İÇ HABERLER
okuma süresi: 9 dak.

Basın- Sen TAK'da yaşananlar ile ilgili "zorunlu" açıklama yaptı

Basın- Sen TAK'da yaşananlar ile ilgili "zorunlu" açıklama yaptı

Basın Emekçileri Sendikası yaptığı açıklama ile bugün grevde olan Türk Ajansı Kıbrıs'ta bazı çalışanların örgütlü bulunduğu Kamu – İş Başkanı Sami Dilek'in açıklamalarına cevap verdi. Kemal Darbaz imzalı açıklama şöyle:

Yayın Tarihi: 07/08/13 18:52
okuma süresi: 9 dak.
Basın- Sen TAK'da yaşananlar ile ilgili "zorunlu" açıklama yaptı
A- A A+

Değerli Basın Emekçileri ve Kıbrıs Türk Halkı;

Ülkemizde sendikalara karşı duyulan güvenin azalmasında önemli payı bulunan bazı "sendika" ve "sendikacıların" bu güveni nasıl ortadan kaldırdıklarının en yeni örneğini bugün bir kez daha yaşadık.

Yasal olmadığı halde halen Ulusal Birlik Partisi delegesi olan Kamu- İş Başkanı Sayın Sami Dilek'in, bugün için Tür Ajansı Kıbrıs'ta gerçekleştirdiği "grev" sırasında okuduğu bildiriyi gördüğümüzde gözlerimize, bir televizyon programında yaptığı açıklamaları dinlediğimizde ise, kulaklarımıza inanamadık.

Yalanın bu kadar kolaylıkla söylenebildiği bir ortamda yaşamak zorunda olduğumuz ve bu yalanları toplumla yeniden ve yeniden paylaşmak zorunda kaldığımız için son derece üzgünüz. Üstelik toplumu yalan ve yanlış bilgilendirmenin, medya üzerinden ve kolaylıkla yapılıyor olmasındansa ayrıca tedirginiz. Çünkü mesleğimiz, sadece ve sadece gerçekliğin üzerinden yapılan/yapılması gereken bir meslektir. Çünkü, sorumlu olduğumuz halkın doğru bilgilenmesi ve kanıların doğru oluşması demokrasimiz ve en genelde toplumsal yaşamımız için hayatidir.

Ulusal Birlik Partisi delegesi Sayın Sami Dilek, bugün yaptığı açıklamalarda, ispatı çok kolay olan onlarca yalan söylemiştir. Eğer Ulusal Birlik Partisi delegesi sayın Sami Dilek, bu söylediklerini kendi aklıyla söylemişse, onun yalnızca sendikacılığından değil, bir insan olarak dürüstlüğünden de büyük bir şüphe duyarız. Ancak biz yine de sarfettiği onlarca yalanı kendi aklıyla söylemediğine, etrafındaki birkaç gözünü kötülük bürümüş arkadaşın yanlış yönlendirmeleriyle yaptığına inanmak istiyoruz. Bu durumda da, Ulusal Birlik Partisi delegesi Sayın Sami Dilek'in çıkıp, önce TAK çalışanlarından, ardından da yanlış bilgilendirdiği Kıbrıs Türk Halkından özür dilemesi gerekmektedir.

Ulusal Birlik Partisi delegesi Sayın Sami Dilek, bugün yaptığı açıklamalarda söylediği yalanlardan bazıları şunlardır;

Öncelikle UBP delegesi Sayın Sami Dilek, Kurum Müdürünün adını yanlış bilmektedir. Kurum müdürünün adı Hüseyin Yaylalı değil, Hüseyin Yalyalı'dır.

UBP delegesi Sayın Dilek huzurun, yeni müdürün atanmasıyla birlikte bozulduğunu söylemektedir. Bu bir yalandır. Çünkü, Türk Ajansı Kıbrıs'ta bugün yaşanan huzursuzluk, Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Emir Ersoy'un kendi oğlunu yasalara aykırı bir biçimde ajansın açtığı sınavlara koymaya çalışmasıyla başlamıştır. Sendikamız bu yasa dışılığa göz yummamış ve hukuk sürecini başlatarak, açılan münhallere başvuru hakkı olmayan diğer 6 kişiyle birlikte, sayın Emir Ersoy'un oğlunun da sınavlara girmesini engellemiştir. Bu gelişmelerden sonra ise, Sayın Emir Ersoy, görevden alınan BRTK eski müdürü Sayın Özer Kanlı ve UBP delegesi sayın Sami Dilek, Partisel ilişkileri, aile ilişkilerini ve politik güçlerini kullanarak birtakım arkadaşlarımızı sendikamızdan koparmayı ve huzurlu bir yer olan ajansı karıştırmayı başardılar. Bunu yaparken de en çok kullandıkları yol yalan söylemek oldu.

UBP delegesi sayın sami dilek, bugünkü açıklamalarında, 3.derece muhabiri müdür yaptılar demektedir. Ne yazık ki bu da yalandır. Sayın kurum müdürü 1. Derece redaktör muhabir kadrosunu tutmaktaydı ve Kurumda ki en eski üç çalışandan biridir. Şu anki Müdür muavininden 3 yıl, amir konumundaki bir arkadaşımızdan 7 yıl ve bir diğer amir konumundaki arkadaşımızla ayni yıl göreve başlamıştır.

