BKP - TVG, İnşaat Taşeronları Birliği'ni ziyaret etti

Kıbrıs Türk İnşaat Taşeronları Birliği Başkanı Osman Amca yaptığı konuşmada, BKP Toplumsal varoluş Güçlerini aralarında görmekten onur duydukalrını belirterek, " Ülke hepimizin ve ülkemiz göz göre göre elimizden kaymaktadır. Ülkemize sahip çıkmak için önlem almaya geç bile kaldık ama yine de bir yerden başlamak gerekir. Ülkemizde artık talimat alan değil, ülkeyi yönetebilecek cesarette ve karalılıkta olan siyasetçilere ihtiyaç vardır. Biz örgüt olarak tüm siyasetçileri ve partileri bu noktada değerlendirip kararımızı vereceğiz. Bizim birlik olarak istediğimiz ülkeyi sırtlayabilecek cesaretli ve genç politikacılardır. BKP Toplumsal Varoluş Güçleri bu ülkeyi sırtlayabilecek genç, dinamik ve cesur politikacılara sahiptir. Biz birlik ve üyelerimiz olarak bu belirttiğimiz özellikleri taşıyan siyasetçileri titizlikle bulup destekleyeceğiz. Bundan emin olabilirsiniz" dedi.

BKP Genel Başkanı İzzet İzcan ise yaptığı açıklamada, Kıbrıs Türk İnşaat taşeronlarını ziyaretlerindeki maksatın sadece seçimler değil, sektörün içinde bulunduğu sorunları ve geçen hafta basına açıkladıkları Hala Sultan Cami inşaatının gizli prokolünü birliğe vermek ve bu konuda ses vermelerini talep etmek olduğunu söyledi.

İzcan, " Bu belge ülkemizde hükümetler eliyle uygulanan yasa dışılığın bir kanıtıdır. Bu prokolle İrsen Küçük başkanlığındaki UBP hükümeti Türkiye Diyanet Vakfına bağlı KOMAŞ adlı şirketin bu inşaatı yasadışı yollarla yapmasına yardımcı olma taahütü vermiştir. Bizim mütahitlerimiz, taşeronlarımız, işçimiz, emekçimiz yok sayılmış, bu şirket vergi ve KDV'den muhaf tutulmuş üstelik bir de bu şirkete teşvik verilerek inşaatı yapması sağlanmıştır. İnşaat için gerek tüm malzeme, alet, makina, işçi, usta herşey Türkiye'den vergi ödemeden getirilecektir. Bu yasadışılığın önünü açmak da İrsen Küçük hükümetine verilmiştir" dedi.

BKP Toplumsal Varoluş Güçleri'nin bu seçimlere taraf olmasının nedenin insanımızın varlığı için verilen kavganın yükseltilmesi, toplumsal varoluş mücadelesinin halkla birlikte kazanılması olduğunu ifade ederek, " Biz sendikacı, emekçi, öğretmen, toplumun her kesiminden farklı örgüt ve bireyler olarak sokakta verdiğimiz varoluş kavgasını parlamentoya da taşımak için yola çıktık. Bizim karşımızda duranlar da bu protokol gibi yasadışılıklara onay verenler, rejimle bütünleşip Kıbrıs türk toplumunun yokoluşa sürüklenmesine neden olanlardır. Parlamentoda bulunan 4 siyasi parti de bu rejimin, Kıbrıs türkünü yok oluşa sürükleyen bu düzenin parçasıdırlar. Kıbrıslıtürklerden ve sizlerden isteğimiz yok oluşa müsade etmemenizdir. Bu sürecin sonunda, işçi, emekçi, iş adamı, taşeron, mütahit hepimiz yok olacağız. Ancak birlikte mücadele edersek bu süreci durdurabiliriz. Bu nedenle sizlerden destek istiyoruz. Parlamentoda güçlü bir şekilde yer alıp sizin sesiniz olmak istiyoruz" dedi.