İÇ HABERLER
okuma süresi: 6 dak.

Davutoğlu: "Türkiye'nin güvenliği için her türlü tedbiri alırız"

Davutoğlu: "Türkiye'nin güvenliği için her türlü tedbiri alırız"

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, kim olursa olsun, hangi gerekçeyle olursa olsun, Türkiye'nin güvenliğini tehdit ederse, gerekli tedbiri alacaklarını söyledi.

Yayın Tarihi: 03/08/13 10:17
okuma süresi: 6 dak.
Davutoğlu: "Türkiye'nin güvenliği için her türlü tedbiri alırız"
A- A A+

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Habertürk TV'de yayınlanan "Eksen Özel" programına katılarak gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Son dönemde PYD Başkanı Salih Müslim ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani'nin Türkiye'ye gerçekleştirdikleri ziyaretlere ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Davutoğlu, Türkiye'nin Irak ve Suriye'de yaşananlar konusunda hem kaygılı hem de her türlü katkıyı yapmaya hazır olduğunu belirterek, "Irak ve Suriye söz konusu olduğunda, buradaki kardeşlerimizin etnik ya da mezhebi, dini ayrımları bizim için önemini kaybeder.

Türkiye komşu ülkelerin tümünde, ama özellikle de son dönemdeki gelişmeler bağlamında Irak ve Suriye'de yaşanan türbülanslarda hiçbir etnik ve mezhebi grubu, dini grubu bir diğerine karşı desteklememiş veya böyle bir çatışmanın parçası olmamaya büyük özen göstermiştir" diye konuştu.

PYD'YE GÖSTERİLEN TUTUMDA DEĞİŞİKLİK

Türkiye'nin milli menfaatinin Araplar, Kürtler ve Türkmenler arasında kalıcı barışın tesis edilmesi olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Kim etnik milliyetçilik üzerinden diğerine baskı yapmaya kalkarsa biz ona tavır alırız" diye konuştu. PYD'ye tavır alınmasının da bundan kaynaklandığını dile getiren Davutoğlu, "Çünkü bulundukları bölgede tamamıyla kendi otoritelerini tesis etme gibi bir çaba içindeydiler ve bunu tesis ederken sadece Araplara ve Türkmenlere değil diğer Kürt gruplara da baskı oluşturuyorlardı" dedi.

Şimdi de çeşitli Kürt gruplardan PYD'nin tutumuna ilişkin şikayet aldıklarını aktaran Davutoğlu, Türkiye'nin temel ilkesinin Kürtler içinde bir çatışmanın çıkmasını engellemek olduğunu söyledi. Davutoğlu, bir soru üzerine, PYD'nin çözüm sürecinde bir pazarlık unsuru olarak kullanılmasının söz konusu olmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Ancak şu var, geçen sene PYD'ye gösterdiğimiz tutum ile bu sene gösterdiğimiz ve göstermemiz gereken tutum arasında farklar olduğunu da herkesin görmesi lazım. Geçen sene Suriye kaynaklı olarak, Türkiye içinde de, Şemdinli'de, birçok yerde yürütülen bazı terör faaliyetleri ortada iken PYD'ye bakışımızla, Türkiye'de bir barış ortamı sağlanmış, aylardır bir çatışma yaşanmamış, hiçbir şehit vermediğimiz bir barış süreci yaşanır, çözüm süreci ile Türkiye'de iç barış temin edilmek dışında, Türklerle Kürtler arasında, bölgedeki diğer ülkelerdeki Kürtler arasında yeni bir ilişki ve güçlü bir bağ ortaya çıkarken takınacağımız tutum arasında da fark olur.

Zaten geçen sene PYD'yle görüşmememizin sebebi buydu. Türkiye'nin güvenliğine herhangi bir şekilde tehdit oluşturan bir grupla bizim konuşmamız söz konusu olmaz, ama Türkiye'de bir çözüm süreci yürürken, bu çözüm sürecine paralel olarak bizim PYD'ye tutumumuzu yeniden değerlendirmemizden daha doğal bir şey de yok. Bu da Rasulayn'daki çatışmalarla ilgili değil. Onu özelikle ben zikrettim."

Bazı çevrelerin Türklerin yüreğine bir Kürt fobisi ekmeye çalıştığını, Kürtlerin yüreğinde ise hem Araplara hem Türklere dönük bir takım şüpheler inşa etmeye çalıştığına işaret eden Davutoğlu, "Bizim ise temel hedefimiz bütün bu provakasyonlara karşı Türkleri, Kürtleri ve Arapları bir arada tutacak yeni bir Ortadoğu düzeni" dedi.

"Hiçbir unsuru Suriye'de tehdit olarak görmüyoruz" ifadesini kullanan Davutoğlu, birilerinin Türkiye'de eski korkuları harekete geçirerek, Türklerle Kürtleri, Türkiye Cumhuriyeti devletiyle Suriye'deki bazı Kürt unsurları karşı karşaya getirmeye çalıştığını dile getirerek, şöyle konuştu:

"Buna izin vermeyeceğiz ve son temaslarımız bu yönde ama kim olursa olsun, hangi gerekçeyle olursa olsun, Türkiye'nin güvenliğini tehdit ederse, bu kim olursa olsun, yani Türk, Arap, Kürt, şu grup, bu grup bakmayız. Gerekli tedbiri alırız. Bu devlet olmamızın bir gereği. Yine kim olursa olsun, herhangi bir etnik ve mezhebi gruba karşı etnik kıyıma kalkışırsa, Kuseyr'de olduğu gibi, kim olursa olsun muhatap, ona karşı da aynı tavrı gösteririz."

KOMŞU ÜLKELER VE BM'DEN YENİ GİRİŞİM

Suriye sınırları içinde güvenlik hattı oluşturulması ihtimalinin sorulması üzerine Davutoğlu, Suriye'ye çevreleyen ülkeler ve BM ile yeni bir diplomatik çalışma içine girdiklerini de anlattı. BM Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres'le geçtiğimiz günlerde bir görüşme gerçekleştirdiği bilgisini veren Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Dört komşu ülke, Türkiye, Ürdün, Lübnan ve Irak'ın katılacağı bir BM toplantısı teklif ettik. 'Toplantıda sadece insani boyut ve mülteciler konusu ele alınsın' dedik. Bu süreçte, Suriyeli mülteciler konusunun Suriye içinde çözümü için ne yapılabilirse bunu yapmak üzere harekete geçmeyi düşünüyoruz. Humus'ta tek bir sivil kalmadı neredeyse, 500 bini aşkın şehirde kimse kalmadı, onların hepsi mülteci konumuna düştü. Böyle bir göç akını olursa, böyle bir göç akının Suriye içinde karşılanması için uluslararası toplumun gereken tedbirleri alması konusunda çok daha ısrarlı, kararlı bir diplomasi yürütüyoruz."

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Mısır'da askeri müdahale sonucu ülkede yaşananlardan çok fazla kaygı duyduklarını ve kendileri için Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin meşruiyetinin devam ettiğini söyledi.

TAK

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.