İÇ HABERLER
okuma süresi: 8 dak.

Denktaş: "Hainlik, bir koltuk uğruna kendi halkını gammazlamaktır"

Denktaş: "Hainlik, bir koltuk uğruna kendi halkını gammazlamaktır"

UBP her açıklamasında seçim kampanyasını iftira, dedikodu ve çamur atma üzerine kurduğunu ispatlamaktadır. Yine son olarak Genel Başkanımız Serdar Denktaş'ı hedef alan ve UBP Basın Bürosu tarafından yapılan açıklama iftiralar ve saptırmalarla doludur.

Yayın Tarihi: 22/07/13 18:04
okuma süresi: 8 dak.
Denktaş: "Hainlik, bir koltuk uğruna kendi halkını gammazlamaktır"
A- A A+

Bu açıklamalar göstermiştir ki, ülkemizde dolaşan bazı kişilerin, Türkiye Cumhuriyeti kurumlarının isimlerini kullanarak propaganda yapıyor olmasının finansörü ve organizatörü İrsen Küçük ve ekibidir. Görünen odur ki, UBP kampanya ekibi kendisini TC Büyükelçiliği, Ak Parti ve Türkiye Devleti yerine koymaktadır.

İrsen Küçük'ün kampanya ekibinin belli ki misyonu, Denktaş soyadını "ihanet" kelimesi ile birlikte kullanmaya çalışmaktır. Halkımızdan "Davana Sahip Çık" diyerek oy isteyen Küçük'ün davanın simge ismi Denktaş soyadına bu şekilde saldırıda bulunmasını hiç şüphe yok ki halkımız cezasız bırakmayacak, 28 Temmuz günü gerekli yanıtı sandıkta verecektir.

Genel Başkanımız Serdar Denktaş'ın Büyükelçiliği açıklama yapmaya davet etmesinin nedeni, Türkiye ile olan ilişkilere ve Türkiye'nin itibarına önem veriyor olmasındandır. Zira İrsen Küçük ve kampanya ekibi Türkiye'nin kurumlarını propaganda malzemesi yaparak, Türkiye'nin itibarına zarar vermektedir. Denktaş soyadına sahip olmanın sorumluluğu ve bilinciyle hareket eden Genel Başkanımızın Türkiye'nin itibarını zedeleyici girişimlere izin vermesi, buna seyirci kalması beklenemez. Ancak TC Büyükelçiliğinin Türkiye kurumlarının isimlerinin kullanılmasına sessiz kalması ve izin vermesi bize göre doğru bir yaklaşım değildir. Bu nedenle genel Başkanımız devamlı suretle Büyükelçiliği açıklama yapmaya davet etmektedir.

UBP Basın Bürosu tarafından yapılan açıklamada gündeme getirilen eylemlerin neden ve nasıl yapıldığını halkımız çok iyi bilmektedir. Ancak görünen o ki, İrsen Küçük ve kampanya ekibi bu konuda da halkımızı aldatma gafleti içine girmiştir.

Gerçekleri yeniden hatırlatalım;

  • 2011 yılında Sendikal Platform Eylemleri Hükümetin iş bilmez uygulamalarına karşı düzenlenmiş ve muhalefet partileri yanında birçok Sivil Toplum Örgütü de bu eylemlere destek vermiştir. Eylemler esansında küçük bir grubun halkın tepkisini istismar ederek açmış oldukları pankartlara ise DP Gençlik Örgütü anında müdahale etmiştir.

  • TC Büyükelçisi Sn. Akça'nın atanma yöntemi o günlerde Türkiye Cumhuriyeti'nin İsrail Büyükelçisini görevden çekme yöntemi ile aynı uygulama içerisinde yer almıştı. Diplomatik teamülleri iyi bilen Genel Başkanımız, başlattığı bir eylem ile bu yöntemi protesto etmiştir ve Büyükelçilik atama prosedürü düzeltilinceye kadar da eylemi devam ettirmiştir. İrsen beyin o günlerdeki Kıbrıs Türk Halkını küçük düşürücü tavırlarının da protesto edildiği ve bu toprakların ve bu Devletin sahibi olduğumuzun, yaşanan olumlu ve olumsuz her konuda sorumluluğumuzun olduğu hatırlatıldığı eylemde ne bayraklarımıza ne de Türkiye'ye "hakaret veya ihanet" addedilebilecek tek bir söz dahi edilmemiştir.