UBP delegesi sayın Sami Dilek, Sendika başkanı olarak benim BRT'den fazla TAK'ta mesai harcadığımı söylemektedir. Buda büyük bir yalan. Geçtiğimiz ay itibarı ile Ajansı toplamda 4 kez ziyaret edip, çalışanların sorunlarını yerinde görmeye, birtakım amir konumundaki kurum çalışanlarından ötürü uğradıkları sözlü saldırılar karşısında onlara soğukkanlı ve yasalara saygılı olmaları noktasında çaba harcadım. Keşke çok daha fazla zaman yaratabilsem ve yalnızca TAK'ı değil, tüm basın kuruluşlarını daha sıklıkla ziyaret edebilsem.

UBP delegesi sayın Sami Dilek, sendika başkanı olarak benim ajans yönetimiyle ilgili sayın kurum müdürüne katkı koyduğumu söylemekte ve bunu çok kötü bir şey olarak lanse etmektedir. Bir sendikacı olarak görevlerimizden birisi de örgütlü olduğumuz iş yerlerinde yönetsel kararlara katkı koymak değil midir. Bunun tersini düşünmek nasıl bir sendikal zihniyetin ürünüdür.

UBP delegesi Sayın Sami Dilek, "müdür ile birlikte Kamu-İş üye ve ailelerine istifa edip, Basın-Sen'e geçmeleri için baskı uyguladığını biliyoruz" bu da ne yazık ki, kuyruklu bir yalandır. Bugün sendikamızdan ayrılan birtakım arkadaşlarımız, yaşananları gördükten sonra sendikamıza yeniden üye olmaya başlamıştır. Birtakım arkadaşlarımızsa önümüzdeki günlerde üye olacaklar. Ancak Benim herhangi bir arkadaşıma veya ailesin Basın-Sen'e üye olması için baskı yaptığım büyük bir yalandır. Bu çirkin iftirayı atan UBP delegesi Sayın Sami Dilek çıkıp kime baskı yaptığımı söylemek zorundadır.

UBP delegesi Sayın Sami Dilek, televizyon ekranından kurum Müdür Muavininin, sayın Kurum müdüründen daha kıdemli olduğunu söylemektedir. Buda ne yazık ki yalandır. Sayın Kurum Müdürü, Müdür muavininden 3 yıl kıdemlidir.

UBP delegesi Sayın Sami Dilek, Dışışleri bakanıyla yaptıkları görüşmelerde her konuda uzlaştıklarını yine televizyon ekranlarından söylemektedir. Bu da bir yalandır. Umarım Sayın Bakan bu konuda bir açıklama yapar. Yalan söylemenin bu kadar ucuz olmadığını gösterir.

UBP delegesi Sayın Sami Dilek, yetkili sendika olduğunu söylemektedir. Bu da büyük bir yalandır. Yetkili sendikanın Basın-Sen olduğunu bildiren ve bundan önce yönetim kurulundan Sayın Emir Ersoy tarafından dışlandığımız dönemde alınan tüm kararların geçersiz olduğunu bildiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Yazısı bende olduğu gibi, sayın Dilek'te de vardır. Ancak Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Emir Ersoy keyfi bir biçimde 3 aydır Yönetim Kurulunu toplantıya çağırmadığı için, ne yazık ki temsiliyetimizi gerçekleştiremiyoruz.

UBP delegesi Sayın Sami Dilek, geçtiğimiz pazartesi günü tarafların biraraya geleceğini ve sorunları konuşacaklarını ancak toplantının gerçekleşmediğini söylemektedir. Halbuki ikinci kezdir toplantılara katılmayan taraf kendilerinin olduğunu söylememektedir. Kurum çalışanları ve Bakanlık Kanadı, ikinci defadır toplantı çağrısına gitmediklerini çok iyi bilmektedir.

Şu anda Ajansa her türlü arkadaş baskısına maruz kalan ve buna rağmen özveriyle çalışan Basın-Sen üyeleridir. 20 Temmuz etkinliklerinde Habercilik anlamında sıkışmanın olacağını bildiği halde raporlar göndererek işe gelmeyenler şu anda hak aramaktadır. İkinci kezdir ajans çalışmaları bilinçli bir şekilde engellenmeye çalışmaktadır ancak içerideki arkadaşlarımızın özverili çalışmalarıyla işler aksamadan yürütülmektedir. Bundan sonraki süreçte de, söz konusu haksız taleplerle ortaya çıkanlar bilmelidir ki, ne pahasına olursa olsun ajans susmayacaktır.

UBP delegesi Sayın Sami Dilek'i, halkı yalanlar üzerinden bilgilendirmekten vazgeçmeye davet ediyoruz. Pek yakın bir gelecekte, yapacağımız kapsamlı bir basın toplantısıyla birlikte, elimizde bulunan ve sürecin nasıl çalıştığını anlatan tüm belgeleri medyamızla paylaşacağı. Umarım ki, UBP delegesi Sayın Sami Dilek, kendisini yalanlarıyla kandıranları bir an önce fark eder ve tutuğu yanlış yoldan geri döner. UBP delegesi Sayın Sami Dilek'i örgütlü bulunduğu iş kollarındaki işçi dostlarımıza havale ediyorum.

Kemal Darbaz

Başkan

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.