İÇ HABERLER
okuma süresi: 12 dak.

DAÜ'de kritik kararlar dahi cinsiyetçi, ırkçı ve gelişi güzel alınıyor...

DAÜ'de kritik kararlar dahi cinsiyetçi, ırkçı ve gelişi güzel alınıyor...

31 Mayıs 2012 Perşembe günü yapılan Vakıf Yöneticiler Kurulu toplantısı tutanağı ülkenin en saygın yüksek öğrenim kurumlarından olan Doğu Akdeniz Üniversitesi'nin nasıl yönetildiği, en kritik kararlarının dahi cinsiyetçi, ırkçı ve gelişi güzel alındığının göstergesi oldu.

Yayın Tarihi: 23/08/13 14:00
okuma süresi: 12 dak.
DAÜ'de kritik kararlar dahi cinsiyetçi, ırkçı ve gelişi güzel alınıyor...
A- A A+

  • EŞBER SERAKINCI: "ÇOK KOLAY MÜNASEBETE GİREN BİR KADINMIŞ"
  • DEVLET VE ELÇİLİĞİN YAPMASI GEREKEN KATKIYI YAPMADIĞI İÇİN PERSONELİ ÖDEMEKTE ZORLUK ÇEKİYORUZ
  • ASLI EROĞLU "SÜLEYMAN İRVAN SİYASİ GÖRÜŞÜ BELLİ OLAN GAZETELERDE ÇALIŞIYOR"
  • EŞBER SERAKINCI "BUGÜN KİMLERİ ATACAĞIZ"
  • REKTÖR YARDIMCISI PROF. DR. OSMAN YILMAZ "IRKÇI DEĞİLİZ AMA SIRPLI BİR TARİHÇİDİR"
  • ÖZTOPRAK VE YILMAZ: "YABANCILAR MAHKEMEDE ÇOK UĞRAŞMAZLAR"
Kıbrıs Postası Özel

DAÜ Vakıf Yöneticiler Kurulu Başkanı olarak Eşber Serakıncı, üye olarak Aslı Eroğlu, Ali Korhan, Ata Samioğlu, Rüstem Akyön, Dr. Nuri Gökşin, Yaşar Özacar, Rektör olarak Prof Dr. Abdullah Öztoprak, Rektör Yardımcısı olarak Prof. Dr. Osman Yılmaz ve Prof Dr. Halil Nadiri, Müdür olarak Prof. Dr. Mehmet Altınay, Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Hasan Kılıç'ın katıldığı toplantıda 18 maddelik gündem oluşturuldu.

İlk 11 maddenin öğretim görevlilerinin Doçentlikleri ile ilgili konuların yanında, bazı mali konuların olduğu, gözlemlenirken, geriye kalan maddelerde ise akademik personelin sözleşmeleri ile alakalı olduğu tespiti yapıldı. İlgili tarihte yapılan DAÜ VYK toplantısı tutanaklarında en rahatsız edici tartışma ise 16. gündem maddesi olan "sözleşmesi yenilenmeyecek ve/veya fes edilecek ve/veya üniversite ile ilişiği kesilecek akademik personel konusunun görüşülüp karara bağlanması" maddesi altında yer aldı.

SERAKINCI: "ÇOK KOLAY MÜNASEBETE GİREN BİR KADINMIŞ"

Yine Başkan Serakıncı, sözleşmesi biten bir başka ismi toplantının gündemine getirmesi ile, kahve muhabbetinde dahi yapılmayacak yorumlar bu toplantıda yapıldı.

