İÇ HABERLER
okuma süresi: 10 dak.

Aslanbaba: "Tüm amacım siyasetteki yozlaşmayı ifşa etmekti"

Aslanbaba: "Tüm amacım siyasetteki yozlaşmayı ifşa etmekti"

İskele Bağımsız Milletvekili Adayı Ejder Aslanbaba, 'rüşvet' iddialarıyla ilgili bir basın açıklaması yaparak, verilen parayı alma sebebinin, Kıbrıs Türk siyasetindeki kirlenmeyi ifşa etmek olduğunu söyledi. Aslanbaba'nın açıklamasının tam metni şöyle:

Yayın Tarihi: 04/07/13 15:00
okuma süresi: 10 dak.
Aslanbaba: "Tüm amacım siyasetteki yozlaşmayı ifşa etmekti"
A- A A+

Değerli basın mensupları, saygıdeğer halkımız,

Ulusal Birlik Partisi'nden istifa edişimin ardından yaşanan süreçle ilgili ilk defa basın ve kamuoyuna açıklama yapıyorum. Şimdiye dek ortaya konan yorum ve bilgi kirliliğinin bir mağduru olarak, bu açıklama için doğru zamanın gelmesini bekledim.

Değerli basın mensupları,

Bildiğiniz üzere Ulusal Birlik Partisi'nden yedi arkadaşımla birlikte istifamızın ardından Demokrat Parti'ye Ulusal Güçler adı altında katılım sağladık. Amacımız, istifa eden sekiz milletvekili olarak gerek ülke siyasetine gerekse ülke demokrasisine katkı sağlamaktı. Ancak sürecin ilerlemesiyle birlikte üzülerek gördüm ki söz konusu birliktelik bana anlatılan, inandırıldığım bir hareket olmaktan çıkmış, bireysel hesapların ön plana çıktığı bir duruma bürünmüştü. Bu anlamda aldatıldım, kandırıldım. Çok daha öngörülü davranmak zorundaydım ancak bunu başaramadım.

Birçok yurttaşımız gibi benim de ekonomik sıkıntılarımın olduğu bir gerçektir. Aylardır kapalı olan işletmeme halen elektrik faturası gönderilmesi gibi haksız bir şekilde ekonomik açıdan mağdur edildiğim konular da vardır. Bunları gizleyecek değilim, hiçbir zaman da gizlemedim. Ve her yurttaş gibi ben de ekonomik sorunlarıma çözüm bulmak, geçimimi sağlamak, ekmeğimi kazanmak için mücadele vermekteyim. Milletvekili olmam bu gerçeği değiştirmez.

Benim milletvekili olmakla kazandığım bir servetim bulunmamaktadır. Ben, her zaman halk için halka hizmet parolasıyla hareket ettim. Kimsenin hakkının, emeğinin üzerine konmadım. Bu nedenle de siyasete girdikten sonra zenginleşen kesimden hiçbir zaman olmadım. Böylesi bir zenginleşme, birilerinin adamı olmak sonucunu doğurur, ben şimdiye dek kimsenin adamı olmadım.

Ulusal Birlik Partisi'nden istifamızın ardından toplantı ortamlarında gerek siyasi, gerekse ekonomik sorunlarımı gündeme getirdim. Yukarıda belirttiğim üzere, UBP'den istifa ettikten sonra kendimi büyük bir kandırmacanın içinde buldum. Verilen sözler bir bir unutuldu. Bireysel hesaplar ve küçük bencilce çıkarlar için harcanmak istendim. En az diğer arkadaşlar kadar fedakarlık yapan Ejder Aslanbaba'nın ismi çizilmek, sıfırlanmak istendi. Beraber yola çıktığım arkadaşlarımın prensipsiz tavırları, etik olmayan düşünme biçimlerinin vardığı sonuç, benim tek kelimeyle harcanmam oldu. Buna şiddetli bir tepki gösterdim.

