İÇ HABERLER
okuma süresi: 3 dak.

Mamalı: "Demokrasiye inanıyorsanız protokolü protesto etmek zorundasınız"

Mamalı: "Demokrasiye inanıyorsanız protokolü protesto etmek zorundasınız"

Yaşadığımız bu seçim sürecinde partiler demokrasi ve sivilleşme kelimesini kullanarak vatandaştan oy kapmaya çalışmaktadır. Peki seçime katılan siyasi partiler demokrasi konusunda ne kadar samimidirler? Sivilleşme konusundaki tavırları gerçekçi midir?

Yayın Tarihi: 18/07/13 10:52
okuma süresi: 3 dak.
Mamalı: "Demokrasiye inanıyorsanız protokolü protesto etmek zorundasınız"
A- A A+

Devlet törenlerinde uygulanan protokol sırası zaman zaman Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmektedir. Son yürürlüğe giren protokol dizilişinde yine yıllardır varolan anti-demokratik ve militarist egemen yapının devam ettiği apaçık görülmektedir.

Mevcut protokol dizilişine bakıldığında militarist bir hegemonyanın devlet üzerinde egemen kılındığı şeklinde bir görüntü ortaya çıkmaktadır. Bu görüntü askeri idare rejimlerindeki protokol düzenini hatırlatmaktadır.

Protokol sırasına bakıldığında açık olarak atanmış askeri komutanların - ki çoğu yabancı devlet askerleridir - seçilmiş sivil yöneticilerimizin önünde yer aldıkları görülmektedir. Demokrasiye, bağımsızlığa ve hukukun üstünlüğüne inanan her bireyin ve özellikle de siyasilerin bu protokol görüntüsüne şiddetle karşı durmaları gerekmektedir. Apoletlilerin seçilmişlerin önünde devlette temsiliyet önceliğine sahip olmaları demokrasi adına şiddetle reddedilmelidir.

Demokrasiye dayalı düzenlerde, demokratik seçimle işbaşına gelen kişi veya makamlar her zaman atanmış makamlardan üstün tutulmakta ve protokolde de bu üstünlük kendini göstermektedir. Çünkü halk iradesi her zaman en üstün demokratik değerdir ve Demokratik Devletler her zaman seçilmişler tarafından yönetilir.

Demokratik hukuk devletinin üç ana kuvveti, Yasama, Yürütme ve Yargı'dan oluşmaktadır. Devletin temsil yeri olan protokol içerisinde ise Yargı'yı temsil eden Yüksek Mahkeme Başkanı'nın generallerin ve elçinin arkasında yer alması demokrasi adına büyük bir ayıptır ve kabul edilebilecek bir durum değildir. Bu tam anlamıyla Yargı erkinin küçümsenmesi ve hiçe sayılmasıyla eşdeğerdir. Yüksek Mahkeme Başkanı'nın layık olduğu yer, yasama ve yürütme organları ile birlikte protokolün en ön sırasıdır.

KKTC Devlet protokolündeki sıralamada siyasi parti başkanlarının, ana muhalefet parti başkanının, bakanların, belediye başkanlarının, Başsavcı, Sayıştay Başkanı gibi anayasal kurumları temsil eden kişilerin ve diğer seçilmişlerin atanmış askerlerin arkasında neredeyse sıranın kuyruk kısmında yer alması mantıken izah edilemez. Bu protokol dizilişini değiştirmek şimdiki Bakanlar Kurulu'nun yetkisindedir.

Halka demokrasi dersi veren siyasi partilere ve başkanlarına açık çağrımdır; Eğer gerçekten demokratik değerlere ve halk egemenliğine önem veriyorsanız yapılacak ilk törende protokoldeki yerinizi almayarak bunu halka ıspat edersiniz. Ya da bu halk ile demokrasi oyunu oynamaktan vazgeçmelisiniz.

Barış Mamalı

(LEFKOŞA BAĞIMSIZ MİLLETVEKİLİ ADAYI)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.