Babası meşhur bir avukat olduğu belirtilen bir kadının hakkında Eşber Serakıncı'nın sarfettiği sözler ise DAÜ VYK'nın içerisinde yapılan cinsiyetçi ve aşağılayıcı bakış açısının bir göstergesi oluyor. Dul olan ve bir çocuğu olan bir kadının hakkında, "insanlarla çok kolay münasebete giren" birisi olduğu bizzat Eşber Serakıncı'nın ağzından çıkıyor. Serakıncı, başlatmış olduğu cinsiyetçi ve aşağılayıcı konuşmasına şöyle devam ediyor:

"Aldığım bilgiler, insanlarla çok kolay münasebete giren birisiymiş. Ben beraber olmadığıma göre başkalarının lafı ile... Ben görmedim görmek de istemedim. En son bizim dönemimizde üçüncü bir olayı yaşandı. Her münasebete girdiğinde kocayı ayırıyor ve öyle biri. O da kendini hazırladı bilir ki benim sözleşmemi uzatmayacaklar, benim dosyam yeterince kabardı. Şimdi yeni aldığım bilgiye göre Amerika'ya gidiyor. Allah yolunu açık etsin, uğurlar olsun, selamet olsun, bunu da geçtik"

DEVLET VE ELÇİLİĞİN YAPMASI GEREKEN KATKIYI YAPMADIĞI İÇİN PERSONELİ ÖDEMEKTE ZORLUK ÇEKİYORUZ

Cinsiyetçi, ırkçı ve rencide edici bu konuşmaların ardından başka bir konuya geçen Rektör Abdullah Öztoprak, DAÜ personelini çok düşünürmüşcesine maaş konusunda ödeme zorluğu yaşanılabileceğini gündeme getiriyor. Buna neden olan şeyin de Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği'nin, üniversiteye yapmış olduğu katkıyı devlet aracılığı ile üniversiteye aktarması gerekirken, devletin kendi memurunu ödemesi için kullandığını ve o dönemde üniversiteye yapılması gereken katkıyla, elçilik katkısının tam olarak alınamamasından dolayı personeli ödemede büyük zorluk çekeceğini söylüyor.

Eşber Serakıncı'nın bu konuya ise verdiği cevap şu oluyor:

"Rektör bunu hükümetle çözer"

ASLI EROĞLU "SÜLEYMAN İRVAN SİYASİ GÖRÜŞÜ BELLİ OLAN GAZETELERDE ÇALIŞIYOR"

Öğretim üyeleri ile ilgili yorumlar ve sözleşmelerinin fes edilmesi veya uzatılmamasına ilişkin gerekçelerin sıralandığı toplantı tutanaklarına Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun kızı olan ve VYK üyesi olan Aslı Eroğlu kendince etik bulmadığı bir konu ile devam ediyor...

Aslı Eroğlu, İletişim Fakültesi öğretim üyelerinden olan Süleyman İrvan ile ilgili Yenidüzen Gazetesi'nde halen sürdürdüğü ombudsmanlık (okur temsilcisi) görevine ilişkin rahatsızlığını dile getiriyor.

Aslı Eroğlu konu ile ilgili şu ifadeleri kullanıyor:

"Siyasi görüşü belli olan gazetelerde personelimiz böyle bir iş yapabilir mi?"

Eroğlu'nun sorduğu soruya karşılık ise Rektör Abdullah Öztoprak'tan geliyor ve "daha önce Kıbrıs Gazetesi'ndeydi, daha sonra buraya geçti".

Aslı Eroğlu bu cevaba tatmin olmamış olacak ki; kendince etik dışı bulduğu bu durumu şu sözlerle özetliyor:

"Sormaya çalıştığım Kıbrıs Gazetesi parti gazetesi değildir ancak Yenidüzen parti gazetesidir. Yazar yazmaz o konu değil, siyasi parti gazetelerinde okur personelimizin yazı yazması bence etik değildir."

ÖĞRETİM ÜYESİ TÜRKÇE DERS VERMEYE ZORLANIYOR

EŞBER SERAKINCI "BUGÜN KİMLERİ ATACAĞIZ"

VYK Başkanı olarak Eşber Serakıncı'nın başlattığı bu tartışma maddesinde "bugün kimleri atacağız" söylemi ile adeta bir kahve sohbetine dahi yakışmayacak tartışmalar gerçekleştirildi.

Bir bir isimlerin konuşulduğu toplantıda ilk olarak öğretim dili İngilizce olan bir öğretim üyesine zorla eğitim dile Türkçe olan bir ders verilmesi istendiği buna karşılık da kadın öğretim görevlisinin bu duruma 'direndiği' raporlarda yazılıyor.

