Cumhurbaşkanı Eroğlu yabancı parlamenterleri kabul etti

Eroğlu, bugün, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamaları için İngiltere, Pakistan, Azerbaycan ve Kosova'dan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)'ye gelen parlamenterleri kabul etti.

Eroğlu, görüşmede yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türkü için çok önem arz eden 20 Temmuz kutlamalarında kendilerini aralarında görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Türklerin 20 Temmuz 1974 harekatını Barış ve Özgürlük Bayramı olarak kutladıklarını çünkü, Barış harekatı ile Yunan Cuntası ve Ada'daki Kıbrıs Rum tedhiş örgütü EOKA'nın girişimlerinin engellendiğini anlatan Eroğlu, Türk askerinin müdahalesiyle Ada'nın Yunanistan'a bağlanması, Kıbrıslı Türklerinin toplu mezarlara gömülmesinin engellendiği, Kıbrıslı Rumlara can güvenliği, Yunanistan'a demokrasinin gelmesini sağladığını hatırlattı.

Kıbrıslı Türklerin, Türkiye'nin müdahalesiyle 1974'te Ada'ya gelen barışın kalıcı olması için müzakere masasında uzun yıllardır uğraş verdiğini, ancak tüm antlaşma önerilerine onay veren Kıbrıslı Türklerin karşısında tüm Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterlerinin antlaşma önerilerini ret eden bir Rum Kesim'in bulunduğunu vurguladı.

Kıbrıs Rum Yönetimi'nin yeni Lideri Nikos Anastasiades'in müzakere masasına çözüm iradesiyle gelmesini temenni ettiğini söyleyen Eroğlu, ancak bunda, fazla umutlu olmadığını kaydetti.

Eroğlu, "Fazla umutlu olamıyoruz çünkü yeni lider de tüm yetkilerini Ulusal Konseye teslim etmiş, bu Ulusal Konsey'den bir antlaşma umut etmek zor" dedi.

2004'te halk oylamasına sunulan BM çözüm planına evet dediğinden dolayı uluslararası camianın Anastasiades'ten çözüm konusunda umutlu olduğunu kaydeden Eroğlu, Anastasiades'in seçim propagandası döneminde Kıbrıs Rum kesiminin Annan Planı'ndan kurtarıldığını, bugüne kadar Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumlar arasında yapılan ilerlemeleri de ret ettiğini kaydetti.

Eroğlu, Kıbrıs Rum tarafının, iki lider arasında Nisan ayında yapılan yemek için ilk etapta belirlenen 25 Nisan tarihinin Annan Planı'nın referanduma sunuluş tarihi olan 24 Nisan'ı çağrıştırdığı için, değiştirilmek zorunda kalındığını anlattı.

BM Genel Sekreterlerinin, "BM'nin iyi niyet misyonu kapsamında Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunamaz" demediği sürece iyi niyet misyonu çerçevesinde Kıbrıs sorununa çözüm bulma çabalarının devam edeceğini kaydeden Eroğlu, iyi niyet misyonunun sonlandırılması önerisinin yapılmasını da beklemediğini çünkü böyle bir önerinin BM Güvenlik Konseyi üyeleri Çin, Rusya ve Fransa tarafından ret edileceğinin bilindiğini kaydetti.

Kıbrıs Türk tarafının bu nedenler, başlayacak müzakerelere bir zaman sınırlaması getirtilmesini istediğini kaydeden Eroğlu, "Bizim için bu son şanstır, bir zaman limiti içerisinde bu sorunu çözersek çözeriz çözemezsek herkes kendi yoluna diyoruz" dedi.

MAGGİNİS

İngiltere Lodrlar Kamarasından Lord Ken Maginnis ise BM'nin çözüm girişiminin pek çok kez başarısızlıkla sonuçlandığına işaret ederek, Güney Kıbrıs'ın ekonomik krizde olduğu bir dönemde ve adanın Güney'inde hidrokarbon kaynaklarının keşfedilmesiyle Kıbrıs Türk tarafına 5 yıllık geçi bir zaman dahi olsa tanınmışlık verilmesinin zamanının gelip gelmediğini sorguladı.

Kıbrıs Türk tarafının elinde oynayabileceği birkaç kart bulunduğunu kaydeden Magginis, bunların, adanın Güney'inde bulunan doğal kaynakların Avrupa'ya ihracının ancak borularla Türkiye üzerinden mümkün olması ile BM'nin çözüm misyonlarının bir sonuç getiremeyeceğinin bilinmesi olduğunu kaydetti.

Magginis "Uluslararası toplum 40 yıllık bir görüşü savunuyor...Pek çok şey değişti ve değişmesi de gerekiyor" dedi.

TAK