğinden, birlikte hareket etme becerilerini, problem çözme becerilerini, engelleri aşma, yönetme, kendini tanıma ve tanımlama, ifade etme becerileri gibi birçok yaşam becerisini geliştirmesine yardımcı olacaktır.