VYK üyelerinin bu raporlara cevabı ise öğrencilerin hocalarına karşı memnuniyetsiz olduğu bilgisinin aldıkları oluyor. Kadının Türkçe ders vermeyeceği konusunda yazılı cevabı olmasına rağmen, ve bunun VYK tarafından bilinmesine rağmen farklı gerekçeler ile sözleşme uzatılmıyor.

"IRKÇI DEĞİLİZ AMA SIRPLI BİR TARİHÇİDİR"

Akademik olarak kendilerini geliştirdikleri düşünülen Doğu Akdeniz Üniversitesi Vakıf Yöneticiler Kurulu üyelerinin yanında, rektör, yardımcı ve müdürlerinin tutanakların devamındaki tartışmalarda kullandıkları "ırkçı" söylemler ise insanın kanını donduruyor.

Başkan Eşber Serakıncı'nın, tarih bölümünde Osmanlı tarihi veren Sırp bir hocanın adını kullanmasıyla ırkçı muhabbet başlıyor...

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Osman Yılmaz, aynen şu cümle ile bu tarihçiyi tanıtıyor.

"Irkçı değiliz ama Sırplı bir tarihçidir"

Tartışmanın devamında, yine Başkan Serakıncı'nın kendileri vakıf olarak atandıkları zaman dönemin rektörü Ufuk Taneri'nin Sırplı tarihçiyi Kolordu Komutanı'na şikayet ettiğini, bu kişinin vatan haini olduğunu ve Türkleri kötülediğini söyleyerek, Kolordu Komutanı'nın soruşturma başlattığını dile getiriyor. Daha sonra kendilerinin tarih bölümünü kapattıklarını, ellerinde kalan öğrencileri de 'bir öğretmen ile' mezun ettiklerini dolayısı ile hiç kafa yormaya değmeyeceğini söyleyerek, "attık bitti" cümlesini kuruyor. Daha sonra VYK üyesi Ata Samioğlu ise gerçekleşen ırkçılığa kılıf uydururcasına "iş azlığından dolayı attık" cümlesini kuruyor.

Başkan Eşber Serakıncı ise 'muhabbeti' "nereden attıysanız atın, vatan hainliğinden de atsanız farketmez" ifadeleri ile sonlandırıyor.

Daha sonra bir başka ismi telafuz eden Eşber Serakıncı'ya Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Osman Yılmaz'dan gelen cevap "ayrımcılığın adı oluyor. Bu da kendi vatanının haini" diye bahsedilen hocanın ise kapatılan müzik bölümünün hocalarından olduğu ve bir süre bu hocadan DAÜ yararına faydalanıldığı raporlarda geçiyor.

DAÜ VYK'DA "VİCDAN" TARTIŞMASI

DAÜ VYK'nın adeta bir bilgisayar oyunu oynarcasına, 'onu atalım, bunu atalım' yaklaşımı toplantı boyunca devam ederken, karı koca DAÜ'de öğretim görevlisi olan iki kişinin sözleşmelerinin uzatılmaması konusu "vicdani" tartışmaya neden oldu.

Rektörlük kanadını temsil eden Abdullah Öztoprak, bu iki kişinin sözleşmelerinin uzatılmaması için sunduğu gerekçelere karşılık, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Osman Yılmaz'ın "bunlar karı kocadır, sadece birinin sözleşmesini yenilemeyelim, diğeri kalsın" gerekçesini vicdani olarak değerlendiren rektör Abdullah Öztoprak, "hem adama para vereceğim, hem de karısını attım diye çıban başı olacak, o yüzden ben fikrimi değiştirmedim" cevabı geliyor. Bu durum karşısında kendisinin vicdansız gibi göründüğünü, fakat vicdanının DAÜ'den yana olduğunu da sözlerine ekliyor ve şöyle devam ediyor:

"Vicdani yönüne bakılacak olursa, az önce görevine son verdiğimiz kadın hamileymiş, onu dikkate alırdım. Vicdan işine girmemek lazım..."