Bir insanın birlikte yola çıktığı arkadaşları tarafından ihanete uğraması kolay bir şey değildir. Güven, saygı ve sevginin yerini prensipsizlik ve yalan dolan aldıysa, Ejder Aslanbaba'nın buna tepkisi sert olur. Gösterdiğim sert tepki ve bu rezaleti kamuoyuna ifşa etme riskini gören eski arkadaşlarım ise evet, açıkça söylüyorum ki bana rüşvet verme çabasına düştüler. İstifa etmemem, sesimi çıkarmamam, kendi küçük hesaplarını ve bencil siyasi anlayışlarını hayata geçirmeleri karşılığında sus payı olarak kendi akıllarınca rüşvet vermeye tenezzül ettiler.

Bunu açık ve seçik ilan ediyorum. Ahmet Kaşif ve Serdar Denktaş bunun baş aktörleridirler. Çeşitli mecralarda kamuoyu önünde bu parayı verdiklerini kendi ağızlarından belirtip kabul etmişlerdir. Bir kez daha altını çizmek istiyorum ki, ülke siyasetinde dönen kirli oyunları, ihanetleri ve küçük hesapları ifşa etmemem, sesimi kısmam, konuşmamam, bu yoz ilişkileri afişe etmemem için bana rüşvet verme yolunu seçmişlerdir.

Şimdiye kadar konuyla ilgili çok şey yazıldı, çizildi. Peki bu durumda ben rüşvet almış mı oluyorum? Söz konusu ses kayıtlarının sahibi benim. Toplantıları, paranın verildiği görüşmeleri kayıt altına alan benim. Meclis kameraları önünde parayı alan da benim. Daha sonra meclis kürsüsüne çıkıp bu skandalı ortaya çıkartan yine benim. Şahsi düşüncem, bana verilen para rüşvet olarak tanımlanmalıdır. Benim verilmek istenen parayı almamın tek amacı, böylesi bir rezaleti kayıt altına alarak kamuoyuyla ve yetkili otoritelerle paylaşmak ve bu tür kirli ilişkilere karşı dikkat seviyesini yukarıya çekmekti.

Benim rüşvet alma niyetim ve/veya teşebbüsüm olsa, kendi kendimi neden ifşa edeyim?

Bunu yapsam kendimi bu şekilde deşifre eder miydim?

Mantık sahibi her insanın buna vereceği yanıt, 'hayır' olacaktır. Ben, söz konusu toplantıları kayıt altına alırken de, verilen parayı kabul ederken de, bu kayıtları halkın gündemine getirirken de tek bir amaç güttüm: Kıbrıs Türk siyasetindeki kirlenmeyi ifşa etmek.

Söz konusu kayıtlarda dikkat çekmesi gereken nokta, birlikte yola çıkılan arkadaşların siyaseten yarı yolda nasıl bırakıldığıdır. Dikkat edilmesi gereken husus, kafa kol ilişkileri ile nasıl siyaset yapıldığıdır. Öne çıkması gereken konu, gündelik hesaplarla, küçük çıkarlarla nasıl hareket edildiğidir. Bu tür etik olmayan siyaset yapma çalışmalarına karşı tepki gösterenlerin nasıl rüşvetle susturulduğudur. En önemli mesele, Kıbrıs Türk siyasetindeki yozlaşma ve kirlenmedir.

Benim meclis kürsüsünden ortaya koyduklarım da, basınımızda yayınlanan ses kayıtları ve bu kayıtların çözümleri de bu temel gerçekliğe işaret etmektedir. Bu hususta polise verdiğim ifadede de bu parayı ne maksatlı aldığımı ve ne maksatla bana verildiğini ifade ettim ve bugün de bunun arkasındayım. Güven, sağduyu, saygı, birlik ve beraberlik kavramlarının yerini artık adam kayırma, yalan, küçük hesaplar ve bencillik almıştır, rüşvet almıştır. Ben, Kıbrıs Türk siyasetindeki bu kirlenmeyi afişe etmek için çalıştım.

