İÇ HABERLER
okuma süresi: 9 dak.

Türkiye'nin müdahalesi yine gündemde!

Türkiye'nin müdahalesi yine gündemde!

28 Temmuz'da yeni kabine ile 50 milletvekilini belirleyecek seçim için ülkenin dört bir yanında propaganda çalışmaları devam ederken, her seçim döneminde olduğu gibi bu seçim döneminde de Türkiye'nin müdahalesi gündeme geldi.

Yayın Tarihi: 10/07/13 13:30
okuma süresi: 9 dak.
Türkiye'nin müdahalesi yine gündemde!
A- A A+

Kıbrıs Postası – Meryem Ekinci

Kıbrıs Postası'na seçimlere müdahale konusunu değerlendirerek çarpıcı açıklamalarda bulunan CTP-BG, DP-UG, TDP ve BKP-Toplumsal Varoluş Güçleri'nden yetkililer, Türkiye'nin müdahalesi konusunda topu birbirlerine atarken, Türkiye'nin üstü kapalı müdahalesinin söz konusu olduğu yönünde birleştiler.

Müdahaleler konusunda önemli iddialar da ortaya atıldı. TDP Genel Sekreteri Cemal Özyiğit, AK Parti'den bir propaganda ekibinin UBP'nin propaganda sürecini yürütmek amacıyla KKTC'ye gönderildiği duyumunu aktarırken, BKP-Toplumsal Varoluş Güçleri Genel Başkanı İzzet İzcan ise, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önümüzdeki günlderde KKTC'ye geleceği yönünde bir bilgi aldıklarını kaydetti.

Dört siyasi partiden yetkililerin Türkiye'deki AK Parti Hükümeti'nin destek verdiğine işaret ettikleri UBP ise, iddiaları kesin bir dille reddetti.

NUMAN: "ANNAN PLANI DÖNEMİNDE CTP'YE DESTEK VERİLDİ"

UBP Genel Sekreteri Necdet Numan, Türkiye'nin seçimlere müdahil olmadığını ifade ederek, UBP'ye yöneltilen eleştirilerin, Türkiye kökenli yurttaşların UBP'yi tercih etmelerinin yanı sıra, Kıbrıs sorunu konusunda paralel bir çizgi izlediklerini belirttiği AK Parti Hükümeti'nin eski UBP Hükümeti'nin projelerini desteklemesinden kaynaklandığını söyledi.

"Tabii ki UBP çok konuşulur ama Türkiye bizim seçimlerimize müdahil değildir. Bunu Serdar Denktaş söyüyor. Ancak aslı astarı yoktur. UBP Genel Sekreteri'yim, kesinlikle bir heyetin geldiğini görmedim. Bu hep böyle bir duyumdur. Seçim zamanları baskı unsuru olsun diye kullanır" diye konuşan Necdet Numan, Türkiye'deki AK Parti Hükümeti'nin geçmişte müdahalesinin ise bilindiğini kaydetti.

Numan bu konuda, "Annan Planı döneminde CTP'ye destek verildi. Bunu biliyoruz ama UBP'ye böyle bir destek olmadı" dedi.

Numan, AK Parti Hükümeti'nin bugün CTP-BG'ye bir desteği olup olmadığı konusunda ise, "CTP'ye öyle bir desteği yok" ifadesini kullandı.

SOYER: "AKP VE MUHALEFET PARTİLERİ DE VAR. ONLARIN BİR KISMI UBP'Yİ DESTEKLİYOR"

CTP-BG Mağusa Milletvekili Ferdi Sabit Soyer ise, Türkiye'nin geçmişte olduğu gibi direk müdahalesinin söz konusu olmadığını ancak indirek bir müdahalenin bulunduğunu söyledi.

Türkiye'nin dolaylı müdahalesinin Türkiye'deki siyasi partilerin buradaki yandaşları aracılığıyla bazı siyasi partilere destek belirtilmesi yoluyla yapıldığını belirten Soyer, "Türkiye'den hükümet ve devlet katından eski dönemde olduğu gibi doğrudan bir müdahale olduğunu iddia edemem. Bazı siyasi partiler bir kısım yandaşlarıyla buradaki siyasal süreçlerde dolaylı olarak yer almaya çalışıyor ama geçmiş dönemlerin biçimi gibi söz etmek mümkün değil. Kendi yandaşları vasıtasıyla burdaki belli siyasi partilere destek vermeye çalışıyor. AK Parti ve muhalefet partileri de var. Onların bir kısmı UBP'yi destekliyor. UBP vasıtasıyla bir takım sonuçlar elde etmeye çalışıyorlar" şeklinde konuştu.

İlişkiler yoluyla müdahale konusunda UBP ve DP-UG'yi hedef gösteren Soyer, CTP-BG'nin ne buradan Türkiye'ye ne de Türkiye'den buraya herhangi bir siyasi yönlendirme yapılmasının tarafı olmayacaklarını kaydetti.

KAŞİF: "BU DAVETİYEYİ ÇIKARANLARA VE OLACAKMIŞ GİBİ YAYANLARA MESAJIMIZ OLSUN"

DP-UG Mağusa Milletvekili Ahmet Kaşif ise, Türkiye'nin seçimlere müdahalesi yönünde açıklama yapanların, müdahaleye davetiye çıkarttıkları görüşünü ifade etti.

