CTP-BG adayı Candan: "Kıbrıs Türk halkı değişim için kararlı"

Kıbrıs Postası Özel

Güzelyurt CTP-BG Milletvekili Adayı Armağan Candan 1975 yılında doğdu.

Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nü bitirdikten sonra Londra'da Middlesex Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler Master'i yaptı.

Londra'da eğitimini sürdürürken aynı zamanda bir çok yerde çalıştı. Ardından Brüksel'de Avrupa Birliği Komisyonu'nda staj yaparak, AB'nin çalışma şeklini ve mantığını öğrendi.

Annan Planı'nın gündemde olduğu yıllarda, İstanbul'daki İktisadi Kalkınma Vakfı'nda Avrupa Birliği uzmanı olarak çalıştı. Burada hem Kıbrıs'ta olan bitenlerin takibi ve Türkiye kamuoyunun bilgilendirilmesi, hem de Türkiye halkının AB hakkında sağlıklı bilgi sahibi olması hedefiyle birçok ilde bilgilendirme seminerlerinin yapıldığı projelerde görev aldı.

Bu dönemde başta Radikal gazetesi olmak üzere Türkiye kamuoyuna Kıbrıs'taki siyasi durumu anlatan makaleleri ve Avrupa Birliği'nin çevre, enerji, tarım, balıkçılık politikaları, bilgi değişimi, istihdamı geliştirme önlemleri ve üyelik müzakerelerine ilişkin kitapçıkları yayımlandı.

Armağan Candan, 2006 yılında adaya dönerek Cumhurbaşkanlığı Avrupa Birliği İşleri Sorumlusu olarak çalıştı. Son iki buçuk yıldır Gönyeli Belediyesi'nde dış ilişkiler, AB projeleri ve çevre düzenlemerine ilişkin konularda koordinatör olarak görev yapmaktadır.

Üniversite döneminde Türkiye'de okuyan Kıbrıslı öğrencilerin biraraya geldiği Üniversite Temsilciler Konseyi'nde yönetim kurulu üyeliği ve bir dönem de ÜTK Genel Başkanlığı yapan Candan, 2011 yılının başından bu yana Kanal SİM'de Avrupalı programını hazırlayıp sundu.

"SİYASET CİDDİ BİR İŞTİR"

18 yaşından beridir CTP üyesi olan Candan, şu anda CTP Parti Meclisi ve Dış İlişkiler Komitesi üyesi olarak görev yapıyor.
Siyasetin ciddi bir iş olduğunu vurgulayan Candan, ülkemizde insanların siyasete olan inancının erozyona uğramış olduğunu anlattı.

"Sol siyasetin en öncelikli hedefi insanların mutlu olması, refah düzeyinin yükseltilmesi ve gelir dağılımının adaletli olmasıdır" diyen Candan, Kuzey Kıbrıs'ın bütün bölgelerinde son 4 yılda büyük bir gerileme yaşandığını, insanların refah seviyesinin düştüğünü ve adalete olan inançlarının eridiğini ifade etti.

İnsanları farklı arayışlar içinde olduğunu kaydeden Candan, "İşte bu noktada CTP-BG aday gösterdiği bir yandan genç diğer yandan tecrübeli ve ayrıca toplumun farklı kesimlerini temsil etme kapasitesine sahip adayları ile insanımız için çok ciddi bir iktidar adayı konumuna geldi. Zaten şu anda CTP'nin önderliğinde kurulmuş olan yeni hükümet de halkın uzun dönemdir hasretini çektiği birçok uygulamayı gerçekleştirmeye ve daha önceki hükümetin aldığı hatalı kararları düzeltmeye başladı.

Etkin, şeffaf, adil ve vatandaşına dürüstçe davranan ve gerçekleri paylaşan bu anlayış önümüzdeki dönemde de devam edecek" dedi.