Yukarıda açıkladığım gerekçeler ışığında bir kez daha hatırlatma ihtiyacı hissediyorum ki; bana yukarıda adını verdiğim kişiler tarafından istifa etmemem, DP-UG'de dönen olayları açıklamamam, sesimi kısmam için para verilmiştir. Benim söz konusu parayı kabul etmemin nedeni de, ses kayıtlarıyla, belgeleriyle bunu ortaya çıkartıp afişe etmek istememdir.

Gerçekten rüşvet alan kişi, rüşvet verilme anını belgelemez, bunu meclis kürsüsünden tüm basın ve kamuoyuna açıklamaz, ses kayıtlarının kamuoyunun gündemine düşmesine izin vermez ve dahası verilen parayı Meclis Başkanlığı'na iade etmez.

Ben, Serdar Denktaş ve Ahmet Kaşif gibi siyasetçilerin rüşvetçi olduğunu kanıtlamak için verilen parayı aldım ve durumu ifşa ettikten sonra da parayı Meclis Başkanlığı'na eksiksiz vererek, bir skandalı ve gayrı ahlakiliği ortaya çıkardım. Bu parayı ahlaksız bir zihniyetle verenlerin arkamdan yaptıkları konuşmaları eleştirmek ve yermek maksatlı bu paranın bir kısmıyla içki, puro ve buz aldığımı açıklayarak mesaj vermek istedim fakat bu bile bu kişiler atarafından doğru anlaşılmamıştır.

Siyasetimizin kirletildiği gerçekliği ortadayken, bunu hiç ilgim olmayan başka yerlere çekip gözden gizlemeye çalışmak, siyasetimizi daha temiz yapmayacaktır.

Üzülerek belirtmeliyim ki, yakın geçmişte meclis kürsüsünden para ile oy satın aldığını açıkca beyan eden Sayın Serdar Denktaş'ın, gün gelip seçmenin yanında milletvekilini de satın alma gafletinde bulunacağını kimse hayal bile edemezdi. Fakat gelin görün ki, yaşananlar ortadadır ve delille sabittir.

Değerli basın mensupları,

Son yaşanan süreç özel olarak beni, ancak benden de önemlisi Kıbrıs Türk siyasetini yıpratmış durumdadır. Bu ülkede siyaset yapan bazı kesimlerin ne denli çıkarcı, bencil, rüşvetçi ve yalana dayalı çalıştığını gündeme getirmeye çalışırken, kendimi bir anda rüşvet skandalının içinde rüşvet alan kişi olarak bulmuş olmaktan dolayı fevkalade müteessirim.

Tüm amacım siyasetteki yozlaşmayı ve kirlenmeyi gencinden yaşlısına bütün vatandaşlarımıza ifşa etmekti. Bunu büyük oranda başardığımı düşünüyorum. Ejder Aslanbaba'nın kimsenin rüşvetine ihtiyacı yoktur, bundan sonra da olmayacaktır.

Rüşvet almak ya da vermek gibi gayrı ahlaki yöntemlere ben her zaman karşı durdum, bundan sonra da karşı durmaya devam edeceğim. Kimsenin adamı olmadığım için siyasetimizdeki kirlenmeyi bu denli cesurca, belgeleriyle-kayıtlarıyla ortaya koymak cesaretini göstermiş olmaktan dolayı da büyük gurur duyduğumu belirtmeden geçemeyeceğim. Ejder Aslanbaba şimdiye kadar kimsenin adamı olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır. Bu böyle bilinmelidir. Savcılık tarafından açılan davada şahsımın çıkış yasağı kaldırılmasıyla aklanmış oldum, Serdar Denktaş ve Ahmet Kaşif'in rüşvet verdiğiyle ilgili inceleme devam etmektedir.

Hepinize saygılarımı sunuyorum.

Ejder Aslanbaba

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.