Çavuşoğlu: "Çay-kahve paraları ile uğraşılacağına şirketin avukatı mı değil mi açıkla"

Çavuşoğlu, gazetede çıkan haberde 50 Bin TL yeme-içme borcu başlığının kullanılmasını ise, topluma sanki bir yolsuzluk varmış algısı yaratmak için ortaya atılan maksatlı bir yayın olarak değerlendirdi.

Her bakanlığın izaz ikram kaleminin bulunduğunu, İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanlığı'nın ise en yoğun Bakanlıklardan birisi olduğunu söyleyen Nazım Çavuşoğlu, " Bakanlık dönemimde fuzuli harcama asla olmamıştır. Karakterimi ve devletçi yaklaşımımı bilenler zaten seçime yönelik siyaset ve şov kokan bu açıklamaları gülüp geçerler. Göreve geldiği ilk günden bugüne yaptığı açıklamalarla kamuoyunu yanıltan ve CTP polit büronun maşası konumuna düşen Sn. Gülsüm Yücel, bıraksın çay-kahve paralarını da günlerdir basından takip ediyoruz, İsrail şirketi Taha'nın avukatı mı değil mi onu açıklasın? CTP dönemindeki izaz ikram harcamaları ile bizim dönemimizi karşılaştırsınlar ki toplum gerçek anlamda şeffaflık görsün. Yoksa UBP'yi yıpratmak maksatlı ve tamamen seçim odaklı bu tarz manipülatif açıklamalar, sorgulanmaya mahkumdur" dedi.

Basında günlerdir Bafra su arıtma tesisi ile ilgili haberlerin çıktığını ve oradaki sorunun bir anda çözümlenmesinde şimdiki Bakan'ın söz konusu İsrailli şirketin avukatı olmasından kaynaklandığını söyleyen Çavuşoğlu, " Şeffaf hükümet niye bu konuda susuyor? Bafra'da tam 3 aydır bizlere su sorunu yaşatan TAHAL şirketinin teminat süresi dolmuştu. Hükümetimiz de şirkete 300 Bin Dolar ödeme yapılması için formül üretti. Teminatın yenilenmesi halinde bu sorun çözülecekti. Fakat şirketi temsil eden avukatı Gülsüm Hanım bunu kabul etmedi. Bizim hükümetten gitmemiz ile bu sorun ne hikmet ise 2 günde çözüldü. Tahal şirketinin üretim eksikliğinden dolayı tahaahütleri, sorumlulukları ve ödemesi gereken cezalar vardı. Bu cezalar ödendi mi? 3 ay bölgeye su verilmediği için şirketin yaklaşık 1 Milyon TL ceza ödemesi gerekiyordu. Bu cezalar, şirketin avukatı Bakan olunca bağışlandı mı? Bu konuda Başsavcılık ve Sayıştaylığı göreve çağırıyorum" dedi.

"VATANDAŞLIKLAR HİÇ BİR DÖNEM OLMADIĞI KADAR ADALETLİ VERİLDİ"

Nazım Çavuşoğlu, geçici hükümetin Bakan'ı olan Gülsüm Yücel'in vatandaşlık konusunda yaptığı açıklamaların ise kendi dönemlerinde yaptıkları vatandaşlıkların, ne kadar doğru olduğunun da ispat etmekte olduğunu söyledi.

Çavuşoğlu, "Sn. Yücel açıklamasında, vatandaşlık yapılırken yıla değil mühüre bakıldı, diyerek adaletli duruşumuzu ispat etmektedir. Bakanlık dönemimde 20 hatta 23 çalışma izni mühürüne sahip insanların yıllardır vatandaşlık alamadıklarını gördüm ve ilk olarak bu şahısları saptadık. Tarihte ilk kez bu insanlara biz ulaştık ve gelin sizi vatandaş yapalım dedik. Bu durumda bulunan çoğu insan önceleri bunu telefon şakası dahi sandı. Sonraları ise 15 Mühür ve son olarak ise 9-10 mühüre sahip olan insanları, eğer vatandaşlık şartlarına uyuyorlar ise ayrım göz etmeksizin, istisnasız vatandaş yaptık" dedi.

Geçici hükümetin İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanı Gülsüm Yücel'in 10-12 yılı olan dürüst yurttaşlar varken başkaları vatandaş yapıldı söylemini ise trajik komik olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, şu ana kadar vatandaş olan her kişiyi zan altında bırakarak, dürüstlüğü hangi kritere bağladıklarını sordu?

Çavuşoğlu, " KKTC devleti yasalarla yönetilir. Yasa dışı bir uygulama var ise çıkarsınız belgeleri ile açıklarsınız. Bunun dışında, yapılan vatandaşların bazıları dürüst bazıları dürüst değil söylemleri herkesi zan altında bırakır. Bu yaklaşım eşitlik ilkesini savunan Avukat bir Bakan'a ise hiç yakışmamıştır. Geçici hükümetin Sn. Bakanı açıklamasında, UBP döneminde yapılan vatandaşlılarda kanunsuzluk yoktur diyerek, bizleri doğrularken, kamuoyunu yanıltmak için süslü sözcüklerle etik dışılığı vurgulamaktadır. Eğer vatandaşlıklar konusunda bir yasa dışılık varsa Sn. Bakan çıkar belgeleri ile açıklar. Farklı söylemler ile kamuoyunun aklını karıştırmaya kimsenin hakkı yoktur" dedi.

Nazım Çavuşoğlu, araştırmadan, duyumlarla, şov maksatlı hareket eden şimdi ki İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanı Gülsüm Yücel'in, Oğuzhan Hasipoğlu'na Karpaz'da 25 dönüm denize sıfır arazi verildiği yalanın da ortaya çıktığını söyledi.

Çavuşoğlu, " otel odasına vatandaşlık verildi dediler, vatandaş olan kişi 50 Milyon dolarlık yatırım ile otelin sahibi çıktı, 250 Taksi izni dağıttı dediler bizim dönemimizde 1 tek Taksi izni verilmediği ortaya çıktı, yani artık kimse siyasi emelleri için kamuoyunu yanıltmaya kalkmasın her defasında baltayı taşa vurmaktadırlar" dedi.

Nazım ÇAVUŞOĞLU

UBP İSKELE MİLLETVEKİLİ