Kaşif, "KKTC insanı demokrasiyi hazmetmiş, demorkasinin gereğini yapma erdemine erişmiş insanlardır, inandığını, bildiğini yapan bir halktır. Bunlar söylentiden öteyen gidemez. Bunu yaymaya çalışanlara da KKTC halkını tanımalarını öneririm. Bir kere esas bunu söyeyenler, bu davetiyeyi çıkarıp yaymaya çalışanlardır. Aslolan bunlar çirkin olaylardır. İki devlet arasına nifak tohumları atmaya çalışılmasına şiddetle karşıyız. Böyle birşey olamaz çünkü KKTC halkı aydın, okumuş bir halktır. Bu davetiyeyi çıkaranlara ve olacakmış gibi yayanlara mesajımız olsun; halkımızın değerini, bilgisini, görgüsünü aşağılara doğru götürmeye çalışmaktadırlar. Davete icabet edilir mi edilmez mi onu bilemem. Ben sizi evime davet etmezsem siz gelebilir misiniz?" şeklinde konuştu.

ÖZYİĞİT: "UBP İÇİN OYNUYOR... BELLİ Kİ CTP İLE DE BİR TAKIM TEMAS KURULMASI GÜNDEMDE"

TDP Genel Sekreteri Cemal Özyiğit ise, Türkiye'nin tüm seçim süreçlerinde olduğu gibi bugün de müdahele ettiği görüşünü ifade ederek, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

AK Parti'den bir heyetin UBP'nin propaganda çalışmalarını yürütmek için adaya gönderildiği yönünde bir duyum aldıklarını belirten Özyiğit, "AKP destekli yeşil sermaye burada kendi kontrolünde bir yapı istiyor, kendi bakış açısına uygun bir hükümet istiyor. AK Parti kendi poltiikalarını, ekonomik paketini bu ülkede uygulayacak partilere oynuyor ve kendi politikalarına karşı net duruş sergileyenleri hükümette görmek istemiyor" dedi.

Geçici hükümetin haziran ayı maaşlarının gecikmeli olarak ödenmesinde yaşadığı sorunu da Türkiye'deki AK Parti Hükümeti'nin UBP'nin düşürülmesine karşı bir manevrası olarak nitelendiren Özyiğit, "Bu ülkede ay başı 1 günlük de olsa maaş krizi yaşandı. Bu maaş krizinin altında yatan neden UBP hükümetinin düşürülmesidir. Bu ülkede Türkiye'nin her yönüyle, her şeyiyle müdahalesi söz konusur. Nufüs yapısı, usulsüz vatandaşlıklar bu müdahalenin bir parçasıdır" dedi.

Özyiğit AK Parti Hükümeti'nin seçimi UBP'nin kazanması için müdahalede bulunduğu iddiasında da bulunarak, "UBP için oynuyor bunu yapıyor ama UBP'nin tek başına iktidara gelememesi ki gelmesi mümkün değil, belli ki CTP ile de bir takım temas kurulması gündemde" ifadelerini kullandı.

Bu konuda Eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın bir süre önce "UBP ile hükümet zor ama imkansız değil" şeklinde bir açıklaması olduğunu vurgulayan Özyiğit, AK Parti'nin CTP nezdindeki girişimlerinin Talat üzerinden yapıldığı izlenimi verdiğini de savundu.

İZCAN: "AÇIKCA SÖYLÜYORUM AK Parti SAYIN İRSEN KÜÇÜK VE PARTİSİNİ DESTEKLEMEKTEDİR"

BKP-Toplumsal Varoluş Güçleri Genel Başkanı İzzet İzcan da, Türkiye'nin her seçim dönemi ve her önemli olayda odluğu gibi yine müdahalesinin söz konusu oldğuunu söyleyerek, bu konuda UBP'ye işaret etti.

İzcan, "Zaten müdahale ettikleri için bu seçim gerçekleşiyor. Bunun gerisindeki liderlik yarışı Sayın Derviş Eroğlu ile AK Parti ve Sayın Erdoğan arasındaki kavga UBP'yi bölmüş ve erken seçimin yolunu açmıştır. O nedenle müdahalelerin seçim yaklaştık sonra artarak sürmesini bekliyorum. Biz parti olarak müdahalenin here türlüsüne karşıyız. Hiçbir şekilde Kıbrıs Türk toplumunun iradesine müdahale edilmesini kabul etmiyoruz . Bu hep oldu 1990'da da öncesince de sonrasında da oldu. Bu statükodan kurtulmadığımız, bu staütko sürdüğ sürece Ankara tarafından müdahaleler olacaktır. Açıkca söylüyorum AK Parti Sayın İrsen Küçük ve partisini desteklemektedir. Nedeni de Sayın Küçük'ün hükümet olduğu dönemde Kıbrıs Türk toplumunun değil AK Parti'nin çıkarlarını savunması, ekonomik paketi eksiksiz ugulamaya çalışmasıdır ve ister Kıbrıs konusu, ister diğer konularda da AK Parti'nin politikalarına teslim olmasıdır" şeklinde konuştu.

İzcan, Cumhuriyet Meclisi'nde temsil edilen 4 siyasi partiyi de sessiz kalmakla suçlayarak, "Yarın göreceksiniz birlikte hükümet kuracaklar. Geçmişte yaptıkları gibi kendi aralarında aritmetiğe bağlı şekilde hükümet kuracaklar" dedi.

Böylesi bir ortamda adil olmayan bir seçim süreci yaşandığını kaydeden İzcan, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önümüzdeki günlerde 3 günlük bir ziyaret için adaya geleceği duyumu aldıklarını da sözlerine ekledi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.