EĞİTİM
okuma süresi: 4 dak.

“Yas sürecindeki gibi pandemide de bazıları ‘inkar aşamasında’ takılı kaldı”

“Yas sürecindeki gibi pandemide de bazıları ‘inkar aşamasında’ takılı kaldı”

Psikiyatrist Akademisyen Yrd. Doç. Balıkçı, pandemi süreci ile birlikte insana ilişkin en büyük varoluşsal sorun olan, eskilerin “fanilik” dediği ‘devamlılık krizinin’, asıl kaygı ve travmaya neden olan şey olduğunu, yas sürecindeki aşamalar gibi pandemi sürecinde de bazılarımızın “inkar” aşamasında takılı kaldığını anlattı.

Yayın Tarihi: 10/06/20 15:19
Güncelleme Tarihi: 10/06/20 15:43
okuma süresi: 4 dak.
“Yas sürecindeki gibi pandemide de bazıları ‘inkar aşamasında’ takılı kaldı”

Psikiyatrist Akademisyen Yrd. Doç. Kuzeymen Balıkçı, pandemi süreci ile birlikte insana ilişkin en büyük varoluşsal sorun olan, eskilerin “fanilik” dediği ‘devamlılık krizinin’, asıl kaygı ve travmaya neden olan şey olduğunu, yas sürecindeki aşamalar gibi pandemi sürecinde de bazılarımızın “inkar” aşamasında takılı kaldığını anlattı.

Balıkçı, “Yas süreci gibi gerçekleşti pandemi… Aşamaları var: İnkâr, öfke, pazarlık, depresyon ve kabul gibi… Bazı insanlar bu süreçte ilk günden inkar ettiler. Yok, böyle bir şey dediler. Bazıları bu aşamada kaldı. Adeta takılı kaldılar” dedi.

“ÖLÜM, YOKLUK KABUL EDİLDİĞİNDE BU KORKU ESAS OLUYOR”

BRT ekranlarında konuşan ve Pandemi ile ilişkili varoluşsal sorunlara değinen Psikiyatrist Akademisyen Yrd. Doç. Kuzeymen Balıkçı şöyle konuştu;

“İnsanoğlu desteksiz yaşayamaz. Evrimin süreci bu… Biz zihinsel olarak geliştikçe fiziksel olarak daha da muhtaç olduk. İnsan yalnız kalırsa, çocukken ölür. Korunmasız güvensiz olursa ölürsünüz. Hepsinin temelde dayandığı varoluşun sonlanması: ölüm… Bu pandemi süreci bize bunu hatırlattı. Ölüm, yokluk kabul edildiğinde bu korku esas oluyor.”

MESELE ÖLÜM DEĞİL, YAŞAMADAN ÖLMEK”

“Bu aktarımın en belirgin özelliği karanlık korkusu… Sabah gündüz avlanmaya çıkan insan, gece av olabiliyordu. İnsanlık milyonlarca yıl belki de karanlıkta yaşadı. Çoğumuz ölümle yüzleşmek yerine inkârı seçiyoruz. Pandemi ile en büyük varoluşsal kaygımız yeniden gündemimizde… Bu bir travma ve evrensel… Sizi kurtaracak kimse yok. Mesele ölüm değil, yaşamadan ölmek. Asıl kaygıyı tetikleyen bu... İnsanı yaşamdaki temel amacı varoluşu devam ettirmek. Bu pandemi süreci istesek de istemesek de bizi bununla yüzleştirdi. Orta yaş bunalımı gibi… İnsan en çok kendi yasını tutar. Bu süreçte bunu o denli duyduk ki… Ölümleri çaresizlikleri… ve biz de aslında en çok kendimize üzüldük. Bir manada da rutinlerimizin anlamsızlığını fark ettik.

Kabullenmenin, yas sürecinin beş aşaması var: İnkar, öfke, pazarlık, depresyon ve kabul… Bazı insanlar bu süreçte ilk günden inkar ettiler. Virüs yok… Yok böyle bir şey gibi… Bazıları bu aşamada kaldı. Adeta takılı kaldılar…”

"BU SÜREÇTE İNSANLAR PEK ÇOK GEREKSİZ YÜKLERDEN KURTULDU"

"İnsan hep eksikliğini arıyor; Belki de biraz da fazlalığımızı aramalıyız. Ölümlü varlık tam olabilir mi? Bizi zorlayan fazlalıklarımız var, yüklerimiz var. Bu süreçte insanlar pek çok gereksiz yüklerden kurtuldu. Bu da bu sürecin gerçekliklerinden biri…

Mutlu olan insanlar yakın ilişkileri olan insanlar… Yapılan tüm araştırmalar insanı mutlu eden şeyin yakın ilişkiler olduğunu ortaya koyuyor, yani orda burada fink atarak mutlu olunmuyor."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer EĞİTİM Haberleri