"KIBRIS TÜRKÜ TOPLUMSAL VARLIĞINI GÜVENCE ALTINA ALACAK DEĞİŞİM İÇİN KARARLI"

Kıbrıs Türk halkının değişim için kararlı olduğunu belirten Candan, halkın iradesinin sandığa yansımasının ve meclisi etkin şekilde çalıştıracak, güven veren bir kadronun oluşmasının önemine değindi.

Armağan Candan, "CTP-BG'nin 'Yenilenmenin AKIL Defteri' isimli 2013 Seçim Bildirgesi'nde de açıkladığı gibi, milletvekili transferlerinin engellenmesi, müşavirlik sistemi ve usulsüz vatandaşlık dağıtılmasına son verilmesi, polis nakil tüzüğünün eksiklikler ışığında yeniden düzenlenmesi ve ülkemizin kamusal, sosyal ve ekonomik olarak sürdürülebilir bir noktaya taşınması için köklü reformlar gerçekleştirilmesi yapacaklarımızdan sadece bazıları. Biz bu iddiayı ortaya koyuyoruz. Kıbrıs Türk halkı bu sefer toplumsal varlığını da güvence altına alacak gerçek bir değişim ve dönüşüm için kararlı görünüyor." şeklinde konuştu.

"BİZ DE GÜVEN TOPLUMU OLABİLİRİZ"

Armağan Candan şunları kaydetti:

"Siyasetin yapılış şeklini değiştirmek, siyaset kurumunu yeniden saygın bir noktaya taşımak gerekiyor. Bunu da çalışan, üreten bir meclis ve şeffaf, hesap veren ve hesap soran, etkin denetim yapan bir yönetim ile gerçekleştirebilirsiniz.

Özellikle Kuzey Avrupa-İskandinav ülkelerinde çok bulundum. Orada hem özel sektör destekleniyor hem de sosyal refah devleti hüküm sürüyor. Vatandaşlar vergilerini ödüyor ve karşılığında başta altyapı, eğitim ve sağlık olmak üzere eksiksiz bir şekilde hizmet alıyor. Onlar gibi biz de güven toplumu olabiliriz. Bunu da adalet duygusunu insanımıza yeniden yaşatarak yapabiliriz.

Kıbrıslı Türklerin ülkelerinde başları dik ve onurlarıyla yürümeleri, yapacağım her icraatta ve vereceğim her kararda benim için en başta gelen kriter olacaktır.

Bir de biliyorsunuz uzun yıllardır dış ilişkiler ve Avrupa Birliği ile temaslar konusunda bir tecrübe biriktirdim. Gerek AB'nin başkenti Brüksel gerekse diğer başkentlerde etkin ve karar verici konumda olan yetkililer ile tanışıklığım gelişti.

Kıbrıslı Türkler olarak en fazla ihtiyacımız olan konulardan biri de dünyaya açılmak, dünya ile bütünleşmek, dünyadaki iyi uygulamaları ve örnekleri ülkemize taşımak. Bunun için de bu tür temasların çok önemi var. Kıbrıs'ta yakın zamanda karşılıklı olarak kabul edilebilir kalıcı bir çözüme ulaşılmasına katkı koyabilmek ve yeni oluşacak meclisimizin AB uyum yasalarını en hızlı şekilde geçirmesi ise en baştaki amaçlarımdan diğerleri.

Diğer yandan Kuzey Kıbrıs'ın bütün bölgelerinin son 4 yılda büyük bir gerileme yaşandı. Ne var ki insanımızın alım gücü ve yaşam standardının düşmesi en fazla Güzelyurt ve Lefke bölgesinde hissediliyor. Bölgenin nüfusu azalmaya devam ediyor. Güzelyurt ve Lefke için acil kalkınma eylem planı hazırlanarak yeni projelerin hayata geçirilmesi ve özellikle de Aplıç kapısının açılarak Lefke'nin eski hareketli günlerine geri dönmesine katkı koyulması da başlıca hedeflerimiz arasında yer alıyor."