ÖZTOPRAK VE YILMAZ: "YABANCILAR MAHKEMEDE ÇOK UĞRAŞMAZLAR"

Daha sonra ise 67 yaşında olan bir öğretim görevlisinin sözleşmesinin fes edilmesi gündeme geliyor. Rektör Yardımcısı Osman Yılmaz'ın fakültenin bu hocayı gönderme konusunda direndiğinden bahsediyor.

Başkan ve üyeler arasında konu üzerine yapılan tartışmada, 67 yaşındaki öğretim görevlisine, bir hata sonucu 2014'e kadar sözleşmesinin yenilendiği de ortaya çıkıyor. VYK üyesi Yaşar Özacar'ın bu kişinin okulu dava edebileceğini söylemesi üzerine ise, Aslı Eroğlu, öğretim üyesinin haklı olup olmadığını soruyor...

Bir diğer üye olan Ata Samioğlu ise 67 yaşındaki öğretim üyesinin haklı olduğunu çünkü 2014'e kadar sözleşmesinin olduğunu söylüyor. Bu tartışmanın sonucunda ise Rektör Yardımcısı Osman Yılmaz ve Rektör Abdullah Öztoprak'ın yorumu ise şu oluyor:

"Yabancılar mahkemede çok uğraşmazlar"

"İHTİYAÇ VAR, SÖZLEŞMEYİ BİR SENE DAHA UZATALIM"

Daha sonra bir başka öğretim görevlisini değerlendirmeye başlayan DAÜ VYK, öğretim görevlisinin Temmuz 2012 sonunda devamlı kadrodan ayrılmak istediğini belirtiyor. Öğretim görevlisine bölümde ihtiyaç olmasından dolayı bir yıl daha sözleşmesinin uzatılacağı kararı alınıyor.

ÖZTOPRAK: "PERFORMANS TÜZÜĞÜNÜ GEÇİRSEYDİK, KİMSENİN GÖREVİNE SON VEREMEZDİK"

Toplantının sonunda ise tutanakların en can alıcı konuşulmaya başlanıyor... Sicil amirlikleri ile çalışmaların ve performans tüzüğünün durdurulma gerekçeleri ise, DAÜ VYK'nın ve DAÜ Yönetimi'nin kendi çıkarları uğruna neleri yapabileceğini tüm çıplaklığı ile gösteriyor. Yaşanan sıkıntı üzerine VYK Başkanı Eşber Serakıncı'nın "sicil amirlikleri ile ilgili çalışmayı biz o yüzden durdurduk. Gelen çalışmadan görüldü ki, sicil amirleri A'lar, B'ler havada uçuşur" diyor ve öğretim görevlilerinin performansları ile ilgili okulun yapmış olduğu çalışmaları gerçekçi bulmadığını anlatmaya çalışıyor.

Abdullah Öztoprak'ın bu konu üzerine yapmış olduğu yorum ise bir Vakıf üniversitesi olan Doğu Akdeniz Üniversitesi'nin personelinin dahi bir elin beş parmağını geçmeyecek sayıdaki kişilerin iki dudağı arasında olduğunu bir kez daha göstermiş bulunuyor. Abdullah Öztoprak, sicil amirliklerinin çalışmasını gerçekçi ve yeterli bulmadığını, bu yüzden kendilerinin performans tüzüğünü durdurduklarını söylüyor ve ekliyor.

"Performans tüzüğünü geçirseydik, kimsenin görevine son veremezdik."

Keyfi bir şekilde öğretim görevlilerini işinden etmek için kendine göre uygulamalar içerisine giren DAÜ VYK'nın, 31 Mayıs 2012 tarihli toplantı tutanağı, bu tutanağın içerisinde adı geçen ve haksızlığa uğradığını düşünen bir öğretim görevlisinin avukatı aracılığı ile mahkemeye sunulduğu öğrenildi. Tutulan bu tutanakların mahkeme tarafından delil olarak kabul edildiği de yine Kıbrıs Postası'na gelen bilgiler arasında...

İŞTE BAHSİ GEÇEN TUTANAK:

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.