İzcan: "Halk yok olma noktasına geldi"

KTOEÖS Genel Başkanı Tahir Gökçebel basına yaptığı açıklamada, Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası'nın yılklardır toplumsal konularda mücadele ettiğini, topplumsal çıkarları zümresel çıkarların önünde tuttuğunu belirterek, her ortamda kendi duruşunu belirleyip yoluna devam ettiğini söyledi. Yaklaşan erken genel seçimlerle ilgili Sendikal Platformla birlikte ortak görüşlerini ortaya koyduklarını ifade eden Gökçebel, "Birleşik Kıbrıs Partisi ile daha önce Bu Memleket Bizim Platformu ve Sendikal Platform içinde birlikte çalılıştık. Bir çok ortak alanda çalıştık. Kıbrıs'ın içinde bulunduğu olağan üstü durum, Kıbrıs sorununun henüz çözülmemiş olması, barışa ulaşılamaması, dayatılan paketler ve neo liberal politikalar sonucu işsizliğin artması, hakların budanması ve göçün artması ile ilgili ortak mücadele verdik. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ortak mücadele verdiğimiz örgütlerle ortak siyasal mücadele vermeye de devam edeceğiz. Seçimleri araç olarak görüyoruz. Kıbrıs toplumunu bir cendereye sokan bu süreçte bir kapı açabilmesini umut ediyoruz. Her örgüt kendi mücadele alanını seçer ve farklı yollardan da olsa aynı hedefe ulaşmak için mücadele eder. Bu noktada BKP Toplumsal Varoluş Güçlerine başarılar dileriz" dedi.

BKP Genel Başkanı İzzet İzcan ise yaptığı konuşmada, BKP Toplumsal Varoluş Güçleri olarak her gün büyüyen bir ivme kazandıklarını belirterek, güçlenmelerinin, büyümelerinin nedeninin halkı temsil etmeleri ve halkın taleplerini ortaya koymaları olduğunu söyledi. "Bu günkü rejimi ve statükoyu reddediyoruz" diyen İzcan, bugünkü düzen ve statükonun bu düzenden beslenenlere hizmet etmekte olduğunu vurguladı.

İzcan, "Bir halk yok olma noktasına gelmişse yokoluşa karşı mücadelede her türlü işbirliği ve cephe kaçınılmazdır. Biz seçimleri mücadelede bir araç olarak görüyoruz. Sokakta, meydanda verdiğmiz mücadeleyi parlamentoya da taşımak istiyoruz. Şuanda parlamentoda bulunan partilerin hepsi rejime entegre olmuşlardır. AK Parti tarafından gelecek işaretle hükümetçilik oynamayı hedeflemektedirler. Biz varoluş mücadelemizde öğretmenimize, emekçimize polis tarafından uygulanan müdahaleler karşısında sessiz kalanlara karşı varoluş mücadelesinin yükseltilmesi için kararlılıkla mücadeleye devam edeceğiz. Sendika ve sivil toplum örgütlerimizden de birlikte verdiğimiz mücadelede yeniden işkencelerle karşılaşmamak için açık destek istiyoruz. Bu desteği kendimiz için değil Kıbrıs Türk toplumunu yok oluşa sürükleyen ekonomik paketlerin reddedilmesi için istiyoruz. Bu paketin imzalarına sadık olanların dayatmalarla karşımıza gelmemesi için istiyoruz. Bu anlayışı mahkum etmek için istiyoruz" dedi.

BKP Toplumsal Varoluş Güçleri'nin Kıbrıslı Türklerin gerçek iktidarı ele geçirmesi için yola çıktığını belirten İzcan, "Şu anda iktidar ve egemenlik Ankara'nın elindedir. BKP Toplumsal Varoluş Güçleri halkın iktidarını sağlamak için yola çıkmıştır. Seçimlere iki taraf katılmaktadır. Bir taraf Türkiye'den gelecek talimatlarla hükümetçilik oynamak isteyenler, diğer taraf ise halkın iktidarını taahüt eden BKP Toplumsal Varoluş Güçleri'dir" dedi.