  • Hayatının her döneminde Genel Başkanımız Serdar Denktaş KKTC halkının çıkarlarını ve haklarını korumaktan geri durmamıştır. Hangi ülke temsilcisi olursa olsun muhatabına Kıbrıs Türk halkının seçilmiş bir temsilcisi olduğunu bilerek konuşmuş, Liderimiz Denktaş'ın soyundan geldiğini ispat etmiştir. Partililerimiz bu nedenle kendisine sahip çıkmakta, halkımızın her kesimi bu nedenle kendisine sevgi ile bakmakta, gençler bu nedenle kendisine "Serdar Abi" diye seslenmektedir.

HAİNLİK, BİR KOLTUK UĞRUNA KENDİ HALKINI GAMMAZLAMAK, KENDİ HALKINI KUCAKLAYAMAMAKTIR

Türkiye Hükümeti'nden koltuk koruma güdüsü ile daha fazla para kopartmak için kendi halkını gammazlamaktan çekinmeyen, KKTC'nin en büyük bankasının Müdürünün kendisinden fazla maaş aldığını söyleyerek kendi kendini aşağılayan, Kıbrıs Türk halkının kitlesel itirazlarına "ne yapalım biz de istemiyoruz bu icraatı ama Türkiye öyle istiyor, Elçilik öyle istiyor" diyerek cevap veren bir Siyasetçiyi halkımız cezalandırmak istemektedir.

İrsen Küçük'ün kampanya ekibi halkımızın bu tepkisini kırmak için KKTC halkının hassasiyet gösterdiği ve saygı duyduğu makamların adını kullanmayı tercih ederek KKTC halkına yönelik büyük bir ihanetin altına imza atmaktadırlar. Buna seyirci kalan UBP yönetimi ise koltuk uğruna bu ihanete ortak olmaktadırlar.

Genel Başkanımız Serdar Denktaş bu kampanya süresince isimleri kullanılan makamlardan yaşananlara açıklık getirilmesini talep etmiştir. Bu talebe ise cevap bu dedikoduların yayılmasını sağlayan esas kaynaktan gelmiştir. UBP Basın Bürosu açıklamasını hazırlayıp basına sunan kampanya ekibi kendilerini bir kez daha alenen TC Büyükelçisi, AK Parti ve Türkiye Devleti olarak tanıttıklarını ortaya koymuşlardır.

Genel Başkanımız Serdar Denktaş katıldığı her programda ısrarla sormakta ve sormaya da devam edecektir. UBP kampanya ekibi kendisini; TC Elçiliği olarak mı? AK Parti olarak mı? yoksa Türkiye Devleti olarak mı görmektedir?

Genel Başkanımız gittiği her yerde ve katıldığı her programda KKTC halkını kamplara bölmeye çalışanlara karşı net bir tavır ortaya koymakta ve halkımızı KKTC kimliği etrafında bütünleştirmeye ve eşitlemeye çağırmaktadır. TC kökenli - Kıbrıs kökenli tartışmasına ise hepimizin kökenlerinin Anadolu olduğunu söyleyerek bu ayırımcılığı ısrarla gündemde tutmaya çalışanları zora sokmaktadır. Genel Başkanımızın bu söylemi KKTC halkının gelecekte bir bütün haline gelmesinden korkanları rahatsız etmekle birlikte vatandaşlarımızın bu söyleme gösterdiği büyük ilgi hepimizi mutlu etmektedir.

"Hiçbir güç insanımızı kamplara bölerek statükonun devamını sürdüremeyecektir. KKTC halkı kendi geleceğinde söz sahibi olmak istencini ortaya koyacak ve hak ettiği saygınlığı yeniden elde edecektir. Ne Türkiye hükümetleri, ne AK Parti ne de Türkiye Devleti bizim hasmımız değildir. Onlar bizim birlikte gönül gönüle ileriye yürüyeceğimiz müttefiklerimizdirler. Yalan yanlış raporlarla bu gönül bağını yıkmak isteyenlere karşı direncimiz artarak devam edecektir. 28 Temmuz bu gönül bağını en güçlü konuma taşıyacak yeni bir dönemin başlangıç günü olacaktır" diyen Genel Başkanımız Serdar Denktaş, kendi halkının çıkarlarını ve Devletimizin yılmaz bekçiliği görevini babasının kendisine verdiği, "Bu mücadelede bıktım, usandım, yoruldum deme hakkın yok! Takatinin bittiği yerde arkadaşlarınla kol kola girerek koşmaya devam edeceksin" talimatı çerçevesinde yürütmektedir ve yürütecektir. Denktaş soyadının sorumluluğu ve inancı bunu gerektirir.

Genel Başkanımız bu gerçekler ışığında ilgili kesimlerden, hem Kıbrıs Türk Halkına hem de seçimlerimizi takip etmekte olan üçüncü çevrelere net bir cevap verilmesini beklemektedir.

DP Ulusal Güçler

Genel Merkezi

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.